TAŞIDIĞIN
BAĞIMLILIKLARINDAN KURTUL...
Her gün değişen
zamanla kendini yeniden yoklarsın. Ne zaman ve kimden nasıl dersler
alacağını bilmeden değişecektir hayatınız belkide. Oysa sana
geçmişinden bir anını anımsatırken aslında kendindeki
bağımlılıklarından kurtulman içindir desem inanırmısın?
Başkaların
seçimlerini yaparken kendini onun yerine koyarken vereceğin
yanıtlar sadece kendini bağlar. Etkisinden kendini çekip
çıkartacaksın diye farklı algı, anlamlarınla sadece
kelimelerine tutsak kalıp inançlarından kendini silkelersin. Kimse
için kendini hak etmediğin bir duruma getirmemelisin. Her insanın
hayatlarının kesitleri ile yaşamanı kolaylaştıracak veya
zorlaştıracak olanlarla çıktığınız yolda imkansız olanları
neden hayatına taşıdığını anlamaya çalış.
Bu nedeni şimdime
taşımama neden olan sebep nedir?
Evdeki hesap
çarşıya uymadığında dışardaki hayatı evine uydurmaya
çalışırsın. Her birimizin taşımış olduğu nedenler ve
sebeplerinin de ötesindeki hayata takılıp ilerleyemediğimizin
bilincinde olduk mu çevremizdeki etkileşimlerle ilerlememize
katkısı olacak insanların küçük küçük dokundurmalarına
hasret kaldıklarmızın bağımlılığından kendimizi çekip
kurtarmamız gerekir.
Ama nasıl?
Hiç bir
nedensizliğin diğer yüzünden bakıpta göremezsiniz ta ki
birileri bunu size anımsatsın. Neden ben niçin derken ardı ardına
ulanmış senaryolarınızla kendinizi haklı çıkartmaya
çalışırsınız. Çevrenizdeki insanların ilişkilerinden kendini
çekip soyutlarken dahi, bırakamadığın alışkanlığınız ile
yaşamadıktan sonra zihnimizi olumlu düşüncelerle programlamaya
gayret ederiz.
Herşeyin olumlu,
mutlu, pozitif ve sakin geçirmek için ettiğimiz telkinlere zıt
nedenlerle yüzleştiriliriz ki hala daha ayni düşüncelerlemiyiz?
ile sınanarak kendimizi yoklayalım diye farklı bir bakış açısı
kazanmamıza katkı koyan, değer verdiğimiz eski bağımlılığımızı
anımsayıpta ordan çekip kendimizi soyutlayalım ve çıkartalım
diye daha başka farklı açıların hediyelerimizi alıp
kabulleniriz.
Eksiğim olan bende
ne var? Neden bu duygumu şimdi yaşamak zorunda kaldım? Kimin
yaşamıma hangi duygu ile dokunması gerektiğini anlamam, gerçekten
de imkansız iken benim için hiç kimseden bir beklentiye girmeden,
amaçsız iken yoklukta bolluk aramam gerektiğini bana anısatan kim
olursa minnet duygumla şifalanmaya başlansın.
Zamanın gelişine
“dur” diyemeyiz. “yaşa ve gör!” dercesine yüzümüze tokat
yeriz.
Dün olup biten
herşey yaşanan bir felaketten başka “bundan daha büyük felaket
ve acı olamaz” diye düşünebiliriz. Kendimize gelmemize neden
olan hayatın pamuk ipliğine bağlı oluşunu bir kez daha uzaktan
yakından yaşayıp görürüz. En büyük dersi yine zamanı gelince
alırız ama sadece ders almakla mı kalıyoruz acaba? yoksa derin
kokru tohumlarınıda kendimizi aşılayarak O’ zamanı mı
geçiştiriyoruz…
Yaşamın neresinde
olursak olalım hayat devam ediyor ve kendimizi yoklarken eğer tamam
isek düşünçelerimizde merak ettiklerimiz ile zihnimizi
kurcalarız.
Dileriz ki herkes
tamam olsun, dileriz ki felaket biran evvel geçsin ve gitsin.
Üzülenle üzülürken mutlu olanlarla mutluluğumuzu paylaşırız.
Doğal afet ne zaman gelip bizi vuracak bilinmez ancak, o zamanı
yaşayanların acısı geçtikten sonra şimdimize şükreden oluruz.
Düşüncelerindeki
korku: endişelerinde ve zihninde olduğu müddetçe kendimizden
korkmalımı?.
Filim şeridi gibi o
gün, gelip geçsede en iyi yaşayan, gören bilir. Bu nedenle
yaşamın içinde felaketin nasıl bir duygu içine sizi
sürükleyebileceğini çok iyi anlamış oluruz. Güçlü olmak,
endişelenmemek ve gelen her feaketin sonrasını düşünmeden o an
içindeki durumunla nasıl baş edebileceğinizi düşünmek gerekir.
Çok şükür sağlıklıyım, “cana birşey gelmedi” diyerek
kendinizi sahip olduğunuz en önemli varlığınıza emanet
ettiğiniz için, felaketler bazen değişmesi gereken herşeyin
enerjisinin de değişebileceğinin bize habercisidir.
Değiştiremeyecekleriniz
vardır mutlaka. Felaket diye tanımladığınız düzeni bozan
herşeyin gücü ile başlayarak geçmişten geleni silip süpürerek
yok ederken hiç bir şeyin değişeceğinden endişe duymamalıyız.
Yok olan eşyalarımız bizden daha kıymetli değildir. Her
yaşanmışlığın anısı, hatırasının bir anda yok edilecek
kadar deşifre olması hayatımızı olumsuz tetiklesede görmemiz
gereken şimdimizdeki kendimiz olmak zorundayız.
Elini uzattığın
her yerde birinin veya birilerini tutup çekebileceğini unutma.
Geçmişden gelen ve bugün seni olumlu olumsuz tetikliyorsa kendini
kendi içindeki benliğinle keşfetmeye başla. Çünkü çeşitli
birden fazla kendini sana gösterenlerle bir gün sende karşılşırsın.
Bunlardan düşünceleriniz en önemli yansımanız olabileceğidir.
Zamanın ne zaman geleceğini bilemediğin gibi geçmiş ile alakalı
her birikini tutup şimdi ile kıyaslayarak olumsuz bir şey varsa
onu deşifre etmeye devam edeceğin olumlu neticeler yaratıyorsa
ardından “iyiki” oldu demeye devam edersiniz.
Sözün bittiği
yerdeyiz genellikle, istemediklerinizle karşılaştıkça. Savunduka
çare arar, ülkenin daha iyi şartları bizlere sunmasını
bekleriz. Toplum olarak daha duyarlı olmak ve herşeyden
derslerimizi alıp daha iyisi için en kötüsünde bile hazırlıklı
olmaktır dileğimiz. Daha nice yarınlara…
NUMEROLOG: Müjde Şener
7.12.2019
49/13/4
HABERAL KIBRISŞI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder