ÇEKİM GÜCÜNÜN
KONTROLÜ ELİNDE OLSUN!
Güven neden zordur?
Hayattan hep bir
şeyler bekleriz ve beklentilerimize yanıt alamadıkça hayal
kırıklıkları içerisinde yaşamla savaşa gireriz.
Çevremizdeki
kişilerin hayata baktığı gibi sende bakabiliyormusun? Her
birimizin farklı algısı ile yaşama sım sıkıya tutunduğunu
görebilirsin ve her birimizin hayatla algısı arasındaki
mücadelelerimiz ise farklı bir yola bizi sürükledikçe gereksiz
gibi gelen sıkıntılı bir döngü içerisinde kalırız.
Zamanın birinden
başlarız bugüne gelebilmek için ama, hiç kimse kendinden daha
başka kişi olamadığından herkesin yaşadıkları sadece kendine
has, özeldir.
Başkalarından bir
şey beklerken veya beklenti içindeyken eğer iyi bir iz sürmekse
niyetin kapılıpta gittiği yere giderken ayağın takılıp
düşebilirsin. Sırtını dayadığın kim olursa olsun sen o değil,
o da sen değilsin. Aklını karıştırarak zamanı kendinle
karıştırmamalısın. Sahip olduğun yaşama sım sıkıya
sarılırken kendini nerede mutlu, huzurlu, güvende hissettiğin her
yer senin istediğin yaşamın bir parçasıdır.
Adım adım
ilerlersin koşarak değil de hayatı, içinde var olan herşey ve
herkesi özümsedikçe sadece kendini çözümlerken nerede veya
kimlerle çıktığın yaşam yolunda durmasını da bilecek, nerede
kiminle nasıl ve nereye kadar ilerleyeceğini hissederek farkındalık
yakalarsın.
Kimilerine göre,
“değerin, sevginin önemi ile yaşamın kendisini karıştırırken,
dışarıda aradığını bir de kendinde arayabilse, hiç bu kadar
hayatı zor olmayacak.”
Kimilerine göre,
“hayatı yeni baştan yaratmaya gönüllü olur ve içsel huzuru,
mutluluğu ile, koşulsuz sevgisi ile, “önce almaya sonra vermeye
gönüllü olur.” Sende olmayanı vermeye çalışırken hayal
kırıklıkların sadece kendini zorlu mücadeleye yönlendirir.
Beklenti içerisinde olduğun aslında küçük bir dokunuştır
belkide ama, kendinde olmayanın sana nasıl bir his verebileceğini
de bilemediğinden var olanı aradığın zaman her zaman aramaya
koyulursun. Önce ben demeye alış.
Herkes ne diyecek
kalıbından kurtulmalısın böylece güvendiğin önce kendin
olduğundan beklentilerinin sana bırakacağı his ile mutlu, sevgi
dolu, neşeli iken de o duyguya sahip olacaksın.
Güvensizliğin ile
saçma sapan ilişkilerin içerisinde olduğunu sandığın aslında
kendi değişiminle farklı açılardan bakıp görmeye başlayacağın
ve her insanın hayatının değeri ile sevgisinin ölçüsü farklı
iken bakış açıların değerini keşfedersin.
Hayatı
hayallerimizde yaratabiliriz ama, neyin nasıl bir his olduğunu
bilemezsek hayallerimizin de karmaşası arasında sadece bedenen,
fiziken ve ruhen yorulmaya başlarız.
Ne istediğini
bilirsen hayatı anlatabileceğin hikayende kendine güvenerek
hedeflediğin amacına daha kolay ulaşabilme gücünü elde
edebilirsin. Bu bir mucize mi? Şans mı? O’ nu kendin yaratırsın…
Her şeyin olması
gerektiği bir zamanı vardır.
Ne zaman ve nerede
neyi nasıl düşünmüşsek harelete geçirerek başlatırız,
farkında olmadan. Deneme yanılmalarla silkeleniriz hatta ve günün
sonunda daha iyisine odaklandırırız bilincimizi, algımızı.
Hedeflediğimiz
yaşam yollarımıza hayallerimizdir şekil veren. Her bir
düşüncelerimize aşılanan kodlar, anlamlar, inançlarla olumlu
olumsuzlukları içinde barındırırız. Bilinçli olmak,
farkındalığı yakalamak, hayallerimizi kontrol etmeye başlarken
dünyaya bakış açılarımızı değiştirdikmi bir de kendimize
yön verebileceğimiz o an, durumumuzun nereye doğru gittiğini net
kestirebilirmişiz meğer. Hayatı anlamlı kılacak
inançlarımızlayız. Değişimimi başlattığım zaman “artık
yeter “dedirten noktamdan öncesinde keşke diye düşündüğüm
zaman henüz hamdım ve pişmemiştim. Yaşam okulum ile dünya
okulum arasında bocalamıştım. Kimseye güvenemememe rağmen kendi
işlerini kendinden başkasına bırakma diyordum. Sürekli
beklentlerim vardı. Sandığım birlik beraberlikten kastım
çevremdeki kişilerdi. Oysa kendinden başkası ile değilsin günlük
yaşantında ve çevrendeki kimliklerin rolleri sadece dersindi.
Olaylar içerisinde pişmeye başladım ve güvenmediğim insanların
hayatımdaki yerlerini kendime güvenerek stabil yapmayı başardım.
Kendi işini kendin yapacaksın bir başkası senin için yapmayı
talep etmediği müddetçe. Hayatta eksik hiç bir şeyi yarım
bırakmamayı öğrendim bilhassa kendim için.
“Artıları ile ve
eksileri arasında doğru yollarımızı bulalım.” Kimin için
nerelerde ve nasıl yaşam haritası çizdiğimizi ise kendimizi
keşfettikçe daha net alıp kabullendiklerimiz ile yaşamın bizlere
sundukları kendi hediyelerimiz dilediklerimizdir.
Mıknatıs gibi
çeken çekim gücümüz ise hücrelerimizdeki etkileşimdir.
Bedenen, fiziken, ruhen, duygu ve düşüncelerimizle... “Her neye
ihtiyaç duyarsak olumlu yada olumsuz, bu kaderimiz olarak bize geri
yansır…
Müjde Şener
2.6.2019
38/11/2
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder