Hiç bir şey
göründüğü gibi değildir görmek istediğin gibidir…
Gelecek hikayelerin
geçmişinin tekerrüründen ibarettir. Hissettiğin duygu veya
acının tarifi sende bıraktığı izler bugün yaşarken
taşıdıklarından dolayıdır ve öylede olurken gerçekleşir.
Çevremizdeki
herkes: duymak istemediğimiz şeyleri bize söylerlerken sahip
olamak istemediklerimizin kulaklarımızda çınlamasına tepkili
yaklaşırız ve bu bizi üzer.
“Daha önce buna
benzer bir olay, başka zamanda yaşadınmı?” düşüncelerini
zihninde zorlarken aramaya başlarsın. Öyle olma ihtimalleri yüksek
olunca daha derinlerde buna benzer nedenlerin temelden gelişini
farkedersin. Istesekde, istememiş olsak bile alt yapımız çocukluk
ve yetişkinlik arasındaki, bir birine paralel yaşamlarımızın
hayat hikayelerimizi nasıl olumlu olumsuz etkilemesi inanılmaz
olur.
“Tüm yaşamımızın
mucizevi bir hayatın kopyası olarak bize tekerrür etmesinden,
başka zamanlarda farklı hikayeler yaşadığımızı sansak bile
ayni senaryoyu farklı zamanlarda başka insan rollerinde yaratıp
yaşarız.” Çekim gücümüz en iyi kullandığımız araçtır.
Onu kullanmayı becerebilirsek elimizdeki gücün imkansızlıklara
karşı kullanabileceğimiz silahımız olacak.
Kilidi kırıp
içeriye girebilme özgülüğümüz elimizde en zamansız gelişen
silahımız “sabır” dır.
Sakla zamanı gelir
deriz ve o’nun da etkisini alıp kabullendikmi değerimizin kimyası
avuçlarımızın içinde iki dudağımızın arasındaki
sözlerimizdedir.
Sanki tüm
yaşamımızla birlikte uykuda olduğumuzu sanırız bir anda fakat,
bu düşün tanımı hangi aşamada hayatımızı sorgulattırdığı
da önemlidir.
Gelmiş gün, ay ve
yılın geçmişin içindeki bir zamanı bizde yoklattırıyorken
kendimize çeki düzen vermenin nasıl etki ettiğini anlamamıza
yardımcı olacak.
Hafızamızda
bulunan kayıtların an ve zamanın hediyeleri olarak işlemesi ile
kodlanırlarken sonsuza kadar zihnimizde kazırnırlar. Ta ki sana
kendini hatırlatıp silme ihtiyacını isteyesiniz..
“Keşke bu düşten
uyansam” diye düşünürken o düşten uyanmanın yolu: “o
hissi yalanlamaktır.”
Sen bana ait
değilsin… ben sen değilim sende ben değilsin ben seni kabul
etmiyorum . Bu düşünceler bu sözler, bu his benim değildir vb…
olumsuz red cevaplarınla kabul etmiyor, onaylamazken teşekkür
ederek geldiği gibi gitmesini sağlamaktır.
Alıp kabullenmek
sahiplenmek demektir…
Hayatın
hayallerimizden ibaret oluşundan uykuda olup uyanmayı beklerken
uykuya dalmaya hazırlanan bilinç dışı bize ait olmayan her
nedenlerin kaynağı içimizdeki duyguların duvar gibi önümüzde
siper almasıdır.
Özgürlüğüne
düşkün kadının yaşamında evlilik sözleşmenin bitmesi ile
yeni bir ilişkiye geçişinde başka anlaşma yapar ama sözleşme
yapmaya cesareti olmaz. Bağımlılık çerçevesinde onu yoran
duygularıdır.
Kişiliğinde:
severse tam sevmeye bağımlı olan yönleri ile kimyasına çeki
düzen verebileceği an iyileştirici yönlerinden kendine gelmesi
gerekir.
Iyileştirici olan
tarafı: iyimser ve merahametli oluşudur…
Mesela: olaylara
takılıp ilerlemesindeki engellerinin, endişeye dönüştürmesinden
yollarını tıkar. Bu kaynak işi: içsel duygusal yollarının bir
birine bağlantılarındaki envayi yöntemlerinin oluşudur.
Göründüğü gibi değildir, görünmek istediği şekile görmeyi
sever.
Bu yaşamındaki
değerle, denge ve uyumunda kendine çeki düzen vermesi gerektiği
kadarına sahiptir demektir.
Yokluktan bolluk
yaratabilecek imkansız olana güç verebilecek bir kimliğe
sahiptir.
Tekrar eden
benzerlikler onu korkutur. Değişmeyecek olan itaatsizliğinden
kaçmaya çalışarak zamanı yoran düşünceleri ile ve inadı
iledir.
Vizyonuna ve
hislerindeki takıntılarından kopamıyor. Ayni nakaratlar: ayni
olayların ve değişmezliklerinden de beklentileri onun ilerlemesine
engeldir.
Sevmek en büyük
tutkusu iken sevilmenin nasıl bu kadar özel olabileceğine
inandıramadığı kendi ile silkelenmektedir. Her insanın kader
çerkı farklıdır ve endişelerin kökenindeki alt yaısının
kelimelerinde boğazında düğümlü oluşu, onun karşı gelmesini
engeller. Böylece zamanı kontrol altında tuttuğunu sanıp hiç
bir şey yapamamaktan aklındaki duygu ve hisllerini yoluna koyması
zaman ister…
Hissettiği acısını
çinde taşırken ayni hayatın yeniden olmasını engelleyecek kadar
dirençleri oluşur. Zihnindeki tablosu: hayatın akışında yaşama
alıştırdığı kendindeki eksiklikleri ile sınırlandırdığı
yaşamından bir şekilde kurtulmaya çalışması idi. Sakla zamanı
gelir diyerek gelmiş ile geleceğindeki eksikliklerini tamamlama
evreleri biraz meşakatli oluyordu.
Biten bir ilişkinin
peşini bırakamaz… saklı kalan duygularındaki hikayelerini
yeniden canlandıran hisleri ile duygularında çatışarak
bırakamadığı inançlarına yenilmemek üzere kendini frenlediği,
gerçek ilişkinin boyutunda silkeleniyordu.
Ben “kim olursam”
olayım “nasıl kendim olabilirim?”
Sınırlandırdığınız
yaşamınızdan kendinizi ayrıştırmaya ihtiyaç duyduğunuz an
bıraktığın ilişkinin ardındaki izleri silememiş olman seni
yormaya başlar.
Anılarındır
seni takip eder…
Bırakmak istesende
o peşini bırakmayacak ve olumlu olumsuz anılarının zihninden
atamadığın zamanları yoklarken sınanıyor olacaksın ve kendini
sudan çıkmış balık gibi sağa sola yalpalanarak boşlukta,
yalnız, hissedersin. Biten ilşkini kafanda bitiremedikce, kalbinden
atamadıkça sürekli kendine ( sözde: biten ilişkisine) sinyaller
vererek ilişkiyi mesajlarınla baltalayarak. Her duygulara
dokundukça ilişkiyi güçlenmesini sağlarsın. Ne yaptığının
farkında olmadan sadece o an geldiği gibi davrandığını
baltalayarak korumaya aldığının farkında değilsin.
Aklınızın bir
kenarında “ben seni istemem” derken diğer kenarında anıları
tazeliyor ve(Bitene sen “bitti” demiş olsan bile sözleşmen
bitmemişse aradan yıllar geçsede yolları bir yerde yeniden
kesişecek ta ki gerçekten sözleşmeleri bitsin…) Bittiğini
söylediğiniz halde onu ilişkiden kopartmaz daha çok
yakınlaştırırsın. (Sadece burada dikkatli olunması gereken,
ilişkinin boyutu ve şeklini düşünerek, onu korumaya almaktır.
Herşeyin olgunlaşma zamanı vardır ve bu zaman içindeki süreç:
her ikisi için olmazsa olmazlığın çerçevesinden tabloya
bakabilme modelidir. Sabırlı olacaksın... Sevgini dile getirmekten
kendini kasmayacaksın... Duygularını paylaşırken savunmaya
girmeyeceksin... Kendine güvenerek dim dik ilişkinin yanında
duracaksın...
“Ben seni sende
beni seviyorken biz birimizle tam ve bütünüz” diyeceksin.
NUMEROLOG:Müjde Şener
27.11.2019
68/14/5
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder