17 Eylül 2019 Salı

ALIŞKANLIKLARIN BAĞIMLILIĞA DÖNÜŞÜR


ALIŞKANLIKLARIN BAĞIMLILIĞA DÖNÜŞÜR.

Farkında olmadan geçmişten gelenlerin üzerine kurulmuş bugün yaşadıklarındır. Alışkanlıkların olurken bir de bağımlılığa dönüştürürsün.
Düşüncelerinin altyapısına takılmadan, ne gelirse onu alıp kabul ettiklerinle sonuçlarına katlanırsın.
Klişeleşmiş cümlelerinin arasındaki kayıtlarınla, “doğru” olduğuna inanırsın.
Kim olursan ol, benzer nedenlerle yarattıklarını yaşamaya başladın mı, çevreni saran benzer nedenlerle yaşamak zorunda kalırsın. Böylece, var olanlara misafir perverlik yaparsın.
İstemiyorsan, şimdik kendine çeki düzen vermenin zamanıdır.
Geçmişte yaşadığın, şimdik şu ana taşıdıklarını bırakmaya gönüllü olmaman için sebeplerin var mı? Her nedenlerin ardındaki kaynağı deşifre ettikçe, ortaya çıkartmaya gönüllü olursun. Kimse istenilmeyen yere gitmezken. Istenilmeyen yerdede durmaz.
Hayatın püf noktaları sana ayna olmuşken hala daha neyin zorluklarını düşünerek zamanını çalıyorsun.
Kimse için değişmez, kendin için bir şeyleri yaparsın. Yaratırken görmeye çalışırsan nerede ne zaman karşına çıkanların yansımalarından ipuçları yakalamaya başlarsın.
Bir şeyden, çok şeyler almadığını ve ya bundan bir şey anlamadığın söylenemez... Yaşamın boyunca benzer olaylar zincirinde gidip gelen duygu, düşüncelerinden “kendimi azad ediyorum” diyebilirsin.

Her yönden hayatını hayallerindeki düşlerine doğru seni sürükleyen, kendinden çok zamanını çaldığını anlaman, algıladıkça geçmiş anılarının seninle olduğunu farketmenle o nu değiştirirsin.

Güzel olan, her nedenlerin günün sonunda seni incittiğini algılamandır. Olmasınında sebepleri varmış. İstememene rağmen içinde tutunduğun nedenlerle seni hüzünlendiren bir şeylerden kaçmana neden olduğunu farketmek gibi...
Oysa, bu tercihlerin sana “Bana ait değildi” dedirtir.
Geleceğinde yani şimdin ile, kim olursan ol kendin olmayı iste. Kimliğini ifla ettikçe altındaki nedenleri de deşifre ettikçe “bana ait olmayanların üzerine inşa ettiklerimle hayatımı yaratarak yaşadığımı anladım” demeyi seç.
Hiç bir şeye sahip değilken her şeye sahip olman ve her bir nedenin önü, ardına baktıkça farklı hikayelerle düşüncelerini şekillendiren yaşamında o’nu sım sıkıya tutarsın.

Dünyaya geldiğimiz andan itibaren diyemiyorum. Zamanın birinden başlamış bir hikaye diye düşündükçe daha derinlere doğru sürükleyen anıların oluşu ile şimdiyi tetikliyorsun.
Yarm kalmış küçük bir nedenin büyüklüğü kendi yaratımlarınla devasa oluyor.

Yanlış olan nedir?
Alışkanlıklarının bağımlılığına dönüşmesi: hayallerinin içerisindeki düğümlerin çözülmesi gerektiğini gözlemleyebiliyor olmandır.

Ben kimim?
Nedenlerinin hayatını nasıl şekillendirdiğinin bilincindemisin?
Küçük bir kız çocuğu olabilirsin, erkek te olabilirdin. Veya erkeksin ama kız olarak ta dünyaya gelebilirdin. Yaşamımın hangi zamanından başlayan, iç içe geçen kapıların ardından gidip gelebileceğine kadar uzantıları oynamana neden olan birikimlerle sınanıyoruz. Sahip olduğun, sana ait olan bugün hayatında ne var?
Seninle kalmasını sağlayamadığın, hayallerinin uçup gitmesine neden olan inançların, kalıpların, tabularının esiri misin?
Kimyanı deşifre ettikçe, izlediğin yaşam yollarının kendinden çok uzaklara taşıdığını anlıyormusun. Şimdik silkelenme zamanınmış ve eteklerimden dökülen tüm geçmişinin yaşantılarının bir evelden itibaren hangi zamandan geriye kalan olduğunu görmeye başlıyorsun. Bir düşle gelen mesajlara dikkat et. Öğreğin: “Için ağlıyor. Küçük bir çocuk gibi hüzün sarmış yüreğini. Sıcaklık basıyor, hararetleniyorsun ve kendini görmeye zorlanıyorsun. Karışık zihninle kabuğunu kırmaya çalışıyorsun. Içerde kal diyen bir sesle irkilede bilirsin rüyanda. Beyaz bir düğümü çözmeye çalışıyorsun ve başarıyorsun.” Önceleri bu düşle gelen mesajlara anlam verememiş, fakat bugün değişiminin ilk basamaklarını atmış farkındalıklı bayanın sözlerinden çıkan ve doğru zamanda doğru yerde olmak, doğru algı, anlamlar ve düşüncelerle deşifre edilmeyi bekleyen kilitlerin açılması gerektiği zamandır.

Hangi ayların, yaşamını nasıl etkilediğini hisset. Kimi zaman köprüden geçerken ayağın takılıp yere eğilirsin ama düşmezsin. Seni kimsenin elini uzatıp kaldıracağı yoktur. Sadece bir iz taşırsın bedeninde. Oysa ruhunu acıtırsın. Kalbine yenilmemek için hayata herkes gibi bakıp görmek istemediklerine boyun bükersin. Kimse gibi olmadığın halde onlar gibi yaşarsın. Toplumun kurallarında sende yerini almışsın bile. Tamamlanması gereken fiziksel, zihinsel ve ruhsal yaşam dönglerindir. Hiç bir şeyin nedensiz olmaması gibi. Benzer olayların hayatında yeniden oluşması ile takılıp kalırsın bu dünyaya. İç içe geçmiş olan ve seni içerde kalmanı sağlayan kalıplar, alışkanlıkların ile “bağımlılığa dönüşen doğrularım” diye düşündüklerinden kendini çekip çıkart. Sen kimsen o da sensin…



NUMEROLOG:
Müjde Şener

18.9.2019
57/12/3

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...