26 Mart 2020 Perşembe

HER SES BİR YANKI YAPAR


HER SES BİR YANKI YAPAR...

YENİ DENGELERİN KURULBİLMESİ İÇİN MEVCUT DENGELERİN DEĞİŞEBİLMESİ LAZIM.

Dünyaya farklı gözle bakmayı öğreniyoruz. Sevgi ile sahip olduğumuz kendimizden başkası olmaması sizin de dikkatinizi çekmiyor mu?
Her olayda ben demeye başladık. Senden başkası yokmuş gibi davranırken birlik beraberliğin önemini ne çabuk yitirdiğimizi farketmişsinizdir.
Yeni yasalar bize daha önce bakmadığımız şekilde bakmayı gösterdi. Ayna tutulmuş ve bakıp görünmeyen kendimizi gözlemleme şansımız olduğunu artık biliyoruz.
Oysa, “Sana yapılmasını istemediğini sende kimseye yapmayacaksın.”

Dünyanın gözüyle yaşadıklarımıza bakarken haklı nedenlerimiz olduğundan savunmalarımız hep o yönde olacak. Neyi nasıl anladığımız, algıladıklarımızla ve kimsenin göremediği ardımızda bizimle gizli kalan nedenler savunmamıza nedendir. İsyankarlıklarımızın dibini ararken yoklanılmayı istemediklerimizle bu kez mücadele içinde kalırız. Ifşa edilmemesi için ettiğimiz kavga tansyonları tavan yapacak.

Kimsenin hayatını yönetemediğimiz gibi kendi yaşamımızı kontrol altında tutabileceğimiz süreç henüz gelmiş değildir.
Hareketsiz kalmak, sadece “evde kal” ve bekle modundan sinir, strese girmiş olmanızı ben anlıyorum anlamasına oysa kendini kendinden başkası telkinlerde bulunamaz…
Kaybedilen zaman olarak düşünmemeli. Her değişimin anahtarı: içe dönebilmekti ve, bunu başarabilmemiz için emek vermek, zaman bulmak, sabırlı olmak, özverili olmamız gerekiyordu. Şu anda mecazori de olsa bunu Tüm Dünya yapmaya başladı.
İmkansızlıklar yaşamın aykırı modelidir. Elimizden geldiğince her şeyden derslerimizi alıp olgunlaşıyorken uyanışımız biraz zararlı olduğu gibi değişimimizin faturası hayat derslerimizle ödüyoruz. Kime ne yaptıysan günün sonunda karşılığıdır aldığın.

Eski alışkanlıklarımızla yeni alışkanlıkların arasında giden gelen savunma mekanizmalarımız: duygu, düşünce, his, korkularımızdır.
Geleceğimizi alt üst ederken direnen sen değilsin.
“önünde duran korkularındır…” düelloya girmene neden olan bilinçaltınızda sizi rahatsız eden küçük büyük farketmez var olan nedenlerinizdir.

Sanırım kendimize yönelerek kimse için değişmememiz gerektiğini bize başkaların öğretir olması ile eski kalıplarımızı bırakamadığımızdan mücadelemizle savaşırız.
Buna neden olan ortada. Ardındakileri yoklamış olursak ne olduğunu ortaya çıkartmaktan korkmaz ve yüzleşebilirsek çn görülerimiz ile daha bir başka olaylara bakmaya başlayacağız.

Yeni yasalarla karşı karşıya kalmak durumunda olduğumuz bu süreç gelip geçicidir.
Doğru olanı buluncaya dek pazıl oyunu gibi değiş tokuş yaparak doğru olanları hep birlikte öğreneceğiz. Bir anda pes etmeden, en küçük nedenleri alıp kabullenmeden. Bu sürecin en doğru, adil bir şekilde dengelerin yerlerine oturmasını izleyeceğiz. Sakin vede mantıklı…
Olumsuz düşüncelerle zihnimizi yoracak hiç bir şeye izin vermeden.
Değerlendirmelerimizi açık ifademizle konuşabilmeyi seçerek...
Hiç kimsenin ve hiç bir olumsuzlukların önümüzde durmasına izin vermemek ise, elimizdedir. Sakin kal! sen ol! diyenler, bizim geleceğimizin için en büyük mirascılarımızdırlar.

Eskisi gibi hiç bir şey olmayacak olsa bile, O zamanı minimize etmemiz bugün ile empati yapabilmiş olursak. Yeni bir zamana doğru yelken açtığımızı farketmiş olacağız. Değişim gerektiğinden dengelerin bir biri ile uyum içerisinde olması gerekir. Bunu başarabilecek geride kalan güçlü olacak kişilerdir. Her yönden yansıyarak duygularımızı olumlu olumsuz tetikleyen nedenleri sindirebilmemiz gerekiyormuş. Zamanı yok yere iğnelemek yerine şanslı olduğumuzu gözlmelemiş olduk mu beklentilerimizi de o zaman daha bir başka değerlendirmeye koyulacağız.
Eski alışkanlığımız ile uyum sağlayamadığımız yeni yasalar arasında düelloya girmiş olmak bize ne kazandıracak?. Kitabımıza uymayan hikayelerin günden bugüne sancılı geçişlerle donanımlı olduğu gözlemlendi. Öyle bile olsa kendimizi gözlemleme şansımızla beklentilerimize cevaplar arayıp bulmaktayız. Her olan olmayanın geleceğimiz için en doğru seçimlerimizi içe dönerek kolaylıkla akıl mantık ve şuurumuzla değerlendirmelerimiz hayrımızadır.

“Her ses, bir yankı yapar”ken davranışlar karşısında istem dışı var olanı yansıtıp alıyorsun. “Hayır” yada “evet” deme lüksünü kullan. Cevapsız kalanları sorgulayın. Insan olmak en zor sınavdır ancak başkaların kurbanı olupta susar ve beklersek o zamanı yakalayamayız ve sadece oyalamalarla avunmaya girer kendimize yön vermeye başlarız.

NUMEROLOG: Müjde Şener

27.3.2020
52/16/7

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...