22 Aralık 2019 Pazar

HERŞEYDEN BİR HİÇLİK...


HERŞEYDEN BİR HİÇLİK…

Olan olmayan her şeyi nötür kılmak farklı bir sanat olsa gerek. Bu o kadar kolay değildir elbette. Hiç bir şey bilmeden çıktığımız yaşam yolculuğumuzda her gün yeni bir ders alarak uyudaki benliklerimizi uyandırmak için uğraşıp dururuz ve en önemliside ne yaşarsak yaşayalım birilerinden ders alıpta değişmesi gereken bakış açımızla kendimizi olgulaştıralım.
Arasındaki kaynağa giden yolu bulumamız ise, yaşamın mucizelerini bize bahşederek kendimize çeki düzen vermeye başlarız. “Bunu ancak hayal dünyamızda yaşarız” diyenlerdenmisiniz? Alt yapımızda çocukluktan gelen alışkanlık gereklidir.
Mesela: küçüktük büyüdük ne çok şeyler hayatımızda değişirken geriye sadece temeldeki kalır.
Değişen ise üzerine inşa ettiklerimizdir.

Gözlerimizi kapatırken hayal aleminde gezinmenin ne kadar eğlenceli olduğunu hepimiz biliriz. Bunu çocuk yaşta kolayca yapabilirken sonrasını düşünmeden yarattığımız hikayeler en değerli olandır çünkü yaratımımız hızlıca sonuçlanıyordu.
(Tüm sorunlardan arınmış zihinle olmanın keyfi bir başka güzel olur elbette). Düşüncelerde dağınıklık olmasın, hayatla mücadele eder olmayalım. Kimsenin yaşamına takılmadan kendimize yön verebilir olabilmemize etken olacak hislerimizle, duygularımıza dokunmanın formülü: hayallerimizdir. Taleplerimizin gerçekleşmesi için ihtiyacımız olan onu kalpten dilemek değil mi? Içten dilemek ve gerçekten hayalimizde onu isterken tüm hücrelerimize dağılana dahi hayat vermek yaratım gücümüzdür.

Bazen birşeylerden emin olamasınız ve sandıklarınız aslında korkularınız olurken bırakmaya gönüllü oldukca siz evrim geçirerek zamanı yoklattıran geçmişinizin izleridir. Bilinçaltınızda kirlenmiş, güvenemediğiniz ve bırakamadıklarınız sizinle zamanda yolculuk etmenize engel olurlar. Onları önce bırakmaya gönüllü olmayı seçin. Deneyimlemek zorundasınız ve bırakırken emin olacağınız kendi hayatınızı kendinizden başkasının yönetmediğidir. Böylece emin olduğunuz kendinizle idare ettiğiniz yaşamınızla kolayca kalabilirsiniz. .

Bazen bu düşten hiç uyanmak istemeyebiliriz. Bazende etkisinde kalır onu herzaman anmaya çalışırız.
Zamanınızı nasıl doğru kullanmak isterseniz “harekette bereketin olması” olası olabileceklerin olmazlarınızın imkansız diyen düşüncelerinizle içinizde size engel olan inançlarınızın ne olduğunu düşünmenizde fayda vardır.
Kabullenmediğiniz değişiminizle değişebilecek hayatınızdır. “Değişiminle değişecek hayatına güvenmelisin” ve seni kendinden alıkoyacak inançlarından kurtulmanın yollarını keşfedebilmende öncü olacak algı, anlamların, yansıyanlarla vs... siniz

Düşünsenize hangi arada derede giden gelen zihinlerimize kapılıp ilerlerken farklı açıdan yaşama takılmaya çalışırız.
Zamana takılmayıp anı yaşarken hatalarımız olacak elbette. Hata! blunduğunuz yerin, bölgenin yasaları, kurallarının oluşundan size kendi ekseninde onun kurallarına uymanız gerekeni öğretir.

Değiştiremediklerinin değişmesini sağlayabilirken farklı bakış açısından o günü bakıp değerlendirmekten korkmamalısınız.
Hayat felsefelerinizden kendinize katkılarınızı toplar ve biriktirdikçe bilincinizi zenginleştirdikçe günün sonunda bize faydası inanılmaz değerli olmaya başlar.

Güne başlarken bugünün bana katkısını almaya niyet ediyorum” diyerek attığım adımlarımda odaklanarak hayatın sunduklarından derslerimi almaya başladım. Bu düşüncem sonradan bana geldi. Nedeni, etrafımda olup biten benzer nedenleri defalarca yaşadıkca nedenini sorgularken her süreçti gelip o da geçti diye düünmeye başladım. Yeni bir şeyler öğrendiğimi farketmiş oldum.
Böylece cevaplarımı kısa yolla almaya niyet ederken bu niyet kendime açmış olduğum kapılarım ve ardımdakilerin daha iyi gelişmiş olması, gerekenlerin yansımaları olunca yerini güzel değerlendirmelerime bıraktığını ben biliyorum.

Hayat felsefem tamamen değişiyordu. Kimse bana demesin öyle veya böyle her fırsatta anlamaya çalıştığımız kendimizin yaşam amacıdır. Dünya küçük ve nerede kimlerle nasıl bir oyun içerisinde yaşama dahil edebileceğimiz ilişkilerde hak ettiğimizi yaşamak istersek önce sana yapılmasını istemediklerini yapmayacaksın…

Bir yerden bir yere giderken yolculuk esnasında uçakta, arkamdaki koltukta oturan ailenin konuşmalarına kulak misafiri oluyordum. Çocukları ile oturmaya çalışıyorlarken ufaklık o kadar heyecanlıydı ki babasının yanına oturacağından ve onunla oyun oynayacak sözü de alınca kahkaha atıyordu sevinçten. istem dışı yüzümde tebessüm oluşuyordu. Yolculuk boyunda arkamda oldukların baba ve oğlunun konuşmalarını dinledim. Babanın çocukla olan konuşma uslubu, ses tonu ve yaklaşımı çok güzel etkileyici, dinlendiriciydi. Oğluna hayal kurdurarak gözlerini kapat ve ne olmak istersin diye çocuğa sorar. “Biliyorum ki sen astronotları seversin onlarla uzaya çıkmak istermisin?” der.
“Evet” der çocuk ve hayal aleminde en güzel şekilde yolculuk etmesine yardımcı olan baba güzel düşüncelerini aşıladıkça oğluna uykuya dalar…
Söylemek istediğim hislerin duygulara işlemesi, duyguların hücrelerimizle bizi o yöne sevkedebileceğinden çekim gücümüz bizde var olanı nasıl yaratabileceğimizi anlatan bir hikaye bu. Gerçi etrafımızda bir çok kişinin hayal aleminden çıkıp gerçek aleme dalması bu durumu zorlaştıracak ama yinede düşüncelerinize gülümsemenin yolu: bu bakış açıdan çıkmamanızdır.

Her birimizin kendi ekseninde kendine ait kuralları vardır. Bu kuralları ters yüz edenler ise yasalara uymayanlardır. Hayat yaşam felsefelerimiz arasında kenimizi imkansız kılan hikayelerin kafamızın içinden değiştirilmesine izin vermek gerekir bizde öyle yapmaya gayret ediyoruz.

NUMEROLOG: Müjde Şener

23.12.2019
65/11/2

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...