İÇİNİZDEKİ
GÜCÜNÜZÜ KEŞFEDİN…
Hep bir
hikayemizle başlar zaman ve içinde kendimizi tanımaya çalıştıkca
deneme yanılmalarımızdır bize gülen bir kalp bırakır günün
sonunda. Olgunlaştıkça anlarız bazı eksiklerimizi, kimi zaman
peşini bırakır kimi zaman izini sürerken kendimize gelmeyi hatta
içimizdeki duygulara yenilmeden deşifre ettiğimiz kimyamızı
yoklamamıza neden olan imkansızlıklarda dışarda ararız
sebeplerini.
Şanssızlık:
talihsizlik tanımlamalarına kendimizi o kadar alıştırırız ki,
kaynağa gitmek ve onu ordan deşifre edebilmemiz gerekirken,
“bloklarken geleceğimizin içinde onu yok ederiz.” Böylece
zamanda ilerlerken ilerlememizi engelleyen benzer nedenlere imkan
sağlamış oluruz.
Kim olursak olalım
her şeyimizle tam ve bütün olabilmemiz için geçmişin
enerjisinden kendimizi azad etmemiz gerektiğidir.
Her neye ihtiyacımız
varsa önümüzdeki olumsuzluklar kalıplardır bize kıtlık
getirecek.
Inandığın her
şeyin “inanca” dönüşmesi ve gerçeğinin olması ona
“verdiğin katkın, sevgin, değerinle kendini sana hak ettiği
kadarını yansıtır...”
Hayatınızda şu an
neye, kime ihtiyacınız vardır?
Sağlık, huzur,
sevinç, kahkaha, başarı, zenginlik, taktir, değer, sevgi aşk…
veya eksik olanı siz belirleyin. Hepsine sahipken alıp
kabullenemediğimiz küçük bir nedenin hayatımızı nasıl bu
kadar olumsuz etkileyebileceğini tahmin bile edemeyiz.
Bir nedenle bir çok
sebepleri alıp üzerimize aşılamış olmamızdan dolayı kendinize
haksızlık ettiğinizi görebilirsiniz.
Hiç bir şey
nedensiz değildir, her şeyin olma sebepleri ardınızdaki küçük
bir nedenin zaman içerisinde günden güne çoğalması ve önünüde
size geri yansırken farkına varıp onu ordan çekebilmendir.
Varığınızla
dünyaya geldiğiniz andan bugüne bolluk bilincinizle hakimiyeti
elinizde tutabilmeyi başarmaktı.
Kaç kişimiz bunun
farkındadır?
Kıtlık: sadece
bir varsayımdır ve yarattıklarınızla çekim gücünüzdeki
etkileşim hep hareket halinde olması ve gerektiği komutu
verdiğiniz için benzer olanın manyetik alanı içinde en büyük
gücün kendin olduğunu keşfettiğin an, en büyük varlığının
kendin olduğunu sana anımsatan zenginliğindir... Her nerede kıtlık
bilincine sahip olmuşsan “alıp kabullen, onayla, teşekkür et ve
bırak!. Dönüpte hikayelerine bak!.. hangisi sana aittir veya
değildir.
Gelmişi
geçmişimizle bağlantılı olarak yaşarız. Geçmiş ile bugün
arasında, köprüden geçtikçe üzerinde yaratığınız enerji ve
ardındaki taleplerinizle “geleceğine yatırım yaparsın”. Hiç
birimiz nedensiz biri ile birlikte olmaz. Kendi eksenimizde döndükçe
farkında olmadan vorteksimizi oluşturarak çekim gücümüz ile
birlikte toplama ve biriktirme eylemini oluştururuz.
Her bir zerrenin
kendi ekseninde buna benzer benzer olanı çekerken, manyetik alan
oluşturarak çekim gücünü oluşturursun. Böylece, kendi
eksenindeki etkileşim olumlu olumsuz oldumu her olan olmayanın
hayrına olduğu gibi naıl anlamlar yüklediğin ve nasıl bir
hayatı yaşamına uyarlemış olduğunu anımsamaya başlarsın.
Var ettiklerinle,
inançlarınla sahip olduklarının kimliğini taşımaya
başlarsınız...
Kimse tek başına
bir şey değildir. Her bir bireyin içsel dünyasındaki anahtarının
sadece kendine bağlı olmasının sorumluluğunu vermeye başlar.
Karşı tarafın duygu ve düşünceleri: bir değerdir. Kaynağınıza
bağlı olup hedflemiş olduğunuz istek arzu ve taleplerinizle sahip
olduklarınızın kendi değeriniz oluşundan onu tutup
sahiplenirsiniz.
Para bir enerjidir.
Çekim gücüne bağlı olup hissettiğin, istediğin, talep ettiğin
kadarına sahip olabilirsin.
Aklınızda,
mantığınızda buna engel olan bir inanç varsa onu hemen bırakın.
Özgürleştiriniz ve “bu düşünce bana ait değildir, ben
paranın enerjisi ile manyetik alanımı oluşturdum” deyiniz.
Her bir emek:
çabanızdır. Her bir düşünceleriniz ise emeğiniz:
zenginliğinizdir. Ne kadar çok önemser, değer verirseniz o
kadarıdır size gelecek olandır ve onu üzerinize çekmeye
başlarsınız.
Manyetik gücünüz
elindeki hazinenizi temsil eder. Sahip olduğunuz her parçalarınız
kendinize olan inancınızla daha çok kazanmanıza etken olur.
Düşüncelerinizin
hakimiyetinde olmak zorundasınız.
Ben kimim ve neden
bu dünyaya geldim ki bu kadar sıkıntı, ızdırap çekeceksem
benim kabahatim nedir demeye başladığınız dönemleriniz
olmuştur. Yok, hayır ben öyle demedim ama bu şekilde düşündüm
dediğiniz cümlenizi bir deftere not düşünüz.
Gereksiz
dilemediğiniz bu cümlelerinizin kelimelere dönüşüp
hücrelerinizi aşılanmış olması hikayenizin başlama sebebi
olurken, hiç bir şey anlamadan geleceğiizin bir köşesinden
başlarken sürekli olmaya başlar. Tıpkı bulaşıcı hastalık
gibi.
Paranın
hakimiyetinde olmanız gerekirken= kendi hakimiyetinizin elinizde
olması gerekir ki tercihlerinizi “varlıının bankasında”
kullanabilesiniz.
- Bağışlanışmayı
bekleyenleri affetmelisiniz.
- Kimse için değil
önce ben demeyi öğrenmelisiniz.
- Kimsenin kazanç
katkısında gözün olmamalıdır.
- Her attığın
adımlarında kimliğini ifşa ettikçe elde edebileceklerin kendi
kariyerini, kazancını, başarını sana yansıtmaya başlayarak
“sabrını, emeğini, denge ve uyumunu, hayallerini genişletmeyi,
içini olumlu ve güzel dordurmanı, affedici olmanı,
özgürleştirebilmeni ve değerini önemli kılmanı ve onun da
içini huzurla, mutlulukla, neşenle, çoşkunla doldurmayı hedef
al…
NUMEROLOG:Müjde Şener
15.11.2019
56/11/2
YENİ BAKIŞ GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder