SIRA DIŞI OLMAK…
Kendimi bildim
bileli kendimden çok başkasıydım. Sürekli sorguladığım ben
kimim ve ne yapıyorum oldu. Etrafımdaki her bir nedenin gerçek
sahibi kimdir? Neden bunu yaşıyorum, kimin için varım gibi ileri
geri dünyamı anlamam zamanımı alsa bile, o gün bugün beni
tetikleyerek algılamama neden olan küçük bir haberin başlığı
oldu.
“sıra dışı”
kelimesi ile ilginç bakış açılşarımı yakaladım. Tepkim
aslında istediğim, taleplerimmiş. Geçmişimin bir köşesinde
uzun yıllar önce istediğimi bugün yaşıyordum. Herkesin
yaptıklarının dışında olmam ve kimliğimde kendimi keşfetmek
benim için farklı bir konsep oldu. Zamanla deşifre ettiğim ve
edilebilecek olan hikayelerimle zamanı yoklamak, olan biteni
gözlemlemek hatta sancılı geçen hayatın ardındaki, kopyalanmış
fotokopi gibi bugüne yanıyandır.
Olaylar, çevremizde
kendiliğinden geliştikçe ilginç bakış açıları ile
yansımalarla kendimize geliriz. “Sıra dışı” kelimesi ile ilk
önce silkelenmiştim. Çıkan bir haber de güzel şeyler yaptığıma
inandığım ve kendimle gurur duyduğum etkinlik sonrası yazılarımı
okuduğum o an, sarsılarak kendimi görünmez kılmak istediğimi
farkettim. “Sıra dışı” kelimesi ile tetiklenerek duygumda
göremediğim bende hangi zamanı tetiklemişti.
Bilinmezliklerin
perde arkasındaki yansımalar ise, kilidi kırıp içeriye girmemi
sağlıyordu.
Çevremde var olan
herkesin tepkileri normalmiş gibi, gülümsediklerini gördükçe
sakinleştiğimi ve sandığım gibi olmadığını, farklı açıdan
bakıp değerlendirdiğim an değişen dünyama uyandım.
Bilinçaltımda buna neden olan tepkiyi sorguladım. Içinden çıkış
yolunu aradım, yoklandığımı ve geçmişten zincirleme bugüne
kadar benzer olaylarla zaten hazırlıyormuş beni meğer.
Zamanla dünyama
ışık tutacak, yapmak istediklerime beni sürükledikçe ihtiyacım
olanı gözlemlerken ne yaparsam, nasıl olursam, başkalarına nasıl
katkı olabileceğimi ve herşeyden daha çok içimde hissettiğim
duygumla, düşünce ve hislerimde hiç bir negatif olumsuz tek bir
engel yokken yapamayacağım hiç bir şeyin olmamasını
gözlemlediğim o an. Sanki etrafımda görevlenmiş insanlarla
ilişkilendiriliyordum sandım. Doğru yolda olduğumu hissettikçe
olabilecek her dileklerimin önümde engelleri açarçasına çoştum.
Hissettiğim neşe, sevinç ve çocuksu heyecan tarif edilmezken,
olumsuz hiç bir şeyi düşünemiyordum.
“Bu his, illa bir
yerde senin içinde ortaya çıkmayı bekler.
Yaşamış olduğun
küçük bir farkındalıkla kendini sana yansıtan hikayelerinle
çoşarsın. Zamanı durdurabilmiş olsaydın nasıl bir kimlikle
olurdum. Çevrendeki kişilerin sürekli düşncelerinin dışında,
başkaların inançları ile donanımlarını anlatarak algılamana
destek olduklarını görebilirsin. Kim olursa olsun, sana kendini
anımsattıran “sıra dışı” olayların perde arkasındaki
dünyanla tamamen kendini sana getirir. Ben buyum değiştirilmesi
gereken ilginç bakış açılarımdır” diyerek avunmaya
başlamıştım.
Tiki toko
ilerlendikçe içimizdeki fırtınaların dindirilme yöntemi
inançların kırılıp yerine özden geleni yerleştirdiğimiz an
değişim furyası başlar. Herşeyden daha iyi, hiç bir şeyden
dahada kötü olmasın. Değişim ile denge illa önemlidir. Ne az
nede çok. Yansıyan her şeyden dersler alırız ve olumlu, güzel
düşüncelerimizle iyi değerlendirdiklerimizin peşinden gider
durağan olanların önünü açarak farklı vede ilginç
deneyimlerle olumlu pozitif bakıp görmeye başlarız.
Sıra dışı olmak,
tek düze yaşamdan çıkıp kendin gibi yaşamak istemen en doğal
kararın olur. Içindeki o çocuk özlemini alıp güneşin tadını
çıkartmayı deneyimlemek, hislerindeki kaykaydan kayarak çoşkulu
sevinç çığlıklarını içinde hissetmek. Salıncakta sallandıkça
yüzüne çarpan rüzgarın esintisinden keyif almak ve daha bir çok
etkilendiğin duygularında unutmaya yönlendirdiğin kendini
hapsettiklerinden çekip çıkartabileceğini anımsatan hikayeleri
düşün. Hiç bir şeyden kendini kandırmamayı, var olan her
şeyinle denge ve uyumunla olmayı hatda bilinçli yaklaşarak
zamanını yeniden yakaladığını anladığın o an iyikilerinle
mutlu olursun.
NUMEROLOG:
Müjde Şener
68/14/5
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder