17 Aralık 2019 Salı

TİTREŞİMLER...


TİTREŞİMLER…

Herşeyin ayrı ayrı titreşimleri ile benzer olanlardır bir araya gelen. Kimi zaman istediklerimizle heyecanlanır, mutlu oluruz. Kimi zaman canımızın sıkıntısı ile üzülürüz. Farkında olmadan bu çarkın, bu döngünün içerisinde kendimizi bulacağız ama o gün ne zamandır bilemeyiz.
Her an her saniye olma ihtimali ile yaşıyoruz ve kısmetimizde olanların yaşamımıza dahil olması ihtimallerini her zaman kullanmak durumunda kalırız.
Frekanların bedenimizdeki etkileşimlerini olumlu veya olumsuz tetiklemeleri ile anlamamız gerektiğini ne zaman farkederiz?
Kendimizde aksi giden bir şeyler oldumu, onu uzakta değil yakınımızda sorgulamamız gerektiğini düşündüğümüz zamanlarda daha hızlı vede olumlu sonuçlar elde etmeye başlarken farkedebiliriz etmesinede. Titreşimlerin gözle görülmeyen etkileşimleri arasında normal hayatımızı yaşarken bunun enerjisel olarak bizi nasıl olumlu yada negatif etkilediğini bilmemiz gerekir.

“Negatif” olmak nedir?
“Pozitif” olmak nedir?
“Denge”de kalmak nedir?
Hiç biri! ne az nede çok oldumu bize pek faydası olmaz.
“Ne iyi olacaksınız, nede kötü” en doğru seçim hepimiz içinde “denge”de kalabilmektir.
Yansıyan titreşimler nabzımıza göre davranmamız gerektiğini “ben” biliyorum bilmesinede, kimse bu sistemin bu şekilde çalışabileceğini bilmiyor mu? Yoksa, işimize gelmediği için karşımızdaki kişinin enerjisini diplere çekmek için elimizden geleni mi yapıyoruz?
Aynaya yüzümüzü nasıl gösterebiliyorsak bize yansıyanın ta kendisi olduğunu defalarca yüzümüze çarpan benzer olaylar olduğu zamanlarda daha iyi görmemize yardımcı olacak, farklı bir anın yansıma şekli ile çekim gücümüzde benzer olanların titreşimleri ile yüzleşiriz. Öylede olur.

Mesela: birşey söylediğim zaman karşımdaki kişi duymak istemediğini duyduğu an bana sen nasıl terapistsin bu şekilde davranmaman gerekir diye çıkışabilir… bu en doğal hakkınızdır dolayısı ile herkes sen değilsin sende herkes olamazsın. Insanların yaşadıkları ile düşündükleri ve içinde olduğu bu duruma haksızlık ile ithamda bulunabilir.
Oysa kim olursak olalım kendimiz olma yolculuğumuzda benim için değil kendiniz için değerlendirmeye koyacağınız seçimlerinize güvenmeniz zaman isteyecek. O zamanı kazanmanın sonucu: “SABIR” gerektirir.

(Kolay olmadığını biliyorsunuz, ancak bu zor olanı alıp kabullendiğiniz zaman zaten zor olduğuna inandığınız için kolay olmaz.)

Karşımızdaki kişinin frekansına uygun davranışlarda bulunabilmem işimin bir parçasıdır.
Eğer, “itici gücü ile mücadele eden biriyle karşı karşıyaysam ve negatif tutarsız davranışlarda bulunmak zorunda kendini hissediyorsa. Bunun altındaki nedenlerini sorgulaması için benim kendine “ayna” görevi yapmam gerekiyor ki farkedebilsin.
Elbette, altındaki nedenleri duymak istememenizden dolayı karşınızdaki kişiye diş bileyen olabilirsiniz.

Sürekli değişim içerisine girip çıktıkca, o an değlse bile sonrasında farklı bir bilinç ile anımsamanıza yardımcı olacaktır. Böylece, sonrasında kimsenin kendini göremediği yönü ile sınanırken bulur ve ardından “ben kimim?” diye sorgulamaya başladığınız o an, en değerli zamanımızın geri gelme yöntemidir.
Farklı anlatılarak birde başka bir gözle bakıp sorunların üstesinden nasıl gelinip bugüne kadarki zaman ve yaşamınızı gelip geçirdiğinizi anlata dursunlar. Sen kim olursan ol! kendini tanımaya başlarken sağlıklı bir bedene, fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal hikayelerini bir çöp torbasına koyup teşekkür edip enerjisel olarak gönderebilirsiniz. Ruhsal olarak, zihinsel, hissel, düşünceleriniz ile rituellerinizi de ona göre yapmanız gerekiyor.
Öyle olduğu an! başka gözle bakıp görmenizi, değerlendirebilmenizi ve gereken (kendiniz ile çevrenizdeki) etkileşimlerin enerjisel farklı olmasını sağlayabilirsiniz.
Nasıl bir kimliğe teslim olmuşsak ona benzer olanları yaşamımıza çekeriz.

Size çekim gücünüzü nasıl kullanmanız gerektiğini söylediğimde, bana “zor” olduğunu söylerken “gelde sen benim yerimde ol” diyebilirsiniz ki öyle diyenler de vardır.
Birde üstünden azarlayan yönünüz ile güçlü olmaya çalışabilirsiniz de. Herşeyin altındaki sebepleriniz bahaneleriniz elbette kendinize göre haklısınız da. Kısacası alma verme enerjisi içerisinde, düşlerinizdeki soruna itaat etmemek, zamanı yok yere engellerle donatıyor olabileceğinizden sınır yaratmaya başlarsınız. Yaşamınızı engelleyen her şeyin bahanelerinizden türettiğini anımsayın.

Böylece, kimyamızı taradıkçe daha çok neyin iyi geldiğini daha iyi gözlemlerken belirledikçe nasıl bir formül ile kendimize iyi gelecek olanları alıp kullanırsınız. İyi hissettiğimiz o zamanı kabullenebileceğiz an sebepler her ne isterse olsun kendimize gelmenin farklı bir yöntemi varsa onu bulmamıza yardımcı olacaktır. Elbette kişisel olarak değişirken, bizi kendimize getirecek farklı vede ilginç bakış açılarımızla kendimizi gözlemlemeye başlarız.

Kendimizi tanımaya başlayınca frekanslarımızı daha iyi hissetmeye başlarken yansıyan hiç bir şeyin nedensiz olmadığını ve sadece istediklerimize odaklanarak çekim gücümüzü kullanmayı öğrenerek yaratmaya başlayalım.
Her bir neden bizim güçlenmemiz içindir. Ta ki istediklerimizi bulabilelim.

NUMEROLOG: Müjde Şener

18.12.2019
60/15/6

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...