29 Eylül 2019 Pazar

RENKLİ HAYATLAR


RENKLİ HAYATLAR

Renkli dünyamıza hoşgeldiniz.
Her şey dört dörtlük değilmiş dersin ve bugün, yaşdıklarınla hayatını gözlemlerken takılıp kaldıklarınla düşüne durursun. Oysa, hayatın bize hediyelendirdiklerinden kendini silkelerken değişmeyenlerin değişebileceğini farketmen içindir.

Her güne ayni bakman bugününe haksızlık olmaz mı?
Değişmeyen kendinle değişen dünyana bakıp görmen, istediklerinle silkelenmeye baktıkca ardındaki nedenleri unutmmuşsun bile.
Neyi, kimi göre deşifre edeceğini anımsamadığını sandıklerının, geleceğinde ve şimdinde veya bugün sana yansıyan benzer hikayelerin arasında dolanıyorken anımsatanlarla mücadelene girersin.
Kim bilebilirdi ki, bütün bunların kendinden başladığını. Kimsemiz hayatın bu denli oyun içinde oyunlarla olduğunu düşünemeden kendi eksenimizde düşe kalka öğrenecek ve olgunlaşacakmışız.
Zamana dur demeden hangi açılardan olaylara nasıl bakıp neyle değerlendirdiğini düşün…
Zaman hareketli döngüler arasından gelip geçtikçe, içten gelen dışa yansıyarak anlamsız gelen ve değişmesi gerekenlere ev sahipliği yaptığını, ardından kendini tanımaya başlarken bulursun. Duygu, düşünce, algı, hislerinde ben kimim sorusunu sorgularsın. Kimliğini sürekli her yönden aradıkça anlamsız gelen ve gideni içinden açılması gerekenlerle silkelemeye başlarsın.
Acısı, tatlısı ile anılarını zorlarsın.
Seni üzen, kıran olaylarla münakaşa edemediğin zamanlarını yokla… ona, sebep olabilecek nedenlerini ara ve otaya koy.
Empati yapabilmeyi öğrendikçe kendinden başka kişilerin de hayatı olduğunu anlarsın. “Bu kişi ben değilim” dersin. “Be sen değilim” demeye başlarsın. En zor olanın kolay tarafını aramaya başlarken de biriktirdiklerinin sana hiç birinin hükmetmesine izin vermezsin.
Saklı kalmış ve gizemini koruyan, ancak seni bugün geleceğin için tektit eden bir olaya ev sahipliği ettiğinden sıkıntısını mı yaşıyorsun?
Öyle ise, kimse için değil kendin için hayatını hayallerinde hayatına yön verdikçe sebepsiz gibi giden gelenlere bir de farklı açıdan bakmayı dene.

Daha derinlerde yatan yaşam hikayelerini bugüne yansıttığını yaşarken anlarsın. Her birinin sebeplerinden kendini aklamak, azad etmek isterken ne veya nasıl değiştirebilirimi düşünmeye başlarken. Sorularının cevabının sende olduğunu bil…
Aklının her köşesinden şimdiye, bugününle ne ektiysen onları tekrar tekrar yaşarsın. Ayni çark içerisinde sınırlarını açamayıp zamanı kontrol altında tutarak kim olursan ol! sen kendin olmayı seç!

Renkli dünyamıza daha çok renk katmak istememizin sebebi: ne kadar çok renkli hayatımızın olduğunu anlayamamamızdandır.
Yakınında olup biten herşeyden hiç bir şeymiş gibi değerlendirmen. Zamanın önemini negatif değerlendirmelerinle yargıda bulunarak itham ettiklerinden ve benzer benzer düşüncelerinin sürekli zihninde dolanmasından rahatsız olursun.
Kabullenmemiz gerekenlerin deşifre edilişi ile değişmesini engellediklerinin düşüncelrindeki negatif, olumsuz, yargılar alışkanlıkların, bağımlılığa dönüşme modellerindendir.
Kim olursan ol! Kendin olmalısın. Sen kim olursan sana seni anlatan hikayelerinde olumlu yönlerinle yaşarken içindeki o renkli dünyanı daha çok ışığınla aydınltmaya başlarsın…

Zamanını, kontrol altında tuttuğun zaman. Kendindeki tercihlerinin sana ait olduğunu düşündüğün ama öyle olmadığını farkettikçede çevrende olup bitenlerin senle uyumsuz oluşunu farkederek geri durmaya başlarsın. Eskiden sen böyleydin ama şimdik değilsin diye. Düşündüğün aslında tam tersi kendinsin. Değişen kendin olduğundan çevrendeki kişilerin değiştiğini sanırsın. Oysa farklı algı, anlamlarınla beklentilerin gün yüzüne çıkınca anlamsız gelen önceki davranışlarınla kendini sınamaya başlarsın.

Kimse için kendini değiştirmezsin. Kendin için kendine gelirsin.

Zamanını doğru verimli kullanmak isterken izlediğin yol sana ait olmamasına rağmen en kötü gün dostu olarak düşündüğün şimdi içinde olduklarınla yetinmek zorundayım gibi olmaza bağımlı kalma. Saklı kalmış en çok istemediklerinin gündeminde olması ile yaşantında kendini hapsetmen kendini kandırmaya benzer. Ben buraya sana ait değilim diye bilirsin. Ama diyemediğine göre bağımlı olduklarını yoklamalısın. Mesela: paraya: sevgiye: açlığa: vb… bir çok zararlı olan her şeye… oysa düşüncelerindeki zehirli sarmaşık misali negatif olan hiç bir şeyin sana ait olmadığına inan. Olan olmayanı sev!
Istemem dediğini sevmeyi öğren. Kimseye değiş deme, sadece kendine DEĞİŞ de…

tüm yaşamımızın hayatımıza nasıl renkler kattığını ilerleyen zamanda öğrenirim deme. Şimdik şu an hayatın tümü sana hediyendir.

NUMEROLOG:Müjde Şener

1.10.2019
41/14/5

YENİ BAKIŞ GAZETESİ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...