11 Temmuz 2019 Perşembe

FARKINDALIK KAZANCIMIZDIR


FARKINDALIK KAZANCIMIZDIR.

Yaşarken nedenlerin kelimelerden türediğini anlamak zordur belki de “ne alaka” diye düşünsek te maalesef öyle. Duyulara hapsedilerek yönlendiren ve yaşamı şekillendirmeye başlayarak içerisinde olgunlaşmaya başlarız. Işte hayat yaşam, dersler ve biz...

Farkındalıkı kazançtır...Dünü bugüne taşımadan, hayata anlamlar üreten zihin yapımızla ne çok karışıklıklar arasında gidip gelen zihin yapısına sahip olduğumuzu anlamak ve anlamlı işerde kullanmak, her birimizinde hayat hikayelerimizin bir köşesinde vardır.
Başarılı olmak, olmadan olmuş gibi hayaller kurmak!
Bunu kaç kişimiz yapabilmektedir?
Eğer bir işe başlarken kararlı ve emin adımlarla giderken geçmişte yaşamış olduklarımızdan dersler alarak sindire sindire yaratmak ve yaşamak istememiz en doğal hakkımız olur.
“Herkes aynidir” diye düşünmeye bizi yönlendiren benzer olaylar zincirinde her birinden farklı dersler çıkartarak, başka başka senaryolar üretmeye koyulmak ne kadar doğru olur?
“Onlar haksız ama ben doğruyum” dediğimiz dönemler olmuştur. Ta başından başlamamız gereken birden fazla farklı bakış açılarımızın da altındaki nedenler, ve her birinin temelindeki oluşum bize ait değildir.
Kimsenin nedenlerini sahiplenmek istemememize rağmen, bugüne kadar taşıdıklarımızın farkındalığında olmak: yansıyan her şeyin nedensiz olmaması ve her duyumuzun esiri olmuş, dışardan yansıyan her şeyi toplamamıza nedenler olmuş kurbanlarıyız. Beni bu şekilde düşünmeye yönlendiren bugün geçmişten gelen yansımaların hafızamda anı olarak kalsa bile dün gibi aklımda oluşlarıdır. Dünyaya bakış açılarımı değiştirdikçe sebepsiz yansıdığını düşündüğüm küçük bir olayıa benzer başka bir olayı daha öncede yaşamış olmam oldu. Neden yaşayım ki? Benim ona ihtiyacım yoktur. O ozaman oldu ve bitti diye düşünürken hafızamdaki sahneye geri dönüp gerçek gibi tekrar yaşadığımı farkettim. Bu kez detayları ile ve bu detayların köklenip beni başka bir senaryoya yönlendirmesi dikkatimi çekiyordu.
Kendimi yokladıkça daha bilinçli, farkındalıklı olup geçmişi bugüne bağlayan bağlantılarımın bana ait olmayan ama, geçmişin de geçmişinden gelmiş kodlar oluşu idi.
Duyularımızla dünyaya gelirken ortalığı altüst edeceğine anlam koyamıyordum. Oysa bugün duyular en büyük hazinemiz diye düşünerek beni ben yapan gücüm olması yaşamımı nasıl şekillendiriyordu.

Farkına vardıkça ve kendimi keşfettikçe özgüvenimle kendime sahip çıkmaya başladım.
Önceden bana, “yüzünü eskitme” dediklerini anımsarken ne demek istediklerini düşünmeden sadece bilinçaltımdaki anlamlarla o kelimeyi alıp zihnimde şekillendirmişim.
Oysa, çevremdeki kişilerin bana bakıp gülümsemeleri, güzel, sıcak, içten, samimi enerjileri ile sarmalandığımı hissettikçe farkettim ki, geçmiş zaman içinde söylenen cümleler zihnimizde yer alırken nasıl düşünüp şekillendirdikçe yaratarak yaşıyormuşuz meğer.
Filim şeridi gibi anılarda dolanmaya başladıkça, kim olduğumuzu, ne olmak istediğimizi ve nereye nasıl gittiğimizi farkdederiz. Her söz ve cümlelerin kuklası olmak ve buna izin vermek istemeyiz. Kendi bedenimizin hakimiyetinde olmak: fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal , hissel olarak her yönden bilinçli ve farkındalıklı olduk mu tam anlamı ile farkındalık elde etmeye başlarız.

Zamanı yllara sığdırmaya çalıştığım, aşağı yukarıya gidip gelen her senaryonun bana beni anımsatan hikayelerimde ise ben olmadığımı farketmiştim.
Her bir paralarımızın kelimelerden türetilmiş olması ve hayallere dönüşerek yaşamı yarattığımız kaderimize ne demeli. Bugün, olmasını dilemediklerinle yaşamıyorsun. Her birinin nedeni kendi hayat yaşam çizginden başlayarak bir yerlerinden sana hediye edilmiş, ve sende bunları alıp kabullendikçe bağımlı kıldıklarından, alışkanlık hale getirdiklerinden ne zaman sen olmak isteyeceksen O’ zaman O’ sen olacaksın…
Farkındalık sahibi olduk mu, bize ait olmayanların bilincinde olurken, bilinçaltımıza aşılanan kodların sebep olduklarını yaşamak durumunda kaldığımızdan, bırakamadıklarımızın her biri bize zor anlar yaşattırmaya başlarlar.
Kelimelere, anıların aralarına sıkışıp kalmadan kendimiz olabilinceye kadar silkelenerek gelecek için sadece istediklerimize odaklı olabilelim.

NUMEROLOG: MÜJDE ŞENER

12.7.2019
49/13/4

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...