25 Mart 2020 Çarşamba

KAYBEDECEK ZAMANIN VAR MI? SENCE


KAYBEDECEK ZAMANIN VARMI SECE?

HAYATINI HANGİ AŞAMADA BIRAKIRSAN BIRAK SANA TAKILIP GELİRKEN SENİN DE TAKILABİLECEĞİNİ HİÇ DÜŞÜNDÜN MÜ.?

BENDEN SANA SENDEN BANA GİDEN GELENİ SEVGİM İLE ALDIM KBULLENDİM... Dersin demesinede. 
O zaman yok! Bugün kü aklınla hareket etsen bile o zamandan kalandır buna etki eden...

Bir birini takip ederken izlediğin yol kendi yolundan başkasının değildir. Önceden yarattığın hayallerin, dilediklerin, hikayelerine duyduğun duyularının hediye ettiği bilinç, algı, hayat iksirin desemde “sen kim olursan o olmaya daima devam eden olursun…”

Yoklanılmayı bekleyen nedir? Geçmişinden gelen ve bir biri ardından şu ana iz sürerek yansımaya başlayan sebeplerinle oluşun diyebilirmiyiz. Demek istermiydin? Seni inciten duyguarına kırılmış isel küskünlüğünle çatışırken inadına imkansız dediklerine saplanıp kalmak da neyin nesidir?
Sarıldığın bugüne inanmalısın. Sana katkısı ne ise onu al ve teşekkür et. Sebepiz değildir anlamışız. Nedensiz hiç değilmiş o zaman gelişi ile gidişinin arasındaki fark nedir?
Yüzünü gösterdiğin kadarına sahip olursun.
Iyi hayat tecrübelerimizle kendimize geliriz. Gördüklerimiz şu an bize keşke dedirtmişse de, şu an gelecekte ayni duygu içinde kalmamamız elimizdedir…

Gelecek geçmişimizin içerisindedir…
Hayatı gelişiyle kıyaslar olabiliriz mesela. Bilmeden edilen sözlerin incinmiş duygularımıza olan düellolarında cümlelerimizin yatırımımız olarak gelecekte de karşımıza çıkması demektir.

Mesele nedir?
Bakıp görmek istemediklerinle mücadelelerin mi? Hiç bir şey gerekmedikce kendi içinde hikayelerini yoklamaya başlamazsın bile. Oysa, sana bunu yaptıran nedenlerinin sebebi senden başkası değildir…
Sürekli yeni bir şeyler öğrenirken, bildiklerini sana anımsatanların olduğunu, bakıp görmek istemediklerinden vede farklı gözle gösteren mercek altında ona dikkat etmeni sağlıyor olabilirsin. .
Kelimeleri bazen kıyafetsiz kalır. Cümlelerin boğazında takılıp kalması ve özgürce çıkamaması demek aklının her hikayesindede yansıttıklarından başka bir şey değildir.
Tümden var olmuş vede olabilecek her nedenlerin kitabına göre izlerin sürülmesi demek gideceği yolu da görmen gerektiğini, bunun için tümden hayatına çeki düzen verebileceğin zamanı kolla demek bana düşer.

Sana yapılmasını dilemediklerine takılma. O sen değilsen korkacak bir durum yok demektir.

Karanlıktan aydınlığa çıkabilmen, çıkarken takıldıklarını temizleyemedikçe ayni yerde mücadele ettiğini gözlemlemeye başlarsın.
Döngü hiç ummadığın bir yerden yeniden başlamaz. Benzer bir nedeni önceden yaşarken yarattıklarının olması demek: o zamanı es geçerken bugün yeniden yaşaman gerekeceğini de düşünemediğindendir.
Aslında. Her zamanın gelişi ile gidişini düşünürsek vede o zamanı ortadan kaldırırsak hiç olmayana takılmadan yaşarken şansımızın yeniden bize gelişi ile tamamlanması gereken eksik olanlardır.
O zaman ve süreçlerde her birimizin hayat, yaşam tutanaklarımızın kimyası: her nefes alış verimizle gelişiyoruz, olgunlaşıyorken düşüncelerimizi kontrol edebilen oluruz.
Önümüze ardımıza bakmaksızın yansımalarla nasıl dengede kalacağımız merak edilir.
Sürükleyici bir yaşam içerisinde dönüp durdukca var ettiğimiz küçük küçük inançların var oluşu ile savaşırmışız meğer.
Mücadelede olmamıza neden olan nedir?
Bunu yaşamamıza neden olanların geçmişini taramamız zor olmasa gerek. Onu zorlaştıran zihnini terbiye edebilmen için kolaylıkla ve eğlenceye dönüştürerek kaybettiğin zamanı yeniden kazandığın için olduğunu düşünsenize. Her yönün hediyeleri o an içinde olduğumuz zamandan başkası değildir.

Kuralına göre ilerlemeyi bilmek, yada hiç bir şey bilmeden gelişi gibi gitmek istemezmiyiz.
“Birşey yaparken sadece bize kalmış olsa, durum hiç bu kadar meşakatli olmayacak” değil mi. aynen de öyle…
Dün bugün bizimle bir başka seyir halinde gider sanırız. Oysa, bir birini takip eden zaman ve süreçtir. Bizi kendi içimizde kimyamızı sorgulattırmaya başlayanız.
Hislerimizle kim olduğumuza dokunmak, sanki daha bir başka kimlik, kişiliğimizle irdelenmiş olmamız bizi sınarken acabalar, sindirememiş olduklarımız, savundukca mücadelede olduğumuz doğrularımızla kaybedecek hiç bir şeyin olmadığını anlarsak kendimize yön vermeye başlarız. Aynada yüzümüzü nasıl gösterdiğimizi görmeyi seçelim.
Nasıl olmasını istersen o şekilde olmaya gayret et. Sonuçta her yansıyan nedenlerin duygularımızı olumlu, olumsuz tetkiler oluşu şansımızdır. Değişimimize katkısı olur.

Beklenilen sonuç: tamamlayıcı olan düşüncelerinde, bilincaltında yer almış vede duyguna sarılan geçmişinden anılarınla olunca ne diler, istersen belkide önemli olan özünde gerçekte ne zaman nasıl kendine katkıda bulunduğunu sorgulamalısın.
Yaptığın her şey geleceğinin mirasıdır…
Geleceğine, sen kime ne yaptığınla sorgulanılmayı beklerken, sana yapılmasını dilemediğin, istemediğini sen yapmadığın zaman ise, o an beklentilerine cevaplarını, istediklerin ile karşılıklı alış verişini sağlamış olursun.

NUMEROLOG: Müjde Şener

26.3.2020
51/15/6

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...