17 Ağustos 2019 Cumartesi

YOKLANILMASI GEREKEN YARIM KALAN DUYGULARIN

YOKLANILMASI GEREKEN YARIM KALAN DUYGULARIN

Dünyaya geldiğin andan başlayan yaşam serüvenlerinde hep kendini arar durursun. “Ben kimim ve neden burdayım” diye düşünmeye başladığın andan itibaren sürekli değişimlerinle değişen yaşamına ayak uydurmak ağırına gidebilir. Ta ki anlamlaştırdığın yaşamla nasıl ahenkli dans etmen gerektiğini öğreninceye dek.
Aslında her güne yeni bir kimlikle uyanıyorsun ve her yönden hayatı anlarken bir geriye gidip “nasıldım ve nasıl oldum” derken kendi gözlerinle görmeden, duymadan hissetmeden inanmayacağın gibi bu düşünce “bana aittir” de diyebilesin. Bu düşüncelerinle olduğunu sana anımsatacak başka hikayelerin hafızanda bir yerlerdedir. Peki bu duygu, ya da bu inanç, alışkanlıkların, kalıplar sana kimden hediye edilmiş hiç düşündün mü?
Zamanı yakaladığın an, hayal kırıklıklarını tedavi edebilmenin verdiği gücü keşfedersin. Her bir nedenin ardındaki kilidi açarken yoklanılması gereken nedense geçmişin olur.
Hiç bir şeyin nedensiz hayatına yansımamasını öğrendiğinde, deneme yanılmalarınla var olanın gerçekte nasıl var olabileceğini keşfettiğin o an “ben ne istersem o olur” diyen dört beş yaşlarındaki küçük bir kız çocuğu ile edilen sohbette. “dilediği, istediği taleplerinde hep düşlerinde istediği o an kalbinde onunla yaşadığını ve gerçektende istediğini, sanki benimmiş hissi ile yaratmış...” dedi

Her yansıyanın yaşamında nasıl katkısı olabileceğine inandıkça olanı kabullenmeye ve sevmeyi öğrenmeye başlarsın. En önemliside alt yapında pollyyanacılık tecrübeleri olmuş olan yetişkin bir kadının hikayesinde geçmiş deneyimleri vardı. Kabulenmek ve inanmak sandığı kadar kolay olmadığı gibi, aileden aşılanan o inançla neyi nasıl görmesi gerektiğini öğrendi. “Insanlar iyidir. Herkes kendini yaşıyor ve düşeni kaldırmak, üzgün olanı dinlemek destek olmak yardım etmek gerçekte hepimizin görevidir.” diyen büyüklerin kodlamış olduklarıdır zihnine.

Biz insanız ve insan olmanın en zor olduğuna inandıkça kendin olmayı dilediğin gibi davranmaya başladığında. Öncelerinde yaptığın iyiliğin karşılığını görememen üzebilir. Sonraları beklenti içinde olmamayı öğrenerek kendin için atacağın adımlarında insanların rolleri sadece katkıları olarak var olmasıdır.
Senden onlara, onlardan sana diye düşünebilirsin.
“Kilidi kır ve içeriye gir…” diyen iç sesinle yaşama sıkı sıkıya sarılıyorsun. Neden iç sesinlesin? Kendinin dışında bilinmesini istemediğin gerçeklerin orda seninle saklıdır. “Beni kendi halimde kabul edecek ve benden başka beni tamamlayan parçalarımlaydım.” Üzüldüğnde, sevincinle kendini parçalarınla toparlamayı öğrendiğin zamana kadar ki her süreçlerin kendinle olan olmayanı gözlemlerken keşşfedeceğin kendin olacaksın.

Iç sesin nedir? Kim olduğunu sana anımsatarak kendine gelmeni sağlayarak düşlerinle zihnine güzel, olumlu telkinler aşılarken bulacaksın kendini. Iyi bir ilişki içinde olmak ve doğru ile yanlışlarının arasındaki farkı görebildikçe olana ışık tutup bir de algılarındaki rolleri gözlemlemeyi deneyimlersin onunla. Iç ses derken ürkmeye gerek yok. Delilikle alakası hiç yok ama, illa bir sıfat takılacaksa kendine koyduğun isim ışık ve sevgi olsun…
“benden sana senden bana sevgi ve ışığımla kendimleyim...”
Kimse için değil kendin için nasıl yaşanılması gerektiğini öğrenecek, ne zaman sırtından bıçaklanacak olsan, en yakınlarının canını acıtarak duygularına inançlarının zıddını aşılamaları ile silkelenebilirsin. O zaman ise farklı ve ilginç bakış açılarınla deşifre edeceğin kimliklerle olacaksın yaşantında. Herkesi kendin gibi sanabilirsin. Oysa öyle değildir. Kimse senim gibi değildir olamıyorken sen nasıl başkaları gibi olabilirsin ki. Kopyalanmış olanın üzerine başka kopya olursa günün sonunda karma olacaktır.
Varlığının değerine önem vermeyi gözlemlersin. Hangi aşamalardan nasıl gelip geçmişim ve bugünkü aklınla yarattığın zenginliğine katkı olan bilginde hayata farklı bakmayı öğrendiğin kendinle alakalıdır. Seçimlerinde zamanı yakalamak ve seçimlerinde kendini düşünmek yoktur ama, maalesef öyle olmak zorundaymışsın hissi kendini keşfedebileceğin ana kadar tetiklenmiş duygularınla edeceğin mücadelede silkelenirsin. Nedeni ise hayat bakış açılarrınla sana kendini hediye ederek yoklanılması gerekenleri farkettirecek kadar yakınında olmasıdır.

Müjde Şener

15.8.2019
53/17/8

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...