SENİN GİBİYİM
AMA BUGÜN SENDEN FARKLI
Gözünü açarsın
ve bambaşka bir duygu ile güne başladığını farkedersin. Dünden
bugünün arasındaki farkın ne olduğunu sorgularsın bir anda.
“beni bu duyguya yönlendiren ne?” diye. Kendimin farkındalığı
ile bambaşka bir döneme girdiğimi anladığım anda bugünün
tarihi zaman nedir diye düşündüm ve “Şeker bayramıymış”
dedim. Düşüncelerimle duygularımı yoklamaya koyuldum. Yoksa
duygularımda olanı düşüncelerimle mi taradım desem.
Herşeyin
içerisinde neyin doğru neyin yanlışını değerlendirirken hayat
kimine göre “zor” kime göre ise “kolay”. Biri sana
istemediğin bir şey yapar ve üzülürsün. Haksızlık ettiğini
düşünmeye başlarsın. Peki ya sen geçmişinde kime ne yapmışsın
düşündün mü? Yoksa düşüncelerinin önünde duran inadın,
ketumluğun ile duruşundan taviz vermeden sadece kendini mi haklı
görürsün.
“Herşeyin
içerisinde olduğumuz, her şeyle bir dünya yarattık kendimize”.
Kim haklı kim haksız. Kim doğru yada kim yanlış gibi…
Hislerimin
değişimiyle değişen hayata bakış açılarımla bir ben vardır
geçmişte izlediğim ibaşka hislerle. Bir de şimdiki hislerimleyim
bana beni anlatarak uyandıran.
Kelimelerin
dilinden, sözlerin içerisinden çıkabilmek ne mümkün değil mi.
Bilmeceyi andıran farklı bir lehçe gibi gelebilir şu an sana,
çünkü bana ait duygularımla aktarılan kelimelerin biri birini
tamamlayabilmesi için duygu, düşünce ve kelimelerin bir araya
gelişinden türemiş cümlelerdirler. Kilidi kırıp içeriye
girdinmi seni kendi içinden özgürleştirecek tabuları nötürlerken
farklı bir ben olduğunu fark edersin.
Oysa bende senin
gibiyim ama bugünüm senden farklı.
HİÇ BİR ŞEYE
TAKILMADAN YAŞAMAK NASIL BİR HİS BİLİRMİSİN? BEKLENTİLERİNE
CEVAP BULAMADIKÇA DAHA ÇOK KENDİN OLMAYA BAŞLARSIN….
Kimsenin duygunda
eskiden kalma hissini deşifre etmesine aldırış etmezsin ve
herkesin kendi hayatını özgürce seçimleriyle yaşamasına
seyirci kalırsın. Kimse için değil kendin için hayatın keyfini
çıkartmaya başlarsın. Zamanın birinde bir yerlerde kalıplar
vardı, kurallar vardı dersin oysa şimdi! kimsenin yaşamınla
değerlendirilemesini onaylamadan kendi olması için farkındalığını
yakalamasını dilersin.
Var olan her şeyi
daha iyi gözlemlediğimi farkettim. Kimse için değil, kendim için
nasıl yaşarsam mutlu olabilirimi tartıştım. Geçmişte yaşamış
olduğum, beni acıtan olaylarda üzerimde taşıdığım kin,
nefret, öfkenin gereksizliği hatta herkesin yaşamının farklılığı
ile nedensiz üzerimde taşdığım yükleri bırakmaya koyuldum.
Kimseye kırılma,
üzülme affet diyordum ve öylede yaptım. Herkesi olması gerektiği
gibi kabullendim affedip teşekkür ettim o’da kendime.
Kaleni içerden
keşfettikçe bir çok yaşanmışlıkların hayatındaki rollerinin
gözlemcisi olabileceğini düşünmeye başlarsın. Bir bedenim
vardı bir de içimdeki ben! Her şeyi içerden kontrol eden gücümle
dilediğim, istediklerimin kontrolü ileyim. Çevremin yansımaları
çekim gücüm olsa ble her şeyi yaratarak yaşamama neden olan ve
beni içerden dışarıya yansıtarak silekledikçe özgürce
özgüvenimin rahat olması, iyiliğin gücü, değişimimin
faturasında kendimi görebildiğim en güzel yerde beni hissettiren
yaşamıma sarılıyordum. Bu tüm içtenliğimle beni ortaya
koyuyordu.
Ben kimim? Ruhsal
kimliğim ile özüme uyanıyordum. Her şeyimi kabullendikçe
hayattan beklentilerim stabil oldu çünkü içinde her şeyimle
mutlu olmayı seçtim. Sebepler zincirlerindeki nedenlerin stabil
oluşu ile yaşamı yaratarak zamanı kör düğüm hale
getirebilecek tüm duygu, düşünce, algı, hislerimizin zaman kaybı
olabileceği idi...
Kim olursan ol
kendin ol!
Numerolog:
Müjde Şener
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
6.6.2019
42/15/6
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder