15 Şubat 2020 Cumartesi

KENDİNE İYİ GELEN HER NE İSE ONU YARAT


KENDİNE İYİ GELEN HER NE İSE ONU YARAT.

HER DÜŞÜNCE BİR TOHUMDUR. HER GÜN KÖKLENDİKÇE FİLİZLENİR VE OLGUNLAŞIRKEN GÜÇLENİR...

Bir yola çıkarken kimlerle ve nereye kadar nasıl bir oyun oynayacağımızı bilmeden ilerleriz. Günün bize katkısını algılamaya başlayıncaya dek sürekli karşımıza benzer olaylar çıkıyorsa alt yapımızın güçlü olması gerektiği içindir. Ve, tüm bunların derlenip toparlanması gerekiyorki sağlam temeller üzerine kurabileceğimiz geleceğimiz de güçlensin.

Düşüncelerimizde canımızı acıtan nedenlerin yada sebep olarak dengelerin yerlerine oturmasını sağlarken, dönüpte eski olan sebeplerimize teşekkür edeceğimiz aklımıza gelmez. Ancak, hiç bilmediğimiz geleceğin bize ne getireceği ise, alt yapımızla alakalıdır.
Hiç birimizin, kaldıramayacağı yükü üstlenememesi kendini bilmesi ile alakalıdır. Kendimiz ile dengeyi sağlamak durumuna düşebiliriz. Özde, genetikte ve ruhsal olarak üçlü denge ve uyumlu olma isteğimiz önemlidir. Hiç bir kimse tek başına bir hiçtir. Oysa her yansımalarla dengelendikçe uyumlanmaya başlarız.

İlla birileri ile yüz göz olmamız gerekiyormuştu ki, savunmalarımızda bizi kendimize getirecek sözlerimizle, cümlelerimizle vede kimleri nasıl savunduğumuzu farkedebilinceye kadar kendimize gelebilelim.
Çeşit bin türlü insan modelleri ile donanımlıyız. Her biri bize kendimizden bir şeyleri tetiklerken algılarımıza dokundurmalar yaparak deşifre etmeye başladığımız küçük bir söz veya nedeneleri de beraberinde anlamlaştıralım.
Bazen gelecek olan birini beklerken “iyiki gelmedi” dediğiniz oldu mu? Bu duyguyu ilk kez hissetmiştim ve iyiki gelmedi dediğim zaman mutlu olmuştum. Bazen beklediğimiz gibi gelişmiyordu olaylar. Hele bu insanlarla aramızdaki ilişki söz konusu ise, kiminle dans ettiğimizi bilirsek dengi dengimize uyumlu isek onu içimizde hissederek tamamlamaya başlarız.
Her olan olmayan hayrımızadır. Demek ki doğru zaman değildi ve olması gerekenler de kolaylıkla olur. Herşeyi tekrar tekrar irdelemeye koyulmuştum ve bu kezde daha kısa, pratik ve basit formüllerle hayatı anlamaya başlıyoruz. Dengi dengine tam ve bütün olur. Zaman kabullendiğimiz kadarı ile bizi sınar.

Her gün olgunlaştıkca büyüyorömuş insan. Her yönden hayata bağlı kalmadan yaşayabildiğimiz zamanlar kendinizi geliştirmeye başlarmışız. Bazen küçük bir sözün yakıcı olduğunu farketmeden gözlemci olabiliriz. Izlerken içimizden bir şeylerin koptuğunu farkederiz ama daha sıkı sıkıya sarıldığımız yaşamla kocaman bir başka bağ oluşturmaya başladığımızı anlarken farkındalığımızla güçlendiririz o değeri.
Alışkanlık değil bağımlılık hiç değildir. Sadece eksiklerimizle tam ve bütün olmaya başlarız.
Bazı şeyler döner dolaşır ve eksenimizde olduğunu farkederiz. Neden, niçin derken nasıl değişir diye düşünmeye zorlandırılırız.

Insan olmak ne zormuş meğer. Kimseyi yargılamadan eleştrmeden ilerlememiz gerekirken yaşam yollarımızda birileri illa çıkıp çıkıp bizlere sorun yaratır. Nedenlerimiz ile düşüne duralım deşifre edilmeyi bekleyen duygularımızdan yola çıkıp ardındaki kalıplarımızı özgürleştirme formülleri yaratabiliriz böylece. Hiç bir şey nedensiz değildir. Iyikilerimiz aklımızı çelmez olgünlaştırır.

Başkaların yaşam değerlerine önem vererek kendimize çeki düzen verebilirmiyiz? Yada bunu bize sağlayabilecek insanlarla olan ilişkimizden ne kadar kendimizden ödünler verebilecekmişiz.
Nerede eksiğimiz vardır ve ne olursa nasıl bir başka değeri oluşturmaya başlarmışız. Bu yaşamımızda küçükde olsa kendimize katkı olurlarken her gün içimizde büyüyerek bizi kendimize getiren silkelenişlerimizdir. Her olaydan derslerimizi alıyoruz aslında ve, bir daha ayni nedenden dolayı bir problem yaşamamak için kendimize geliriz.

Hoşunuza gitmeyen bir şey oldu mu kim ne derse desin. Sizi rahatsız eden bir nedene takılıp kurulmuş pilak gibi ayni nakaratı söyler durursunuz. Aynaya yüzünüzü nasıl gösterirseniz ve nasıl yansıması varsa gerçek değerinizde o kadar olurmuş. Zamanı geriye sarmak değil, geleceği geçmişinizde yokladıkca en derin duygularınızın dahi değişmesini sağlarsınız. Zaman bugün en güçlü akımı size yansıtırken duygularınız iyileştirilmeye başlarsınız ve, öyleside olur.
Neden veya sebeplerinizin derin öz geçmişinizle alakalı olması, önemli olan bilinçli olup ne söylediğiniz değildir. Ne anlattığınız dahi değildir. Karşı tarafa neyi nasıl algılattığınız, kişisel değerleri yoklattırdımı, sizde silkelendikçe değişen değişimlerinizle farklı bir başka algıya takılıp onu benimsersiniz ve hissettikleriniz günün sonunda size iyi gelmeye başlar.

NUMEROLOG. Müjde Şener

16.2.2020
40/13/4

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...