İYİLER HAYATIMIZIN
HER ALANINDA DAİMA VARDIRLAR.
Olumlu olumsuz her
yaşamın bize katkısını anlamak istediğimiz kadarı ile
donanımlıyız. Kimse için değişmediğimiz şu dünyamızda
başkaların dedikleri için gelip giden zamanın değerini öneminin
kıymeti içinde hep sorgularız. “Senin bana katkını alıp kabul
ederken, benden sana giden geleni sen alabiliyormusun?”
En zor
sınavlarımızı en iyi ve eğlenceli hale dönüştürmek bizim
için keyifli olması gerekirken bunu zorlayan, olumsuz nedenlere
takıntı yaparken enerjinizi aşağıya çeken birileri illa olacak.
Olsun da! Benzer benzeri çekerken kendimizdekini alıp kabullenmeyi
ihmal etmek, İlla ayni dozajda olacak diye bir şey yoktur.
Lakin bıraktıkca
ve ardını üstelemedikçe kimsenin enerji alanında olmamaya ça
lışırsınız. Böylece kimsemiz direndiklerimizin bize ait olmaması kadar, kendimizide bazı başkaların kontrollerden arındırmaya başlarız.
lışırsınız. Böylece kimsemiz direndiklerimizin bize ait olmaması kadar, kendimizide bazı başkaların kontrollerden arındırmaya başlarız.
Iyi insanlar
hayatımızda herzaman var olacak elbette. Onlar canınızı
acıtacak, sizi sinirde edecek zamanınızıda çalacaklar.
Duygularınızı dahi yoklamanıza nedenler olacaklar. Her hikayenin
bir birinin ardını yokladıkca ortaya çıkan benzer hikayelerin
geçmişinizle alakalı tıkanıklıklarının bugün değişmesi
ile, dengelerin bir birinin üzerine oturması uyanışlarımız
olacak. Bu tetiklenişlerin değişimimize ışık olması dengelerin
yerli yerine oturması, ihtiyacımız olan her şeyimizle kendimize
gelmemizi sağlar.
Iyi bir iz üzerindeylen çıkan sorunların dengeleri bozmaya çalışır olunması enteresan değil mi?
Öyle bile olsa bize ait olmayan enerjiyi kesmek gerekirken sizde bunu yapın.
"Sen bana ait değilsin. Sen ben değilsin. Bu enerjiyi kesiyorum, kesiyorum, kesiyorum..."
Iyi bir iz üzerindeylen çıkan sorunların dengeleri bozmaya çalışır olunması enteresan değil mi?
Öyle bile olsa bize ait olmayan enerjiyi kesmek gerekirken sizde bunu yapın.
"Sen bana ait değilsin. Sen ben değilsin. Bu enerjiyi kesiyorum, kesiyorum, kesiyorum..."
En önemli
gelişmelerimiz nedr bilir misiniz? Kabuğunuzdan çıkmak ve doğru
yaptığınız bir şeyin yanlış olduğunu size anlatacak küçük
sebeplerin probleme dönüşmesidir. Öyle olunca “pirinçten
taşları ayıkla” deriz kendimize ve, Sürekli değişimlerin
arasında kaldıkmı cevapsız kalan hikayelerimizin bizi nereye
götüreceğinide bilemeyiz.
Her değişimin
artıları ile eksileri olacak. Olmazsa olgunlaşamayız elbette.
Ancak, bu süreç canımızı acıttıkca suskunluğumuz çözülmeye
başlar.
Dikenler arasında
yaralanarak ardından yaramızı saracak merhemi aramaya başlarız.
O caresizlik ile nereye nasıl bakıp kendimizi nasıl
taşıyabileceğimizi sorgularız.
Taşımış
olduğunuz nedenler gibidir var ettiklerimiz ve kimseye karşı
gelmeden, herkesin iyi oluşu ile, farklı baktığınız olayların
ardında düşüncelerinizi nasıl beslediğinizi farketmeniz gibidir
her şey.
“Bu bana ait
değildir” deriz.
Kimsenin hayatınızın
bir parçası olmasını dilemez, istemezsiniz fakat size yetişmeye
çalışan ama yetişemeyen bir kimsenin kaprisi ortasında kalmak
nasıl bir dirençle karşı karşıya kaldığımızı, yanlışı
içinde doğruluğunu kanıtlamaya çalışan birileri ile münakaşa
içinde kalabilirsiniz.
Her sözlerinize
muhalefet olmuş bir kimsenin hayatınızdaki rolleri: nerden size
yazılmış hiç düşündünüz mü?
Kaprisli, Ego’sal
olarak geçmişinin hesabını sorarcasına kabullendirtmeye
çalışılması, hikayelerinden sadece sancılı olan kısmını iyileştirecek ve o süreçlerinin şifalanmasinda baskalarından medet umarak
istediğini alabilinceye kadar merhemini arar gibidirler.
Bu gibi insanların
kişiliklerinin değişememesi yada değiştiremediklerinden,
İyileşmesi: atacağımız her admlarda bizi alt etmesi ile kendi mucadelesi olur. (Buna musade ettigimiz icindir) Oysa, Tercihlerimiz bu değildir.
Böylesi hiç değildir. Her insan özde IYI dir.
öylede olsun!
"Üzüm üzüme baka baka kararır" ancak, kimlerin sizinle ilgili değerlendiremediklerine öncülük ederek savunmalar veya ego çatışması arasında kalmış onunla beslenir oluşunu farkettiğiniz zaman geri durmak en doğru adımdır. Iyi bir insan olduğunu biliyorsunuz...
Böylesi hiç değildir. Her insan özde IYI dir.
öylede olsun!
"Üzüm üzüme baka baka kararır" ancak, kimlerin sizinle ilgili değerlendiremediklerine öncülük ederek savunmalar veya ego çatışması arasında kalmış onunla beslenir oluşunu farkettiğiniz zaman geri durmak en doğru adımdır. Iyi bir insan olduğunu biliyorsunuz...
Sahip olduğumuz
taşımış olduğumuz kimyamız ile, imkansızlıklarımız ile
donanımlı olamamamız, çevremizin kendi gelen yansımaları ile
toplama briktirme özelliklerimizin olması, olayların ardından
kendimizi bize gösterecek hikayelerin hakimiyetinde olmak. Olası
olaylardan sınırlar arasında yoklanılmayı bekleyen oluruz.
Kaybedilen hic bir sey yok aslında zamanın iyileşmesi icin siz kendì ICINIZDEKI kimyanizi sifalandırın.
Benden sana senden bana giden gelen her yansımayı SEVIYORUM...
Kaybedilen hic bir sey yok aslında zamanın iyileşmesi icin siz kendì ICINIZDEKI kimyanizi sifalandırın.
Benden sana senden bana giden gelen her yansımayı SEVIYORUM...
Sen kimsin? ben
kimim? biz kimiz veya nerede kimlerle nasıl bir yaşam kulvarı
içinde olmamız gerektiğin anlatan hikayelerimize kadar içsel,
ruhsal, duygusal yoklanılmayı hep bekleriz.
Biz icin önce “ben”
olmayı bilirsek birliğimizin gücü ile donanımlı olmaya
başlarız. Böylece her şeyde birlik beraberlik içerisinde çocukca
kapris, egosal olarak direnç ve memnuniyetsizlik te getirmez oluruz. Varlığımızla tam ve bütün koşmalıyız...
Tüm yaşama
sebeplerimizin hayat bağlantılarımızın bir birini beslemesi ile
yaşam yolumuzda güvenle ilerlemeye başlarız.
Unutmayalım ki, hayatı her alanımızda kopyaliyoruz...
Unutmayalım ki, hayatı her alanımızda kopyaliyoruz...
NUMEROLOG: Müjde Şener
31.1.2020
54/18/9
HABERAL KIBRILI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder