14 Kasım 2019 Perşembe

İÇİNİZDEKİ GÜCÜNÜZÜ KEŞFEDİN...


İÇİNİZDEKİ GÜCÜNÜZÜ KEŞFEDİN…
Hep bir hikayemizle başlar zaman ve içinde kendimizi tanımaya çalıştıkca deneme yanılmalarımızdır bize gülen bir kalp bırakır günün sonunda. Olgunlaştıkça anlarız bazı eksiklerimizi, kimi zaman peşini bırakır kimi zaman izini sürerken kendimize gelmeyi hatta içimizdeki duygulara yenilmeden deşifre ettiğimiz kimyamızı yoklamamıza neden olan imkansızlıklarda dışarda ararız sebeplerini.

Şanssızlık: talihsizlik tanımlamalarına kendimizi o kadar alıştırırız ki, kaynağa gitmek ve onu ordan deşifre edebilmemiz gerekirken, “bloklarken geleceğimizin içinde onu yok ederiz.” Böylece zamanda ilerlerken ilerlememizi engelleyen benzer nedenlere imkan sağlamış oluruz.
Kim olursak olalım her şeyimizle tam ve bütün olabilmemiz için geçmişin enerjisinden kendimizi azad etmemiz gerektiğidir.
Her neye ihtiyacımız varsa önümüzdeki olumsuzluklar kalıplardır bize kıtlık getirecek.

Inandığın her şeyin “inanca” dönüşmesi ve gerçeğinin olması ona “verdiğin katkın, sevgin, değerinle kendini sana hak ettiği kadarını yansıtır...”

Hayatınızda şu an neye, kime ihtiyacınız vardır?
Sağlık, huzur, sevinç, kahkaha, başarı, zenginlik, taktir, değer, sevgi aşk… veya eksik olanı siz belirleyin. Hepsine sahipken alıp kabullenemediğimiz küçük bir nedenin hayatımızı nasıl bu kadar olumsuz etkileyebileceğini tahmin bile edemeyiz.
Bir nedenle bir çok sebepleri alıp üzerimize aşılamış olmamızdan dolayı kendinize haksızlık ettiğinizi görebilirsiniz.
Hiç bir şey nedensiz değildir, her şeyin olma sebepleri ardınızdaki küçük bir nedenin zaman içerisinde günden güne çoğalması ve önünüde size geri yansırken farkına varıp onu ordan çekebilmendir.
Varığınızla dünyaya geldiğiniz andan bugüne bolluk bilincinizle hakimiyeti elinizde tutabilmeyi başarmaktı.
Kaç kişimiz bunun farkındadır?

Kıtlık: sadece bir varsayımdır ve yarattıklarınızla çekim gücünüzdeki etkileşim hep hareket halinde olması ve gerektiği komutu verdiğiniz için benzer olanın manyetik alanı içinde en büyük gücün kendin olduğunu keşfettiğin an, en büyük varlığının kendin olduğunu sana anımsatan zenginliğindir... Her nerede kıtlık bilincine sahip olmuşsan “alıp kabullen, onayla, teşekkür et ve bırak!. Dönüpte hikayelerine bak!.. hangisi sana aittir veya değildir.
Gelmişi geçmişimizle bağlantılı olarak yaşarız. Geçmiş ile bugün arasında, köprüden geçtikçe üzerinde yaratığınız enerji ve ardındaki taleplerinizle “geleceğine yatırım yaparsın”. Hiç birimiz nedensiz biri ile birlikte olmaz. Kendi eksenimizde döndükçe farkında olmadan vorteksimizi oluşturarak çekim gücümüz ile birlikte toplama ve biriktirme eylemini oluştururuz.
Her bir zerrenin kendi ekseninde buna benzer benzer olanı çekerken, manyetik alan oluşturarak çekim gücünü oluşturursun. Böylece, kendi eksenindeki etkileşim olumlu olumsuz oldumu her olan olmayanın hayrına olduğu gibi naıl anlamlar yüklediğin ve nasıl bir hayatı yaşamına uyarlemış olduğunu anımsamaya başlarsın.
Var ettiklerinle, inançlarınla sahip olduklarının kimliğini taşımaya başlarsınız...

Kimse tek başına bir şey değildir. Her bir bireyin içsel dünyasındaki anahtarının sadece kendine bağlı olmasının sorumluluğunu vermeye başlar. Karşı tarafın duygu ve düşünceleri: bir değerdir. Kaynağınıza bağlı olup hedflemiş olduğunuz istek arzu ve taleplerinizle sahip olduklarınızın kendi değeriniz oluşundan onu tutup sahiplenirsiniz.

Para bir enerjidir. Çekim gücüne bağlı olup hissettiğin, istediğin, talep ettiğin kadarına sahip olabilirsin.
Aklınızda, mantığınızda buna engel olan bir inanç varsa onu hemen bırakın. Özgürleştiriniz ve “bu düşünce bana ait değildir, ben paranın enerjisi ile manyetik alanımı oluşturdum” deyiniz.
Her bir emek: çabanızdır. Her bir düşünceleriniz ise emeğiniz: zenginliğinizdir. Ne kadar çok önemser, değer verirseniz o kadarıdır size gelecek olandır ve onu üzerinize çekmeye başlarsınız.
Manyetik gücünüz elindeki hazinenizi temsil eder. Sahip olduğunuz her parçalarınız kendinize olan inancınızla daha çok kazanmanıza etken olur.

Düşüncelerinizin hakimiyetinde olmak zorundasınız.
Ben kimim ve neden bu dünyaya geldim ki bu kadar sıkıntı, ızdırap çekeceksem benim kabahatim nedir demeye başladığınız dönemleriniz olmuştur. Yok, hayır ben öyle demedim ama bu şekilde düşündüm dediğiniz cümlenizi bir deftere not düşünüz.
Gereksiz dilemediğiniz bu cümlelerinizin kelimelere dönüşüp hücrelerinizi aşılanmış olması hikayenizin başlama sebebi olurken, hiç bir şey anlamadan geleceğiizin bir köşesinden başlarken sürekli olmaya başlar. Tıpkı bulaşıcı hastalık gibi.
Paranın hakimiyetinde olmanız gerekirken= kendi hakimiyetinizin elinizde olması gerekir ki tercihlerinizi “varlıının bankasında” kullanabilesiniz.

- Bağışlanışmayı bekleyenleri affetmelisiniz.
- Kimse için değil önce ben demeyi öğrenmelisiniz.
- Kimsenin kazanç katkısında gözün olmamalıdır.
- Her attığın adımlarında kimliğini ifşa ettikçe elde edebileceklerin kendi kariyerini, kazancını, başarını sana yansıtmaya başlayarak “sabrını, emeğini, denge ve uyumunu, hayallerini genişletmeyi, içini olumlu ve güzel dordurmanı, affedici olmanı, özgürleştirebilmeni ve değerini önemli kılmanı ve onun da içini huzurla, mutlulukla, neşenle, çoşkunla doldurmayı hedef al…

NUMEROLOG:Müjde Şener

15.11.2019
56/11/2

YENİ BAKIŞ GAZETESİ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...