HER OLAN OLMAYAN
SENİN HAYRINADIR.
Hayallerine doğru
giderken önünde duran engellerin farkındalığı ile güne
başlamak güzeldir. “Nasıl yani?” diyerek hayata farklı
bakmaya başladığın zaman kimseye değil de kendine kızdığını
daha iyi anlar ve görmeye başlarsın. Fakat, günün sonunda
“iyiki”lerin giderek çoğalmaya ve kendini olmak istediğin yere
taşırken yürüdüğün zamanı yoklamak dahi güçlendirecektir.
Başkaların
hakkında konuştukları, olumsuz ve itici olanla mücadele yerine
inişli çıkışlı giden gelen duygularını yoklamaya, kendini
sınırlandıran nedenleri gözlemlemeye, hatta daha güzel
olabilecekken sebepsiz gelişen olaylarda kendini tanımaya
başlarsın.
Benim buna ihtiyacım
varmı?
Hiç nedensiz
gelişmeyen senaryoların öncesinde, alt yapısına neden olan
duygular, inançlar, kalıplardır ve taşımış oldukların
kendinle alakalı sebeplerindir. Her biri bir biri ile karman çorman
olmuş olsa bile bir yerden sonra ayıklaman gereken pirincin taşları
ile seçiminle olmaya başlarsın.
Verdiğin kararda
kendi doğrularınla ancak kendini bulabilirsin.
Seçimlerinle
hayatına yön verdiğin gibi, kimseyi yargılamadan, eleştirmeden
dünyanı kontrol altında tutabilir misin?
Bir yerlerde olumsuz
giden bir olay, neden varsa, burada kendini yoklamalısın. “Benim
burda bu kişiyle alıp vermem gereken nedir? Bu kişi benimle ayni
frekansta mı? Olmasını istediğim bu işimde bana katkısı
nedir?” gibi sorularda, “gerçekte kişiler hayrına ise,
kalmasını istemen. Değilse’de kolaylıkla acı vermeden
gitmesini dileyerek odaklı kalacağın sadece “istediklerinin
olmasıdır” O’ anda istemediklerini orada bırakman hayrınadır.
Kişilerin hayatına
girip çıkmasından duyduğun sıkıntı ile hiç kimsenin nedensiz
girmemesini bilerek duygu ve düşüncelerini olumsuz tetikleyen her
ne ise yıkıp yaratımını iptal ediyorum diyebilirsin.
Biraz sancılı
geçişler hayatında olabilir. Savunmaya girerek acabaların
zihninde gelişerek duygularını tetiklemeye, zorlamaya
başlayabilir.
Kimsenin senle bir
yerde olamayacağını hissederken belkide enerjinle kavga edenlerin
ve savunmaları ile deşifre edilebilecek nedenlerde takılıp
kalabilirsin…
Sebepler veya
nedenlerin senden yana oluşu, olması gerekenlerin gerçektede
nedenlerini yokladığın zaman, onlar inançlarındır ve ortalarda
olur.
Yaşam
hikayelerimizi yeni baştan başlatmak, olan olmayana teşekkür
edipte zamanı doğru kullanmanın verdiği haz insanın içini saran
o heyecanı özlemişim. Geçmişi bir kalemle silebilmek bu olsa
gerek. Herkesin aslında hiç bir şey yaptığını hiç kimsenin
bir dokunuşla bir çok duyguları tetiklemesi dahi bir birlerine
bağlantılı olan inanç kilitlerini kırmamıza etkendir.
Ne çok karmaşık
hayatı içimizde sım sıkı tuttuğumuzu anlarız. Nede Insanların
hayatındaki rolleri değişimi ile değiştirdiğin kendi yaşantında
farklı insanlarla olan düellolarının. Ve ardındaki ile şimdiye
uzanan düşüncelerinle silkelenirsin.
Farkedersin ki,
daha iyi ve doğru insanlarlasın. Değişmesi gereken enerjiye dahi
izin vermelisin. Sanma ki seni zora ya da dara sürükleyecek. Hiç
bir şey nedensiz değildir. “iyiki”lerimizi çoğaltarak eski
ile yeni arasındaki düşüncelerin kilitlerini çözebileceğimiz,
imkansız olanı başardığımız anda kendimizi özgürleşmiş
hissetmeye başlarız.
Eski inançların
kabulü ile bugüne kadar onu alıp sahiplendiğin zamanlar
bağımlılıkların olur. Ve ardından en küçük bir olumsuzluk
arasında sıkıntı, stres, panik ve telaşa kapılarak arayış
içine girersin.
“Ben şimdi ne
yapacağım” derken aslında en küçük bir değişim farklı bir
açılıma neden olurken bağımlılıklardan kurtulmanın verdiği
özgürleşme insana “güven güç ve cesaret” verir.
Biri çıkar ve seni
zorlar, sonra daha başka ne yapabileceğini düşünmen için
zihnini kendin zorlarsın. Farkettiğin aslında sendeki
alışkanlıklarındır. Yalnız başına birşey yapamama endişeleri
geliştikçe daha iyisi için kolları sıvarsın ve geçmişte
taşımış olmana neden olan bu inançlarınla alışkanlığının
bağımlılığa dönüşmesi bir yerden sonra değerinle örtüşmeye
başlar.
Zaman herşeyden çok
kendinde var olanlarla silkelenmektir.
NUMEROLOG:
Müjde Şener
27.8.2019
65/11/2
YENİ DÜZEN GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder