4 Eylül 2019 Çarşamba

KATKI VERDİĞİN KADAR SANA GERİ DÖNER


KATKI VERDİĞİN KADARIYLA SANA GERİ DÖNER

Hayatı hayallerimde yaratarak yaşamakla yetinmemeyi öğrendiğim zaman çevremden bana yansıyan onca yansımalar arasında sadece, duygularımla ve çatışmalarımla kendimi kontrol dışı yaşamaya mahkum ettiğimi anlamıştım.
Zaman, yıllarımla birlikte benimle kendi içsel dünyama sığdıramadığım hayallerime doğru ilerlememde katkı oldu. Sınırlarımı aşmama neden olan, olmasını dilediğim her şeyi elde etmenin verdiği hzzı var olan her şeyde hissettim.
Yaratarak yapabileceğimi farkettikçe, daha fazlası için önce kendime ardından çevreme, topluma, hayatıma katkımın olduğunu çözdüm. İnsanların değişik olması, senden ve benden farklı düşüncelere sahip olduklarını gördüğüm an silkelendim. “Ben kimim? Ve, ne olursa/ olması beni mutlu eder” diye düşünmeye beni yönlendiren gelişmelerdir. “İleride” derken kimin için? “Gerçek” derken kendime geldim.
Farklı ve ilginç bakış açılarını yakaladığım an, zamanı kontrol eden benliğimdeki endişelerim olduğuna inandım ve böylece, değişen kendi tarafımla değiştirilen düşüncelerimde ilaveten beni olmak istediklerimle bir araya getirdi. Her yönden herkesin farklı düşünceleri beni, yapacaklarımdan yıldırmadı.
Kendime güvenmeme engel olan hiç bir şeyin ev sahipliğini yapmamaya başladığım zaman daha derinlerdeki anılarıma uzanan zincirleme yollarımı keşfettim. Her biri beni kendi içimdeki cevherime yyönlendiriyordu ve her yönden hayatın bana sunduklarından nasıl dersler almam gerektiğini anımsattı. Hiç bir şeyin nedensiz yansımamaları ile geliştirdiğim hikayelerimi zenginleştirdikçe ona uzanan yollarımı yaratarak ilerledim. Ben değiştiysem sende değişirsin sloganımla kendimi görmek istediğim her yerde gördüğüm an işte bu benim mucizem dedim.

Aşırı duyarlıyım kabul ediyorum. İnsanlar ve olayların arasında izlerimde beni o duygu seline sürükleyen her ne varsa iptal ediyorum. Insanlara, doğaya, hayvanlara var olan her şeye aşığım. Bu içimdeki sevgim ile yaratarak yaşadıklarıma isyankar değilim. Affettiğim an değiştirdiğim bakış açılarınmda ayni frekansta olduğum her şeyle tam ve bütünüm…
Ajite olan duygularımdaki izlere karşı direnmeye başladığım zaman, karşımdaki yansımalar bende o duyguları görmem için yansıyordu.
Kim olmak istediğimi ve insanlara nasıl katkı koyabileceğimi düşündükçe daha geniş açılardan farklı bakmama vesile olan ve beni hayalleimle süslerken görenlerin gerçekleşmiş halindeki heyecanı ile heyecanımı, mutluluğumu, içimdeki olumlu hislerimle kendime getirdi. Yüzlerdeki mutlu tebessüm görmek güzel
Her şey para değildir. Ama hiç bir şey de onsuz yürümüyormuş…

para enerjisi ile bir iş yapılacağında kendimizi yok olmuş hayal kırıklıkları ile donanımlı yaşamla mücadele ederken buluruz.
Iyilik en zor derstir hayatta. Mutluluk ise beklentilerin arasındaki sınırdır. Ilişki iyiliğin temel alt yapısını oluşturur. Yok olan ihtiyaçlarınla seni takip edenlerin yaşamındaki sihirli dokunuşlara biraz da sen katkı olmalısın ki geri dönüşümlerindeki payını alabilesin. Ama, bu değerlendirmelerinde kimse için değil. Önce sen kendin için her ne yaparsan nasıl katkı olabileceğini değerlendirmelisin.

Ben sana nasıl katkı olabilirim?
Ben senden nasıl katkı alacağım?
Bir birini besledikçe beklenilenlerin ardındaki eksikliklerin de tamamlanması sonuçu hayalleri imkansız kılacak engelleri yaşantımızdan söküp atmamız gerekir.

Önce bir mekanın enerjisi ile başlandı, ardından katkı için ilk adım atıldı ve derken daha başka yerlere uzanan bu imkansızlıklar çerçevesinde hiç bir şeyin nedensiz olmadığını gördükçe insana katkı, insandan çoğalarak çevreye, doğaya, olaylara ve daha bir çok geniş yelpazeye sahip olanaksızlıkları izledikçe çoğalmaya başladı.
Katkı oldukça çoğalarak geri geldiği an zamanı yakalamak yerine devam eden, süreklilik içerisinde hayatı doya doya yaşamayı öğreniyoruz.

Hayat hepimizin okuludur. Bir adım atarsın ancak seni nereye doğru sürükleyecek bilmeden gidersin. Birileri değişirken senin de değişebilmen için fırsat yaratan olur. Kendine bir adım attığını sandıkça çevrende senle birlikte olan herkese katkının olduğunu farkedersin. Ancak, bu değişim dönüşüm hiç bir zaman tek taraflı olmaz. Iyi bir iz sürdüğünü sanırsın lakin, onun da deşimine katkının farkında olmadan şanssız olduğunu savunarak kendini farklı bir duygu, düşünce yada his ile bulursun. Oysa, düşüncelerindeki olumsuz yargı, eleştirlerinle kendine çeki düzen vermeye başlarsın. Her kim nederse desin, özdeki inanç kabulünle seni nereye çektiğini hatta kimlerle nasıl bir yaşam yolu çizdiğini anlamadan algılamadan Genellikle bir kaç gün sonunda kendine gelirken silkelendikçe doğru olduğuna inandığın daha başka sebeplerin geliştiğini farkedersin. Ve yaşam yolunun şekillenişi ile geliştirdiğin düşüncelerindeki hayallerinin peşinde ilerlemenin nasıl bir his olduğunu daha iyi anlar, algılar, müteşekkir olursun.

(Sanatcılar çarşısı: üreten herkesin bir araya “geldiği” hatta “geleceği” yerdir. Her gün daha çok düşüncelerimizle geliştirmeye başladığımız bu yer ve mekanın tek yer olmadığını anladığımız gibi dernekleştirmek ve tüzüğüne göre yaşam yolumuza dahil etmeyi düşündük. Neden veya niçin? O kadar çok geniş yelpazeye sahip olan “sanatcılar çarşısı” bu ismi taşıyabileceklerin adresi olması için başka nelerin mümkün olabileceğinin plan ve projesini düşündük. Iyi bir kazançla birlikte gelirin giderimizle dengelenişinden hatta tabuların kırılması için hiç bir şeyin eksiksiz olmamasına özen göstermek istedik “öylede oldu”).

NUMEROLOG:
Müjde Şener

5.9.2019
44/17/8

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...