FARKINDALIK
KAZANCIMIZDIR.
Yaşarken nedenlerin
kelimelerden türediğini anlamak zordur belki de “ne alaka”
diye düşünsek te maalesef öyle. Duyulara hapsedilerek yönlendiren
ve yaşamı şekillendirmeye başlayarak içerisinde olgunlaşmaya
başlarız. Işte hayat yaşam, dersler ve biz...
Farkındalıkı
kazançtır...Dünü bugüne taşımadan, hayata anlamlar üreten
zihin yapımızla ne çok karışıklıklar arasında gidip gelen
zihin yapısına sahip olduğumuzu anlamak ve anlamlı işerde
kullanmak, her birimizinde hayat hikayelerimizin bir köşesinde
vardır.
Başarılı olmak,
olmadan olmuş gibi hayaller kurmak!
Bunu kaç kişimiz
yapabilmektedir?
Eğer bir işe
başlarken kararlı ve emin adımlarla giderken geçmişte yaşamış
olduklarımızdan dersler alarak sindire sindire yaratmak ve yaşamak
istememiz en doğal hakkımız olur.
“Herkes aynidir”
diye düşünmeye bizi yönlendiren benzer olaylar zincirinde her
birinden farklı dersler çıkartarak, başka başka senaryolar
üretmeye koyulmak ne kadar doğru olur?
“Onlar haksız
ama ben doğruyum” dediğimiz dönemler olmuştur. Ta başından
başlamamız gereken birden fazla farklı bakış açılarımızın
da altındaki nedenler, ve her birinin temelindeki oluşum bize ait
değildir.
Kimsenin
nedenlerini sahiplenmek istemememize rağmen, bugüne kadar
taşıdıklarımızın farkındalığında olmak: yansıyan her şeyin
nedensiz olmaması ve her duyumuzun esiri olmuş, dışardan yansıyan
her şeyi toplamamıza nedenler olmuş kurbanlarıyız. Beni bu
şekilde düşünmeye yönlendiren bugün geçmişten gelen
yansımaların hafızamda anı olarak kalsa bile dün gibi aklımda
oluşlarıdır. Dünyaya bakış açılarımı değiştirdikçe
sebepsiz yansıdığını düşündüğüm küçük bir olayıa
benzer başka bir olayı daha öncede yaşamış olmam oldu. Neden
yaşayım ki? Benim ona ihtiyacım yoktur. O ozaman oldu ve bitti
diye düşünürken hafızamdaki sahneye geri dönüp gerçek gibi
tekrar yaşadığımı farkettim. Bu kez detayları ile ve bu
detayların köklenip beni başka bir senaryoya yönlendirmesi
dikkatimi çekiyordu.
Kendimi yokladıkça
daha bilinçli, farkındalıklı olup geçmişi bugüne bağlayan
bağlantılarımın bana ait olmayan ama, geçmişin de geçmişinden
gelmiş kodlar oluşu idi.
Duyularımızla
dünyaya gelirken ortalığı altüst edeceğine anlam koyamıyordum.
Oysa bugün duyular en büyük hazinemiz diye düşünerek beni ben
yapan gücüm olması yaşamımı nasıl şekillendiriyordu.
Farkına vardıkça
ve kendimi keşfettikçe özgüvenimle kendime sahip çıkmaya
başladım.
Önceden bana,
“yüzünü eskitme” dediklerini anımsarken ne demek
istediklerini düşünmeden sadece bilinçaltımdaki anlamlarla o
kelimeyi alıp zihnimde şekillendirmişim.
Oysa, çevremdeki
kişilerin bana bakıp gülümsemeleri, güzel, sıcak, içten,
samimi enerjileri ile sarmalandığımı hissettikçe farkettim ki,
geçmiş zaman içinde söylenen cümleler zihnimizde yer alırken
nasıl düşünüp şekillendirdikçe yaratarak yaşıyormuşuz
meğer.
Filim şeridi gibi
anılarda dolanmaya başladıkça, kim olduğumuzu, ne olmak
istediğimizi ve nereye nasıl gittiğimizi farkdederiz. Her söz ve
cümlelerin kuklası olmak ve buna izin vermek istemeyiz. Kendi
bedenimizin hakimiyetinde olmak: fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal
, hissel olarak her yönden bilinçli ve farkındalıklı olduk mu
tam anlamı ile farkındalık elde etmeye başlarız.
Zamanı yllara
sığdırmaya çalıştığım, aşağı yukarıya gidip gelen her
senaryonun bana beni anımsatan hikayelerimde ise ben olmadığımı
farketmiştim.
Her bir
paralarımızın kelimelerden türetilmiş olması ve hayallere
dönüşerek yaşamı yarattığımız kaderimize ne demeli. Bugün,
olmasını dilemediklerinle yaşamıyorsun. Her birinin nedeni kendi
hayat yaşam çizginden başlayarak bir yerlerinden sana hediye
edilmiş, ve sende bunları alıp kabullendikçe bağımlı
kıldıklarından, alışkanlık hale getirdiklerinden ne zaman sen
olmak isteyeceksen O’ zaman O’ sen olacaksın…
Farkındalık sahibi
olduk mu, bize ait olmayanların bilincinde olurken, bilinçaltımıza
aşılanan kodların sebep olduklarını yaşamak durumunda
kaldığımızdan, bırakamadıklarımızın her biri bize zor anlar
yaşattırmaya başlarlar.
Kelimelere,
anıların aralarına sıkışıp kalmadan kendimiz olabilinceye
kadar silkelenerek gelecek için sadece istediklerimize odaklı
olabilelim.
12.7.2019
49/13/4
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder