6 Aralık 2019 Cuma

TAŞIDIĞIN BAĞIMLILIKLARINDAN KURTUL


TAŞIDIĞIN BAĞIMLILIKLARINDAN KURTUL...

Her gün değişen zamanla kendini yeniden yoklarsın. Ne zaman ve kimden nasıl dersler alacağını bilmeden değişecektir hayatınız belkide. Oysa sana geçmişinden bir anını anımsatırken aslında kendindeki bağımlılıklarından kurtulman içindir desem inanırmısın?

Başkaların seçimlerini yaparken kendini onun yerine koyarken vereceğin yanıtlar sadece kendini bağlar. Etkisinden kendini çekip çıkartacaksın diye farklı algı, anlamlarınla sadece kelimelerine tutsak kalıp inançlarından kendini silkelersin. Kimse için kendini hak etmediğin bir duruma getirmemelisin. Her insanın hayatlarının kesitleri ile yaşamanı kolaylaştıracak veya zorlaştıracak olanlarla çıktığınız yolda imkansız olanları neden hayatına taşıdığını anlamaya çalış.
Bu nedeni şimdime taşımama neden olan sebep nedir?

Evdeki hesap çarşıya uymadığında dışardaki hayatı evine uydurmaya çalışırsın. Her birimizin taşımış olduğu nedenler ve sebeplerinin de ötesindeki hayata takılıp ilerleyemediğimizin bilincinde olduk mu çevremizdeki etkileşimlerle ilerlememize katkısı olacak insanların küçük küçük dokundurmalarına hasret kaldıklarmızın bağımlılığından kendimizi çekip kurtarmamız gerekir.

Ama nasıl?
Hiç bir nedensizliğin diğer yüzünden bakıpta göremezsiniz ta ki birileri bunu size anımsatsın. Neden ben niçin derken ardı ardına ulanmış senaryolarınızla kendinizi haklı çıkartmaya çalışırsınız. Çevrenizdeki insanların ilişkilerinden kendini çekip soyutlarken dahi, bırakamadığın alışkanlığınız ile yaşamadıktan sonra zihnimizi olumlu düşüncelerle programlamaya gayret ederiz.

Herşeyin olumlu, mutlu, pozitif ve sakin geçirmek için ettiğimiz telkinlere zıt nedenlerle yüzleştiriliriz ki hala daha ayni düşüncelerlemiyiz? ile sınanarak kendimizi yoklayalım diye farklı bir bakış açısı kazanmamıza katkı koyan, değer verdiğimiz eski bağımlılığımızı anımsayıpta ordan çekip kendimizi soyutlayalım ve çıkartalım diye daha başka farklı açıların hediyelerimizi alıp kabulleniriz.

Eksiğim olan bende ne var? Neden bu duygumu şimdi yaşamak zorunda kaldım? Kimin yaşamıma hangi duygu ile dokunması gerektiğini anlamam, gerçekten de imkansız iken benim için hiç kimseden bir beklentiye girmeden, amaçsız iken yoklukta bolluk aramam gerektiğini bana anısatan kim olursa minnet duygumla şifalanmaya başlansın.

Zamanın gelişine “dur” diyemeyiz. “yaşa ve gör!” dercesine yüzümüze tokat yeriz.
Dün olup biten herşey yaşanan bir felaketten başka “bundan daha büyük felaket ve acı olamaz” diye düşünebiliriz. Kendimize gelmemize neden olan hayatın pamuk ipliğine bağlı oluşunu bir kez daha uzaktan yakından yaşayıp görürüz. En büyük dersi yine zamanı gelince alırız ama sadece ders almakla mı kalıyoruz acaba? yoksa derin kokru tohumlarınıda kendimizi aşılayarak O’ zamanı mı geçiştiriyoruz…
Yaşamın neresinde olursak olalım hayat devam ediyor ve kendimizi yoklarken eğer tamam isek düşünçelerimizde merak ettiklerimiz ile zihnimizi kurcalarız.
Dileriz ki herkes tamam olsun, dileriz ki felaket biran evvel geçsin ve gitsin. Üzülenle üzülürken mutlu olanlarla mutluluğumuzu paylaşırız. Doğal afet ne zaman gelip bizi vuracak bilinmez ancak, o zamanı yaşayanların acısı geçtikten sonra şimdimize şükreden oluruz.

Düşüncelerindeki korku: endişelerinde ve zihninde olduğu müddetçe kendimizden korkmalımı?.
Filim şeridi gibi o gün, gelip geçsede en iyi yaşayan, gören bilir. Bu nedenle yaşamın içinde felaketin nasıl bir duygu içine sizi sürükleyebileceğini çok iyi anlamış oluruz. Güçlü olmak, endişelenmemek ve gelen her feaketin sonrasını düşünmeden o an içindeki durumunla nasıl baş edebileceğinizi düşünmek gerekir. Çok şükür sağlıklıyım, “cana birşey gelmedi” diyerek kendinizi sahip olduğunuz en önemli varlığınıza emanet ettiğiniz için, felaketler bazen değişmesi gereken herşeyin enerjisinin de değişebileceğinin bize habercisidir.

Değiştiremeyecekleriniz vardır mutlaka. Felaket diye tanımladığınız düzeni bozan herşeyin gücü ile başlayarak geçmişten geleni silip süpürerek yok ederken hiç bir şeyin değişeceğinden endişe duymamalıyız. Yok olan eşyalarımız bizden daha kıymetli değildir. Her yaşanmışlığın anısı, hatırasının bir anda yok edilecek kadar deşifre olması hayatımızı olumsuz tetiklesede görmemiz gereken şimdimizdeki kendimiz olmak zorundayız.

Elini uzattığın her yerde birinin veya birilerini tutup çekebileceğini unutma. Geçmişden gelen ve bugün seni olumlu olumsuz tetikliyorsa kendini kendi içindeki benliğinle keşfetmeye başla. Çünkü çeşitli birden fazla kendini sana gösterenlerle bir gün sende karşılşırsın. Bunlardan düşünceleriniz en önemli yansımanız olabileceğidir. Zamanın ne zaman geleceğini bilemediğin gibi geçmiş ile alakalı her birikini tutup şimdi ile kıyaslayarak olumsuz bir şey varsa onu deşifre etmeye devam edeceğin olumlu neticeler yaratıyorsa ardından “iyiki” oldu demeye devam edersiniz.

Sözün bittiği yerdeyiz genellikle, istemediklerinizle karşılaştıkça. Savunduka çare arar, ülkenin daha iyi şartları bizlere sunmasını bekleriz. Toplum olarak daha duyarlı olmak ve herşeyden derslerimizi alıp daha iyisi için en kötüsünde bile hazırlıklı olmaktır dileğimiz. Daha nice yarınlara…

NUMEROLOG: Müjde Şener


7.12.2019
49/13/4

HABERAL KIBRISŞI GAZETESİ 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...