SANAT AŞKI
Elinde altın
bilezik
Yaşam ve Sanat =
Hayat
Dokuma yapar gibi
hayatı işliyoruz. Duygu, düşünce ve hislerimize empati yaparak
anlamak, algılamak dururken dışardan yansıyanlara önem
veremedikçe olduğumuz yerde sayarız.
Bakıp gördüğümüz,
görüpte yarattıklarımızın tümü de “SANATTIR”. Sanatı
nasıl tanımlayabildiğin önemli elbette. Her şeyden, hiç bir
şeye odaklı kalmadan her bir zerrenin anahtarı kapalı kilitleri
açabilmek için kullanalım.
Hayatın içinde,
dünyanın bir bütün olabileceğini bilmeden yaşamın nasıl bir
his olabileceğini düşüncelerimizde kendimiz yaratırız.
Güneşin doğuşu
ile batışını gözümüzde imgelerken, zamanın ve yaşamın
önemini daha iyi algılıyoruz.
Hayatı sevmenin
kazandırdığı çoşku!
İçinde tuttuğun
duygularınla, onu yaratan düşünceleri ve hayallerimizi
destekleyen, düşlerdeki zenginliğimizdir hayata koyduğumuz.
Her bir parçaları
bir araya getirerek, kim olduğumuzu, ne olduğumuzu, ve nerede
olduğumuza yönelirken. Ne olmak istediğimizi bize anlatacak
hikaye, yarattığımızın farkındalığında olmak, bize ne çok
bilinç kazandırabilir?
Her şeyde bir ilk
olmak her şeyden bir dersle uyanmak ve her dokunuşla küçük de
olsa uyanış, bilinç, algı
Yaşarken,
denemeden anlayamayız.
Oysa, ben! kendimi
kendi içimden özgürleştirirken, buna engel olan hayatın
zorluklarını, yarattıklarıma ilaveten. Var olan inançlarla,
kalıplar, tabular korkulara neden oluruz.
Istersen
istemediklerini özgürleştirebilirsin. Duygularımıza çarparak,
“Tsunami”gibi yıkıcı olurken ardından olayları sağlam
temeller üzerine yeniden yapılandırmak için gayret ederiz.
Hayatımızda yapıcı
olmak varken, yıkmanın, yok etmenin bir anlamı olmadığını
anlarız.
Hiç düşünemediğimiz
hikayelerin değişimi ise her yönden dersimiz olur.
Bugün dün
değildir. Dünden kalanla, bugünü tamamladığımızı, bize
yansıyarak anlamamızı sağlayacak düellolara girebiliriz. Her
dokunuşla silkelendiğimiz gerçeği canımızı acıtsada zamanla
iyiki oldu demeye başlarız.
Gerekmedikçe
olaylara farklı açılardan bakmayız. Gerektikçe daha sabırlı
olur, özverili yaklaşarak tamamlayıcı olmaya çalışırız.
En zor ama en
keyifli olan düşünceleri ortaya koymanın hazzını
taşıyabilmektir.
Yaşam tıpkı
sanata benzer. Yaratarak ortaya koyduklarımızın değeri ve önemi
ile bütünselliği bizlere anımsatarak katkısını ortaya koyarız.
Kendi içimize yönelmemize katkısı olan her düşüncelerimizdeki
hayali gerçekleştirdiklerimize güzel yaklaşırız.
Ruhsal, duygusal,
fiziksel hücrelerimizdeki cevherin ortaya çıkmasındaki etkendir.
Bunu başarabilmek,
var olan ve hücrelerimize kodlanan her düşüncelerin duyularımız
aracılığı ile oluşudur.
Her birini tek tek
deşifre etmek ve sadece istediklerimize odaklı olmak denge yaratır.
Hünerlerimizin
bütünselliği ile ortaya koyduğumuz sanat aşkı: her bir
dokunuşla binlerce farklı düşüncelerimize hayat verdiğimizi
görebiliriz.
Bu farkındalık
farkedebileceğimiz en güçlü yaratımla içimizdeki
zenginliğimizdir. Ne verdiğin ile ve ne almak istediklerini ortaya
koyar.
Içimdeki çocuk,
bugüne kadar beni taşıyan anılarımla donanımlı iken, o’nu
nerede bıraktığımı, bende hangi duyguları aşıladığını.
Onun da üzerine nasıl yaşam kurduğumu ve nerede onu üzdüğümü
anımsatan olaylarda güçlendiğimi anımsadım.
Kazandığım her
şeye sebep o oldu. Kim olursak olalıım birden fazla yaşamın
zincirleri arasında topladığımız, biriktirdiğimiz,
gördüklerimiz, duyduklarımız, algıladıklarımız, hissettiğimiz
her şeyin kendi içinde taşıdıkları oldu.
Neden taşıyoruz
veya, kapıları açamıyoruz... Elimizdeki altın bileziği
kazanmak ister de kullanamıyorsak, “emek harcağıdın ve her
dokuduklarındır sanatın” o halde atacağın her adımlarında
dokuduğun halı gibi yaşamınıa çeki düzen vermek gerekir.
el emeği göz nuru
derken daha başka neler mümkün olabiir.
Sanata olan aşk,
tutku, yaşamı hafifletir. Kimse için değil kendin için bir amaç
belirlemek gerekir.
Sanatındır, seni
sanatcı yapar…
Elindeki imkanın
doğruysa bunu en iyi şekilde değerlendirmek gerekir. Ben bilmem,
ben yapamam, ben becermem demek basittir. Özdeki hünerlerimizin
bilincinde olmak ve olana hayat vermek elimizdedir. Içimizdeki
cevherin özgürce salıvermek, bizleri değerli kılacak. Akıl,
mantık, şuur ve bilinç hayatımızda unuttuklarımızdandır
derken, en son bakmaya başlarız.
Kendi içindeki
cevheri keşfetmek için geç kalmadın. Bunu en iyi şekilde
yaratarak yaşamayı seç.
NUMEROLOG:
Müjde Şener
19.7.2019
47/11/2
YENİ BAKIŞ GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder