30 Ağustos 2019 Cuma

SANA EN YAKIN OLAN SEVGİNDİR.




SANA EN YAKIN OLAN İLİŞKİ SEVGİNDİR.

Uyanışımız tamamen sevgiye dayanır. Tüm yaşamı içinde barındırarak kendimize gelmemizi sağlar. Hayat her yönden kendi değerimizle bize uykuda olan benliklerimizin açığa çıkmasında katkıdır.
Kendine verdiklerinin gün gelir ve devran döndükçe benzer olanların yansımalarıyla mükafatlanırsın.
Uyanışın en az dört aşamadan oluştuğunu kavramak gerek.
Birinci aşamada, çoğu kişi mağdur durumdadır ve bu ilişki çok sağlıklı olmaz…
Uyanışın ikinci aşamasında güç kazandıklarını hissederler. Bu güç sayesinde ilişki çok güçlü, kamçılayıcı ve gelişmeye yönelik olur. Ama, eninde sonunda üçüncü aşamaya ulaşır: bu da teslimiyet içerir. Yalnız, ilişki kurduğunuz kişiye değil, benim “ilahi” olarak nitelendiğim varlığa teslim olmaktasınız. O da kendinizden daha güçlü bir şeye teslim olmaktasınız. Tümden varlığınıza elbertte.

Sen kendinle tam ve bütün olduğun zaman ne istediğini bilirsin. Dördüncü aşamada uyanıksınız. Uyanmış bir ilişkide sevgiden yola çıkarsınız. Aslında sevgi sizsiniz ve sevgiden yola çıkmış olan diğer kişi de sevginin kendisidir. Uyanmış bir ilişkide diğer kişiye baktığınız zaman yalnızca sevgiyi görürsünüz. Ve, eğer o kişi de uyanmış bir ilişki içindeyse, o da size baktığında yalnızca sevgiyi görür. Uyanmış bir ilişkinin yapısı ve tanımı “sevgidir”.

GERÇEK DOSTLAR
Gerçek dost diyebileceğimiz birilerine sahip olduğumuzu düşünürüz. Sadık dostlar olduğunu , gerçek dost olarak değerlendiririz. Insanların çoğunun gerçek dostlara sahip olduğunu sanmıyorum. Bu üzücü görünebilir, hatta şaşırtıcı olabilir. Ancak gerçek dostun bir tanımı var. “Eğer çok zor bir durumdaysanız, bir üçüncü dünya ülkesinde hapse düşmüşseniz, hangi dostunuz sizi kurtarmaya gelir? Hangisi her şeyi bir yana bırakıp sizi kurtarmak için gerekirse dünyanın öbür ucuna koşar? Sizi hapisten çıkarmak için?” Böyle bir tanım kullanırsanız, çoğumuz gerçek bir dosta sahip değiliz. Tanıdıklarımız var. iş arkadaşlarımız var. komşularımız var. Zaman zaman görüştüğümüz kişiler vardır.. Birlikte olmaktan hoşlandığımız kişiler var... ama, önceliği sizin iyiliğiniz ve tüm yaşamınız olan biri çok enderdir. Bununla birlikte eğer uyanmış bir ilişki içerisindeyseniz, bu içinizdeki sevgiden kaynaklanır ve bu açıdan sevgi dolu kişileri kendinize çekersiniz. Bana göre gerçek bir dost sizi ve yaşamınızdaki hedeflerinizi tümüyle destekleyen, çıkarlarınızı gözeten kişidir. Siz de onun çıkarlarını gözetirsiniz.

İLİŞKİLER BİRER AYNADIR
Burada sevgiden, ilişkilerden, bizi gözeten ve gerçek dostlarımız olan kişilerden söz ediyoruz, peki olumsuz kişilere ne dersiniz? Sürekli yakınan kişiler? Yaşamınızı paylaştığınız kişi sürekli yakınıyor, sızlanıyorsa ve olumsuz biriyse, O zaman ne yaparsınız? Bununla nasıl başa çıkarsınız,
Uyanışın hangi aşamasında bulunduğunuza bağlı olarak zaman zaman yaşamınıza olumsuz, yakınan, kendini mağdur hisseden kişileri de çekebilirsiniz. Bunun nedeni, onların sizin bir parçanızı temsil etmeleridir. “Onlar sizin gölgelerinizdir”. Hoşnutsuzluk duyduğunuz, o olumsuz, yakınan, mağdur gibi davranan kişi aslında aynı duyguları taşıyan bir parçanızı temsil etmektedir.
Bu yüzden, gerçekte kendinize çektiğiniz ilişki, kendi içinizde yer alan bir ilişkidir.
Bunu onarmanın ilk yolu: kendinizle olan ilişkinizi onarmaktır.
Bütün sorumluluğu almanız ve bu olumsuzluğun, yakınmanın, mağduriyetin içinizdeki bir anlayışı temsil ettiğini görmeniz gerek. Bunu kabullenir, bundan kurtulur, daha uyanık ve güçlü olursanız, söz konusu kişi ya değişecek, ya da hayatınızdan çıkacaktır, çünkü içinizdeki enerji artık onu size çekmektedir.
Bana “yin ve yang” durumunu anımsatan dostlar tanıyorum. Ilk bir araya geldiklerinde zıt kutuplarmış gibi göründükleri halde sonradan aralarında her iki taraf için de yararlı olan, birbirlerini garip ve farklı biçimlerde tamamlayan ilişki olduğunu fark ediyorum. Ilişkilerin uzun süreli olmaları için karşılıllı fayda sağlar ya da sona ererler. Öteki kişiden bir şeyler almıyorsanız ve o da sizden bir şeyler almıyorsa, ilişki sona erer.
Kimi zaman ilişkiler biraz inişli çıkışlı başlayabilir ve insanlar birbirlerini tanıdıkça, ilişki, sevgi ve hak etme konusunda bilinçaltındaki inançlarından arındıkça, işler yoluna girer. Genellikle bir arada olur ve iyi zaman getirirler. Öte yandan, herhangi bir noktada, bir anda birinden biri bundan yarar sağlamadığını hissederse, büyük olasılıkla müziği durdurup yollarına devam ederler.

Sürekli, yakın ilişkinin anahtarı: SEVGİDİR.

NUMEROLOG:MÜJDE ŞENER

1.9.2019
40/13/4

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...