RENKLİ HAYATLAR
Renkli dünyamıza
hoşgeldiniz.
Her şey dört
dörtlük değilmiş dersin ve bugün, yaşdıklarınla hayatını
gözlemlerken takılıp kaldıklarınla düşüne durursun. Oysa,
hayatın bize hediyelendirdiklerinden kendini silkelerken
değişmeyenlerin değişebileceğini farketmen içindir.
Her güne ayni
bakman bugününe haksızlık olmaz mı?
Değişmeyen
kendinle değişen dünyana bakıp görmen, istediklerinle
silkelenmeye baktıkca ardındaki nedenleri unutmmuşsun bile.
Neyi, kimi göre
deşifre edeceğini anımsamadığını sandıklerının, geleceğinde
ve şimdinde veya bugün sana yansıyan benzer hikayelerin arasında
dolanıyorken anımsatanlarla mücadelene girersin.
Kim bilebilirdi ki,
bütün bunların kendinden başladığını. Kimsemiz hayatın bu
denli oyun içinde oyunlarla olduğunu düşünemeden kendi
eksenimizde düşe kalka öğrenecek ve olgunlaşacakmışız.
Zamana dur demeden
hangi açılardan olaylara nasıl bakıp neyle değerlendirdiğini
düşün…
Zaman hareketli
döngüler arasından gelip geçtikçe, içten gelen dışa
yansıyarak anlamsız gelen ve değişmesi gerekenlere ev sahipliği
yaptığını, ardından kendini tanımaya başlarken bulursun.
Duygu, düşünce, algı, hislerinde ben kimim sorusunu sorgularsın.
Kimliğini sürekli her yönden aradıkça anlamsız gelen ve gideni
içinden açılması gerekenlerle silkelemeye başlarsın.
Acısı, tatlısı
ile anılarını zorlarsın.
Seni üzen, kıran
olaylarla münakaşa edemediğin zamanlarını yokla… ona, sebep
olabilecek nedenlerini ara ve otaya koy.
Empati yapabilmeyi
öğrendikçe kendinden başka kişilerin de hayatı olduğunu
anlarsın. “Bu kişi ben değilim” dersin. “Be sen değilim”
demeye başlarsın. En zor olanın kolay tarafını aramaya başlarken
de biriktirdiklerinin sana hiç birinin hükmetmesine izin vermezsin.
Saklı kalmış ve
gizemini koruyan, ancak seni bugün geleceğin için tektit eden bir
olaya ev sahipliği ettiğinden sıkıntısını mı yaşıyorsun?
Öyle ise, kimse
için değil kendin için hayatını hayallerinde hayatına yön
verdikçe sebepsiz gibi giden gelenlere bir de farklı açıdan
bakmayı dene.
Daha derinlerde
yatan yaşam hikayelerini bugüne yansıttığını yaşarken
anlarsın. Her birinin sebeplerinden kendini aklamak, azad etmek
isterken ne veya nasıl değiştirebilirimi düşünmeye başlarken.
Sorularının cevabının sende olduğunu bil…
Aklının her
köşesinden şimdiye, bugününle ne ektiysen onları tekrar tekrar
yaşarsın. Ayni çark içerisinde sınırlarını açamayıp zamanı
kontrol altında tutarak kim olursan ol! sen kendin olmayı seç!
Renkli dünyamıza
daha çok renk katmak istememizin sebebi: ne kadar çok renkli
hayatımızın olduğunu anlayamamamızdandır.
Yakınında olup
biten herşeyden hiç bir şeymiş gibi değerlendirmen. Zamanın
önemini negatif değerlendirmelerinle yargıda bulunarak itham
ettiklerinden ve benzer benzer düşüncelerinin sürekli zihninde
dolanmasından rahatsız olursun.
Kabullenmemiz
gerekenlerin deşifre edilişi ile değişmesini engellediklerinin
düşüncelrindeki negatif, olumsuz, yargılar alışkanlıkların,
bağımlılığa dönüşme modellerindendir.
Kim olursan ol!
Kendin olmalısın. Sen kim olursan sana seni anlatan hikayelerinde
olumlu yönlerinle yaşarken içindeki o renkli dünyanı daha çok
ışığınla aydınltmaya başlarsın…
Zamanını, kontrol
altında tuttuğun zaman. Kendindeki tercihlerinin sana ait olduğunu
düşündüğün ama öyle olmadığını farkettikçede çevrende
olup bitenlerin senle uyumsuz oluşunu farkederek geri durmaya
başlarsın. Eskiden sen böyleydin ama şimdik değilsin diye.
Düşündüğün aslında tam tersi kendinsin. Değişen kendin
olduğundan çevrendeki kişilerin değiştiğini sanırsın. Oysa
farklı algı, anlamlarınla beklentilerin gün yüzüne çıkınca
anlamsız gelen önceki davranışlarınla kendini sınamaya
başlarsın.
Kimse için kendini
değiştirmezsin. Kendin için kendine gelirsin.
Zamanını doğru
verimli kullanmak isterken izlediğin yol sana ait olmamasına rağmen
en kötü gün dostu olarak düşündüğün şimdi içinde
olduklarınla yetinmek zorundayım gibi olmaza bağımlı kalma.
Saklı kalmış en çok istemediklerinin gündeminde olması ile
yaşantında kendini hapsetmen kendini kandırmaya benzer. Ben buraya
sana ait değilim diye bilirsin. Ama diyemediğine göre bağımlı
olduklarını yoklamalısın. Mesela: paraya: sevgiye: açlığa: vb…
bir çok zararlı olan her şeye… oysa düşüncelerindeki zehirli
sarmaşık misali negatif olan hiç bir şeyin sana ait olmadığına
inan. Olan olmayanı sev!
Istemem dediğini
sevmeyi öğren. Kimseye değiş deme, sadece kendine DEĞİŞ de…
tüm yaşamımızın
hayatımıza nasıl renkler kattığını ilerleyen zamanda öğrenirim
deme. Şimdik şu an hayatın tümü sana hediyendir.
NUMEROLOG:Müjde Şener
1.10.2019
41/14/5
YENİ BAKIŞ GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder