GEÇMİŞİN
GELECEĞİNE UZANAN YOLU...
Her gün değişen
sensin. Hayata farklı açıdan bakıp gözlemlediklerinle hiç bir
şekilde seni kendinden alıkoymayacak düzeyde olmalıdır. Zamanla
anlarsın hatalarını belkide, oysa her gün değişen sensin ve
değişmeyen hiç bir şey yok demektir. Sabit olan bir nesne düşün
var mı acaba? Hayatın kendi içinde tekerrür ettiği gibi, zamanı
yoklarken bırakamadıklarının bile değişmeye başladığını
gözlemleyen teleskop gibisin ve incelemeye adığın yaşamınla
kendine katkılarının ne olabileceği inançlarınla, anlamlarında
gizli oluşunu farkedersin. Hiç bir şeyin gerçek nedenlerini bir
türlü bilmemekte ısrarcımısın? Geldi geçti bitti dediğimiz
zamanın her hangi bir dönemlerinde kendimize çeki düzen vermemiz
gerekirken buluruz kendimizi ama neden? Bırakamadıkların
alışkanlığa dönüşen hayat yaşam döngülerindir. Her şeyden
hiç bir şeyin yeniden yapılanmayacağı gibi düşündüklerin
seni yorar, zorlar ama yinede kendine gelmeni sağlayacak o zamanı
yakaladınmı bırakmak istemeyecek daha fazlası için kolları
sıvamaya başlarsın.
Hiç bir şey senin
yorumlarından daha önemli olamaz. Bakıp gördüğün, görüpte
seni içinde tutan her bir neden geçmişinden geriye kalan bir
parçan olunca “manyetik” alanınla var ettiklerine sıkı sıkıya
tutunma ihtiyacını hissedersin, buna “bağımlılık” denir.
Bazı nedenlere
takıntı yapabilirsin. Bu takıntılar geçmişten Atalarından sana
aşılanan kodlar olsada bırakamadıklarınla bugüne kadar taşımış
oldukların senle birlikte ve şimdi bırakmaya hazır olunca ne
yapacağını bilemedin, hiç kimseye bir şey söylemeden nasıl
kendin olabileceğini anlamaya çalışırken ayna olmuş tüm
geçmişinin geleceğin ile şimdinde sana nasıl katkı
olabileceklerini anlamak, anlamlarınla itaat ettiğin inançların
veya izlerin arasındaki bağların düğümlerini çözmek
zorundasın.
Doğru yoldasın…
Geçmişini gelecek
içinde aradıkça geleceğin içinde geçmişi sorgulaman aklına
gelir miydi? Hiç bir şekilde imkansız gibi gelen bu düşünceleri
alıp kabullenmek dahi kimse istemez. Oysa bugünü geleceğin içinde
yokladıkça geçmişini terketmek, özgürleştirebilmeni
kolaylaştırırken tüm geçmişini neşeyle ve kolaylıkla
bırakabilmenin keyfini sürebilirsin. Zamanı yoklamanın ne önemi
olduğunu, kendini kendinde aramaya başladığın an saklı kalmış
duygularının sana ait olmadığını keşfederken bunca yıllık
birikimlerinde seni üzen, kıran, bırakamadıklarınla nasıl
yaşadığını zihninde, vizyonunda onu yeniden yaşarken yaratma
riski olur. Bu böyle giderken itici gücünle çekim gücünün
denge ve uyumunda nasıl ahenkli gerçeğe uyum sağlanabileceğini
bazen de hayatın istednildiği gibi gitmemesi yıkıcı olur. Yapıcı
olması gereken hayallerinde istediklerine odaklı kalmasını tercih
etmek gerekir.
Elinden tutacak biri
olamaz bazen, büyüdüğünü anımsarken acı duyacaksın.
Hissettiğin şey o çocuğun olmadığını, artık bir yetişkin
olduğunu ve vereceğin her kararında sadece istediklerine odaklı
kalıp “evet” ise buna “hayır” demeyecek. “Hayır” ise
olsun tamamdır diye yanıt vermeyeceksin. Kendi iradeni kazanırken
en büyük gücün kendin olduğunu ve bunun için harcadığın
çabaların emeğin karşılığını zamanla alırken kendini
farkederken özgürleştirdiğini ve tüm geçmiş anlamların sana
ait olmadığını o zaman öyle olmak zorunda olduğunu kendine
söyleyerek telkinlerinde bulunursun.
Karışık olan
duygularınla seni içinde tutan hislerine güvenerek şimdiki
benliğinle eksik olanı tamamlarsın. Yarım kalan duygularındaki
eksik olanı bugün tamamlamaya çalışırken seni kendine getirecek
olan geçmişinin telafileridir. Bunu sana gösteren ekseninde
bulunan insanlardır. Her biri sende hangi duygunu tetikliyorsa
“iyiki” demen çok zevkli olacak bundan emin olun. Bunun için ne
yaparsan nasıl bir insan olduğunu sana anımsatan ilişkilerinde
kendini daha net gözlemleme şansını yakalarsın.
Kimseye kırılma,
gücenme, yargılama, eleştirme. Dünden gelen bugüne kalan her
değer verdiklerinle nasıl bir hayatın içerisinde olduğunu
anlarken daha iyi bir yaşam için ettiğin mücadelelerinde kendine
dönüp “kendim için ettiğim her mücadelelerimde kazanan ben
oldum” derken buna inan.
22.11.2019
63/18/9
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder