30 Ağustos 2019 Cuma

BEN SENİN AYNANIM




HİÇ BİR ŞEY NEDENSİZ DEĞİLDİR. BİRİLERİ VESİLE OLUR VE KENDİNE YÖN VERDİKÇE HAYALLERİNE, HEDEFİNE DOĞRU İLERLERSİN.

Karşılıklı alma verme enerjileri ile sıkıntılı döngülerinin ardından uyanışlara izin vermeli. Empati yaparken çözümleri de görebilmek zaman isterdi belkide, o da geçmişte. Ancak bugünkü uyanışlarımızda "farkındalık ve niyetlerle çıktığımız yaşam yollarımızda kendimizi keşfederek duyguların kırılma sebeplerini de görmeye başlarız".. 

Nereden nereye diye düşündükçe içimdeki seçimlerimle, kendi dünyama uzanan yaşam yollarımda pazarcılık, panayırcılık ve festivallerin olduğu idi. Hatta sokak satıcıları, tezgah sahiplerine olan merakım hep olmuştu. geçmişimi bana anımsatan anılarım geömişin hangi zamanından duygularıma hediyelendirilmişti anımsamıyorum bile ama, kendimi bildiğim andan başlayarak aklımın her köşesinde gitmek, görmek, alışveriş yapmak oldu. 

Zaman o gün bugündü, kendimi içinden çıkmak istemediğim duygu seli ile buluşturdu. 
   * Nerede mutlu isen orada kal...
   *"Kimlerle ne yaptığın değil, senin ne yaptığın önemlidir" diye düşünmeme vesile olan kimyamla .ocuklar  kadar neşeli ve çoşkuluyum.
   
Başkaları için giriştiğim bu dünyaya "sanatcılar çarşısı" adını koydum. çok kısa süren birliktelikten geriye kalanlarla devam edip yaşamasına karar verdikçe günden güne güzel gelişmelerin yansıması var olan inancımdandı. hayatımda ilk kez kendimi sahip olduğum bir olayın içerisinde mutlu, huzurlu, tamamlayıcı, çoşkulu, heyecanlı ve içimi saran kelebeklerin kanatlarını çırparcasına tüm hücrelerime işleyişi anlatılmaz. 

  Bir kez daha anladığım, alıp kabul ettiğim ve özgürleştirdiğim, deneyimlediklerimle aşırı merhametli olmam oldu. "kendinden fazla kimseye değer verme. kendinden fazla kimseyi yüzeltme, kendinden başkalarına merhametli olma. hep kendimden ödün verdikçe kaybeden olduğumu sanıyordum. Ancak öyle değildi. UYANIŞ için gerekli olan herkesin katkısına teşekkür ederim.  

 Kim olduğunu bilirsen, çevrenden sana yansıyan her birimizin bir birimize katkılarının oluşudur. 

Geçmişimde: İçimdeki fırtınaların dinmesi uzun ve meşakatli yollardan geçmeme neden olduğundan kendi işlerimi kendim yapmam gerektiğini öğreniyordum. beklentilerin acı verdiğini, zamanı çaldığını anlarsınız. bu nedenle beklentiye girmeden yaşamayı öğrenirsin. 
Ağır gelen neydi bilir misiniz? Her şeyden hiç bir şey çıkartmamam oldu.
Birlik beraberlik dedikçe ve tek başına yapmak istediğin hedefine gidemediğindir. 
anlarsın ki her insan seningibi değildir. her insanın farklı kimlik kişilikli oluşudur. kimse sen değilsin, sen kimse olamazsın. sadece taklitlerle sana seni anlatan yansımaların eksiklerini görmen, yapman gerekenlerin oluşuna o an kızsanda "talep"lerinin yansımalarıdır. 

Bana benimle ayni frekansta olan kişilerin yaklaşımlarıyla donanımlıydım. Karışık içsel dünyamın yansımasına ayna oluyorlardı.
 Anladım ki, ben ne isen sende ol sun... anladım ki ben değişirsem sende değişeceksin... Anladım ki her bireyin kendi içindeki döngüleri sadece kendine bağlıdır. ve daha bir çok gelişmelerime katkı olacak olayların içinde kendimi anladım. 

Attığım adımlarımda ben istersem, inanırsam olacağıdır. Neden sadece benim olsun? birlik içerisinde her birimizin bir birinden alma verme enerjileri ile kendi gücümüz tam olur. eksiklerimizi farkettikçe ve doyuma ulaştıkça başarıya doğru ilerleriz. 
Çünkü, inanıyorum ki yarattığım projem muhteşem. ona hayat vermek için yolların açılımını izliyorum. 
Projem: geçmişten gelen bugünüme ve yapmak istediklerime doğru beni sürüklüyor. Geçmişte yaşamış olduğum maddi sıkıntı beni yoktan yaratabileceğim içsel cevherime doğru yönlendiriyordu. Her kapı yüzüme kapandıkça "nasıl ayakta durabilirim", "nasıl geçimimi sağlayabilirim", "çocuklarım,.." dedikçe, içsel yıkımlarımla ayakta durabileceğim formülleri zihnimde  ürettikçe başardım.
 Sürekli karşıma çıkan engeller, duygularımda var olan ve enerjimi aşağıya çeken insanlarla karşılaştıkça, korkularımı farkettim. bana aşılanan inançların, kodların, esiriydim. 
 O an içimdeki enerjinin yok oluşu ile "hiç bir şey yapamayacak konuma gelip depresyona girerek ağırlıkların üzerimden hiç gitmeyeceğini sanıyordum. İPTAL. Öyle bir yaratıma ev sahipliği yaptığım için kendimden özür dilerim, kendimden af diliyorum ve kendimi seviyorum.  

Hiç bir şey yokken var etmek sanattır. 
Var edip ortaya koyarak katkı kazanmak ise yine bir başka sanattır...
 Emeğini pazarlayabilmek te sanattır...
 istediğini elde edebilmekte sanattır...
 kazanmak ve ona hayat vermekte sanattır...
 yapabileceğim her şeyin içinde bulunduğum zaman herkes istediği herşeyi söyleme özgürlüğünde kendim olmayı öğrendim.
 Yargı,eleştirilerin içinde çırpınmak, korku tünelinde olduğunuzu size anımsatır. 
Sarsılmak, ve yılmadan  devam edebilmek, en zor gün dostudur biliyor musunu? 
Kendi ayaklarının üzerinde durabilme mücadelelerinde düşenin dostu olmadığını anlarsın. 
Kendine güvenmeye mecbursun. Direndikçe içine girdiğin istemediklerinle boğuşursun ve silkeleniş, uyanışlarına sahip oluncaya dek devam eder durursun.
 Başarı emek ister, Sabır gerektirir, Sevmek, inanmak ve onu değerli kılman gerekir.  

Yanında olan olmayan insanlarla çatışırsın. Yok olmuş gibi hissedersin kendini, "yalnızım, kimsem yok!" diyerek acını içinde tutar affedemezsin,
 Kin besler ve yolunda olan hiç bir şeyi göremez olursun.  tüm bunların gerçektende hayatının zehirli sarmaşıkları olduğunu farkettiğin an değişmek için kendine bir adım atarsın. Hiç kimse göründüğü gibi değildir. Kendin ol!...


SANATCILAR ÇARŞISI

Mağusada “sıra dışı” market olarak düşünebilirsiniz.

Içinde:

* Animasyonlar...
* Medyumların Panayırı...
* Sanatcılar…
* Zaman geçirilebilecek iç huzur çarşısı…
* El becerileri sergilenen çarşı…


Bugün “kimse için değil kendin için atacağın en önemli adımın olacak.” Bir merkez doğuyor. Sanatcılar çarşısı: üretmek isteyen herkese ışık olacak. Yeteneklerini ortaya koyabilecekleri ve zamanını geçirebileceğin bir yer olarak düşünebilirsin. Küçük olabilir. Ancak, burası sizlerle büyüyerek gelişecek “bizim çarşımız” olarak düşünebilirsiniz.

Buna benzer merkezler vardır. Olsun ve dahada olacak. Her biri bir birinin eksikleri ile donanımlıdır ancak her birinin bir birini tamamlaması ile tam ve bütün olur.
Saklı olan içindeki cevherin gün ışığı ile yeniden doğmasına izin vermendir. Olası olabilecek, her olayın bir de perde arkasından bakarken orada sahnelenen başka dünyalarınızın olabileceğini keşfedeceksiniz.

Sanat: var olan her şeydir…
Sanatcı: içindeki cevheri ortaya koyandır…
Sanatcılar Çarşısı: Her şeyden, hepimizden parçaları toplama, biriktirme ve yansıtmaktır…

her birimiz birimiz birimiz her birimiz için birlik, beraberlik ve bütünlükle katkılarımızla var olacağız. Bundan daha başka neler mümkünse kolaylıklarla neşe ve ihtişamla olsun. Iyiki varız:)

Standlarımız her cumartesi günleri saat 10:00/ 15:00 saatlerinde açıktır. Sizleri de bekleriz.
Bize katılmak isterseniz detaylı bilgi: Müjde Şener 0548 873 1313


“BİR DOKUNUŞLA BİN UYANIŞ...”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...