KATKI VERDİKÇE
ALIRIZ...
Dünyada var olan en
büyük güç enerjimizdir. Onu nasıl kullandığımız ise kendi
duygu, düşünce, algı, hislerimizle alakalı olup kendi içimizde
değişimlerle değişen yansımalarla yankısını alıp kabullenmek
durumundayız. Farkındamısınız her olan olmayan bizim kendi
içimizdeki ihtiyacımız olmamasına rağmen alıp tuttuklarımızla
olan düellolarımızdır. Herkesi olduğu gibi kabullenmeyi
seçiyorum ve teşekkür ederim. Kimsenin yaşamına müdahale etmez
herkesin hayatı ile benimkinin bana katkısını dengeli, uyumlu bir
şekilde olmasına, katkısını alıp vermeye gönüllüyüm.
Tüm bu düşüncelerin
bana, duyguma dokunuşu ile silkeleniyordum. Illa bir şeylerin ters
yüz olması gerekiyormuş idrak edebilmemiz için. O gün gelip
çatarken illa itici güç devreye konuşmalıdır ve affediyorum,
teşekkür ederim, seni özgürleştiriyorum der. Savaşarak değil
de sevgim ile katkısını alıp vermenin ardından gelecek olanlara
yer açıyor olacağız. Bolluk ve bereketin katlanarak katkısını
almamızı buna borçluymuşuz.
Her değişimimi
değişen yansımalarıma borçluyum ve katkı: kalanarak geldiği
gibi giderken hak edileni almaya başlarız.
Bugün
yaşadıklarımız hak ettiklerimizdir.
(Gerekli gereksiz
her şeyi alıp kullanabilir hale dönüştürdükçe alma verme gibi
eylemlerimizi yansıtarak çekim gücümüzü kullanmamıza katkısı
olur.)
Hiç kimsemiz
yaşamadan neyi nasıl yaşayabileceğimizi anlamamız imkansız
gibidir. Oysa yargılara, eleştirilere, özel ihtiyaç listemiz
daima aklımızın bir kenarında duran sürekli zihnimizi
kurcalayan” keşkeler, ama”larla tercihlerimizin liştesine
koymayınca yapamamış olduklarımızı gösteren tabloda: neler
yapabileceklerimizin listesi: başkaları tarafından bizim
göremediklerimizi yansıtarak gösteren olunca duraksarız. “Ben
ne kaçırmışım, nasıl olurda göremedim, fark edemedim” diye
düşüncelerimizi yoklarız. Bu, şu, o bana ait değildir derken
hiç bir şeye sahip çıkma anlamında değildir. Senden sonra
dünyana bırakacağın mirasında kimlere nasıl katkı koyabilirsel
o kadar güçlü dünya yaratabileceğiz. Çevremizdeki kişilerin
görevi olanı daha iyi duruma getirmektir. Bugün bakıp görmediğini
başkası görüpte onu alıp kullanmaya başladın mı kendini
nasıl hissedersin? Bir garip doğrusu. Olanı daha iyi görmek ve
zihnini işletirken onunla neler yapabileceklerimizi düşüncelerimizde
yaratarak eksikleri tamamlamaa başladık mı göremediklerimizi
birileri gelip tamamladı mı imkansızı başarmış olacağız.
Her şeyin bir
birine katkısı olabileceğini bilip te ona göre hareket edersek o
zaman olan olmayanın sahipleri kendimize uygun olanı alıp
kullanabileceğiz. Bir elin nesi var iki elin sesi vardır...
Olanı sev!
Olanı seviyorum ve
alıp kabulleniyorum. Her yönden yaşamıma kazanç getirecek ve
duygularıma işleyen zamana ilaç gibi gelişini gözlemeyi seçtim.
Herşeyden bir çok şeyleri görmeyi seçtiğim zaman bizlere
katkısının çoğalarak gelişinden farklı bakış açımızla
tepki koyan duyguları iyileştirmeye başlarız. “o yaptı ben
neden görmedim derken kıskançlık doğabilir. Kaybetme endişeleri
gelişenbilir. Saklı kalan duyguları açığa çıkartarak sinerji
yaratan sözlerin arasında düelloya girebiliriz. Hiç br şeyin alt
üst boyutu arasında bu gibi duellpların kalıcı olmasına müsade
etmeyin. Affedici olup, kaynaşma esnasındaki sözlerinize dikkat
ederek gelip geçiçi olması bize çok şeyler katarak olgunlaşmaya
başlarız.
Hayat o kadar
güzellikleride içinde barındırıyor ki her şeyin herkese
katkısını alıp kabullendikmi bize göre “tamam” demiş
olduklarımıza takılıp ilerleriz.
İstemediklerimizi
sahiplenmenin bir anlamı var mı? Yok! O zaman bırakta başkaları
nasiplensin. Durağan bir şeyin hareket etmesi kadar özgür hiç
bir şey olamaz.
Odaklanmayı
öğrenelim! Bakıp görmek istemediğimiz, görüpte algılayamamış
olduklarımız ile hayatımıza gülen bir kalp yerine inatcı
tavırlarımızla şekllendirdiğimiz gün gelip geçince saklı
kalan duygumuzun açığa çıkmasına ihtiyaç duyarız.
Anlaşılacağı gibi sevmenin kolay yolu onun bize olan katkısını
alıp kullanmayı seçmiş olmaktır.
Her olanın bize
katkısını alıp kabullendikmi neler yapabileceğimizi anlar,
algılar ve harekete geçirebileceğimiz akıl, mantığımızla ve
şuurumuzla başka neler yapabileceğimizi düşünmeye başlarız.
Bundan daha güzel ve iyi başka neler mümkündür?
Sakla zamanı onunda
günü geldimi sana duyguna işleyerek tekillenmesini sağlarsınız.
NUMEROLOG: Müjde Şener
12.12.2019
54/18/9
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder