EKSİKSİZ HAYATA
TEK BİR DALIŞ
Dünyaya geldiğimiz
andan başlayan yaşam mücadelelerimizde her anımızın değerini
her gün daha iyi anlarız. Güçlü bir enerji akışı ile sahip
olduklarımızı keşfederken. Kendi doğrularmızın bizlere
bıraktığı izleri sürmenin verdiği his hareketlerimizi belirler.
Yaşam amaçlarımızda her yönden hayatı tanımlama, anlamlaştırma
formüllerimiz ise, sürekli gelişerek kendini belli eden ton
skalaları gibi enerjimizin de skalalarını oluşturur. Bunlar:
“Ses, renk, doku, his, algı, vb…” daha bir çok etkenin sebep
olduğu skalalardır ve yaşam değerlerimizi yönlendirecek olan.
Sürekli değişimleri ile değiştirdiğimiz hayat rotası veya
çizgisinde her adımlarımız ve içindeki saniyelerin değeri ile
uyanışlara geçeriz.
Kişisel dünyanda:
Nesin? Kimsin? Neredesin? bilincinde olduğun tek düze bir çizgide
ilerlerken ardındakileri yoklamanın sana getirisini de görmeyi
denemelidir insanoğlu. Her yön hayatın tek kalemle yazılıp bir
çok farklı senaryoya uyarlanışını farketmişsindir. Sen, ben
değilim. Belkide ben senim ama bilimsel yaklaşarak teorileri
oluşturacak zihin yapılarında kendini kopyaladığın heryerde sen
kendini tanımaya yönelirken, bırakamadığın alışkanlıklarınla
sahip olduğun hiç bir şeye sahip olamamanın mücadelesinde
kalırsın. Sınırlandırdığın yaşamınla önünde engel
yarattığın kendinle mücadelede olmak zaman kaybındır.
Kendini görebildiğin
her şeyde, heryerden söküp çıkartarak bunu başarmayı seç!
“Evet seçiyorum”
demekle olur mu?
Imkansızı
başarabileceğini sandığın o anki duygunla süperman formatında
kendi elindeki sihirin gücü ile bilimselliğin önünde durağan
olmuş, kitaplara uymaya çalışarak bunu elde edemeyiz. Her yönden
hayatın sana verdiği bir içsel kütüphanen vardır ve her anını
kaydeden hücrelerindeki kilidi çözebilinceye dek seni kendi
dünyanda alıkoymuş, tutsak gibisin.
Farkında olmadığın,
sende “var olanların bilincinde olmak istersen bir adımla bir çok
geçmişinin zincirlerinden kurtulmak mümkündür” desem
inanılması zor ve saçmalık dediğin o ipin ucundaki sen benim,
bende senim desem yine kendini kendimle kıyaslayamayacağım gibi,
sen ben değilsin bende sen değilim. Bir birimizin kopyası olsak
dahi farklı insan modelleri ile bir birimize ayna görevi yaparak
bilinçaltımızda, hücrelerimizdeki kayıtların uyanışları için
tetikleniyoruz. Var olanı yansıttığımdan eksenimde bulunan bana
ait parçalarımın yansımaları ile uyanışlarımın olacağıdır.
“benden sana
senden bana giden gelen eksiksiz parçalarımı alıp kabul ediyorum
teşekkür ederim.” diyen sözlerimle kullandığım olumlu
proseslerin olumlu etkisini kabullendirdiğimden şansımı kullanmak
üzere programlıyorum kendimi...
- O halde her şey
eşit olmaz mı?
Denge ve uyumun
içerisindeki bilincin bilinmezliğin parçalarını alıp kabul
etmek istersen bunu elde edebilirsin. Ters yüz ettiğimiz her kuralı
bozan oyunun içinde oyun bozancılık gibi görünebilirsin. Lakin
sana bana ait olmayan hücrelerdeki dokuların izleri ile nereye
kadar kendini yaşamayı seçersen o kadar hayatın bağlarından
çekip çıkartacağın kendinle olmaya başlarsın. Zamanı
yakalamak sevgi ile sarıldığın yaşamınla aldığın veya
alacağın nefesinin kaliteli oluşu hayat amacının izlerinide o
yöne doğru yönlendirecektir.
Bilimsel bir
açıklama gerekli ise kendi yaşamının değişimlerini
gözlemledikçe kendi değerinle değişen hayatın en baştaki
açıklanılması gerekendir. Bilimsel olan yaşanmış elindeki
kanırtlarındır. Ne kadar istediklerine odaklı kalarak yaşamayı
seçmişsen o kadar kendinle alakalı değerinin sana ait olduğunu
gösteriyorsun.
Bilinçli bir insan
ya da topluluk içerisinde birey olmak inanılmaz keyifli olmaz mı?
Sürekli değişim
ile değişmezliğin parçalarını eşleştirerek yaşamsal
değerlerimizin kaliteli olmasına izin ve onay vererek elde
edebileceğin imkansız olanı başarmak gibi mesela.
Hayatını tek
kalemle yazarsın belkide ama sonuç, o kişinin sen olmamasıdır.
Her birimizin
dünyaya gelirken bir amacı olmalıdır. Her gün, sürekli
değişimle değişen amaçlarımızın dahi beklentilerimize
ihtiyacımız olduğu kadar bize yakındır.
Yaşarken, hayatın
getirdikleri ile gündemimize ışık olacak olanlarla uyanışlara
girer değişimi başlatırız. Bir dokunuşla birden fazla
mucizelere tanıklık etmeye ne dersiniz. Eksiksiz olarak hayata tek
bir dalış ile tüm hücrelere kodlanan anlamlardan kurtulmak
mümkündür. Prosesler işe nasıl yarar? Kim olursak olalım kendin
olma yolculuğunda vurgun yememek üzere kontrollü varış ile
kontrollü zamanda yolculuk olursa eksiksiz tam ve bütün olmaya
başlarsın.
NUMEROLOG:
Müjde Şener
19.8.2019
48/12/3
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder