HAYATIN YANSIMALARI
İLE KENDİNİ KEŞFET
Bugünkü ben, dünkü
ben değilsem bunu kendime borçluyum. Yaptığım her doğrum bir
gün yanlış olarak zihnimdeki yerinin değişebileceğini
düşünemediğim gibi…
Hayatın
yansımaları ile kendimi keşfetme yolculuğum, hayat derslerimdeki
benliğim ve bilinçaltımda bana ait olmayarak hücrelerime işleyen
doku, sürekli değişim içerisinde tıpkı nakış gibidr. İçten
dışa, dışardan içeriye doğru yol alarak, kendini gösteren
yaşamın parçalarıyla donanımlıyım.
Zamanı kovalayarak
yaşama nedenlerimi aramaya koyulduğum zaman anladım ki, “her
nedenin sebebi kendimim” diye.
Hücrelerimdeki
doku: bana ait olmayan kodlar, bilincimde değişmesini istediklerim
ile zihnimi temizleyecek ve yeniden program yükleyecektim. Bunca
zamanımı yaşantımdan çalan her ne ise bırakmaya,
özgürleştirmeye niyet ediyorum...
Yaşamın
gerçeklerinden, üzerimdeki görevlerini sorguladığımız var olan
her şeyin kime ait olduğundan ya da kimlerden gelişini anlamak
imkansızdır diye düşünmemeli. Her yolun bir haritası vardır ve
kimi zaman bir rehberede ihtiyaç duyarız.
Fiziksel, zihinsel
ve duygusal yaklaşımlarımızda En son his olarak üzerimizde
kalmasına neden olmuştum. Duyular hücrelerin, hücrelerden
fiziksel duyularıma zincirleme ulanarak hareket halindeler.
Düşünce, söz,
kelimeler ve yaşam. İnsanoğlu ile makinelerin eşleştirilişinden
yola çıkarak her olayı bir birine bağlayıp nedenleri ve
niçinleri ayni anda kendimde aradıkça kendi enerji skalamı
aşağıya yukarıya çekip iten gücü farkederek kendimizi kontrol
altında tutmalıyız.
Düşük enerjide
olduk mu, fiziksel ve duygusal düşüşlerden dolayı sıkıntı
duyarız. Hüzün, üzüntü ardından gelir. Ama, mutlu olmak veya
mutlu olmanın yöntemi ile kendimizi programladığımız zaman
benzer benzeri çektiğinden yansıttığımız enerjiye frekansa
göre yaşamımız değişir.
Tıpkı bilgisayara
benzeyen beynimiz’e yüklenildiğimizdeki reaksiyon gibi ama,
düşünmek istemeyiz. (“Iptal” kelimesi kabullenmemektir.)
Farkında olmadan
edilen her söz, sihirdir. Duygumuza dokunduğu her şey işler.
Ardından benzer benzerin yansımasından, tek bir dokunun bölünerek
farklı zamanlarda benzer olanın çoğalarak yeniden yaşamamıza
neden olur.
Her birimize izin
verildiği kadarını toplamaya başladığımıza göre.
Temizlemeden başka bir şey algılayamadığımızı anlamışızdır.
Başkaların
himayesinde olmak, bize göre değildir. Özgürlüğümüze düşkün
toplumuz aslında. Bağımsız olamamak, altındaki nedenlerin
başkaların kalıplarının olmasıdır.
Nedeni bilirsek
özgürlüğümüzü kazanmaya doğru yeni bir bilinçle hareket
etmeye yönelebiliriz.
Zamanı yakalamak
istersek “SABIRLI, ÖZVERİLİ, MEŞAKATLİ” olmalıyız.
Özgür olmam beni
son derece rahatlatıyor. Demek ki rahatıma düşkünlüğümü
birinden almıştım ama kimden. “Istemem, kalsın” dediğim
cümleyi nerelerde kullanıyordum? Bende tetikleyen duygularımdaki
his nedir? Bu kodu birinden almıştım ama kimden?
Önemsiz diye
düünmeyip saklı kalmış duygunuza şimşek hızı kadar etkili
olacak geri bildirim uyanışınız ve değişim, farkındalık
bizlere kazandıracaktır.
Özgürlüğüme
düşkün olmam birinin kodlarıyken ben ne yaparsam kendim olurum
diye düşündükçe altındaki nedenleri bıraktıkça bir den ne
göreyim. Saf beyaz ışık, nötürden başka bir şey değil. Her
şeye sahip olup hiç bir şeye ship olamamak bu olsa gerek. Dünya
okulumuzda ben kendim olmayı seçmişim zaten. “Her şeyde nötür
olabilmek zaman ister” diye düşünerek kendinizi zamandan mahrum
etmeyin. Bu inançla kimden geldiğini ve öyle olduğuna seni
inandıran başka nedenleri düşünmeden derslerimizi alıp
farkındalıkla bakmak, sanat gerektirir. Hissettikçe en iyisi ve en
güzeli için mücadele etmek sinirleri sakinleştirecektir.
Bakıp
göremediklerimden nasıl bir dersle, ne kadarını alıp
kabullenmişsek onları yaşadığımızı farkederiz. Tıpkı
mıknatıs gibi çekim gücümüzle çekerek, benzer benzeri toplama
özelliklerimizle kendimizi soyutlamaya başladık mı, öz
inançlarımız, kalıplarımızla mücadelede olduğumuzu anlarız.
Nedensiz yansımayan
ve nedensiz yaşamadıklarımızdan dersini al ve bırak.
Sahiplendikçe bırakmak zorlaşır.
Kapılarımı
kapatacak olsam hayat olmaz. Nefes alamazsın, daralırsın dünyanda.
Kapılarını açsan sana ait olmayanlarla farklı dünya içerisinde
kendini bulursun. Ama, kendin ol! Zamanı kazan, sarıldığın
bedenini sevmeyi öprendikçe ne kadar iyi ve güzel dünya
yarattığını farkederek yaşamaya başlarsın.
Yaşamın her
zerresi: her birimize yaşama sebebidir ve farklı etki, yankısıyla
karşılık verir.
Yaşama
nedenlerimizi bir bir irdeledikçe, altındaki nedenlerin kaynağı
kendi gelen dir de diyebiliriz. Amacımıza kolaylıkla hedef almak
ve ulaşabilmemiz ise, hedelerimize bizi yönlnedirecek,
çevremizdeki insanların, olayların oluşudur.
Farklı donanımlara
sahip olup, Atalarından, çevreden almış olduklarımız miras ile
kaderimdir deyip yaşamamalı. Hayatımızı sınırlar içerisinde
kendimiz olmadan yaşamak istemeyiz. Bilinçli, farkındalıklı olup
bilimsel yaklaşarak her birimizin yaşama sebebinde kendi gücümüzün
kontrolü: hayata olan değer, sevgi, sağlık, başarı getirmeye
başlar.
Ne istediğimizi
bilirsek ve çevrenin itişe katışarak bir birini ezip hedefe
ulaşacağını sandığı zihinsel sorunlardandır.
Yıllarca yaşam
mücadelesi veren biri ile diğeri farklıdır. Eğer sen kime, nasıl
insana denk gelmişsen bunun bilincinde olman seni farklı ve başka
düşünmeye yönlendirecektir.
“Bir dokunuşla
bin ayıp örtersin” deyimi, “bugün ben sen değilim, sen de ben
olmadığımızdır”.
Her gün yeni bir
bilgi ile değişimlerimizi farkederiz.
NUMEROLOG:
Müjde Şener
13.7.2019
50/14/5
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder