12 Mart 2020 Perşembe

TANIMADIĞIN BİLMEDİĞİN KİMSEYE KAPILARINI AÖMA...


TANIMADIĞIN BİLMEDİĞİN KİMSEYE KAPILARINI AÇMA…

“Tedbiri elimize alırken tanımadığımız bilmediklerimize kapılarımızı açmamalıyız.”

Var olan virüsün etkisinden kurtulabilmenin yolu kendinizi korumaktır. Ama nasıl. Bağışıklık sistemi yüksek olan insanların sağlıklı dirençlerinin yüksek olması demek ve içsel, duygusal, düşüncesel olarak en mutlu insan modelleri de diyebiliriz.
Bağışıklık sistemi düşük kişilerin kıtlık bilinci de düşüktür. Mutsuzdurlar, her olayın perde arkasındakilerin geleceklerindede siper almalarına müsade ediyorlar demektir ve, karşısında savunmasız kalır, zihinleri korku yüklüdürler. Oysa, bilinçli olundumu emin olun, en doğru yönden kendinize çeki düzen vermeye başlar olacaksınız. Kendinizle düşüncelerinizi yoklamaya başlandı mı istemediklerinizi önünüzden çekmek için çözümdür arayacağınız.

Hayatımızın önemini, önlemini vede ciddiyetini illa başımıza hoş olmayan istemediğimiz bir şeyler geldikten sonramı almamız mı gerekiyor?

Kişisel olarak kendi adıma evt öyle. Kendi gözlerimle görmeden, kulaklarımla duymadan inanmam derdim ve öylede oldu. Toplum olarak dedikoduya meraklıyız sanırım. Çekiştirmekte, olmayanı var etmekte. Kulaktan kulağa duymak daha çok işimize gelirken gerçek mi değilmi sorgulayamıyoruz bile. Yanlış duyumlarla, nedenlerdir insanı rezil de vezirde eden.
Herbirimiz bir değildir, herkesin dünyası kendi ekseninde dönüp durdukça ne kadar çok iç içe olmuş olsakta o denli duygularımızın zarar gördüğünü, veya iyileştiğini farkederiz.
Kimileri bize iyi gelirken, kimi zor durumda bırakır ve duygularımızın incitir. Işte o zaman silkelenirken bırakmaya, gönüllü olmanın forüllerini kullanmaya yöneliriz.
Globalleşme zamanı ve o zamanımız bugün oldu.
Hızlıca yayılan bir virüs var ortada. Nerden geldiği ve nasıl geldiğine baktığınız zaman dünyanın ne kadar küçük olduğunu bir kez daha gözlemlersiniz.
Hayatınıza hangi açıdan ve nasıl baktığınızı sorgulamaya başlarsınız…
Nerden nereye ve nasıl gelmiş olursa olsun şimdi şu anda dünyayı sarsıyor ve tetikliyorsa sen kendin için nasıl bir tedbir aldığına bak. Öncesinde buna benzer bir durum yaşamayan yada dünyada var olup etkilenmeyen olduğumdan kendimi, hücrelerimi, duygularımı dinlemeye aldım. Bana en iyi cevabı veren içsel duygusal dünyama sarılmış, hangi yolu çizmeliyim? ne yaparsam sağlıklı olurum? gitmem gereken yere gideyim mi yoksa erteleyim mi? gibi sorularımı sormak bana en doğru cevaplarım olduğuna inandırdı. Neden mi?
Kimse, işin hangi boyutta olduğunun ne kadarının içindedir? ciddimi, gelip geçici mi olduğunun farkında olmaya başlıyoruz. Başlayalımda bence.
Nasıl ki her insan farklıdır. Kimi nasıl olumlu olumsuz etkileyeceğini de bilemez. Ama, başkaları hakkında konuşmak, olmaz deyip önüne siper koymak veya sana bir şey olmaz deyip engellemek olmamalıdır. Kişisel değerlendirmelerinde sadece kendini iç sesini dinle ve yapman gereken önlemini al.

Mevsimlerin değişimi ile her eve grip virüsü girmez mi? tedbirleimizi alırken zihnimizi olumsuz korkuyla sarmalamayız ve o da gelir geçer.
Başka bir virüs geldiği zaman nasıl tedbirlerin alınması gerektiğini bilmediğimizden sadece olduya gelmemesi içindir mücadelelerimiz.
Yaşamın bize kaliteli, neşeli, huzurla gelmesi için değilmidir tüm mücadelelerimiz. Sağlıklı olmamızla, bize tüm bu olanakları veren anahtarımızdır. Onu da kaybetmeyelim.

Bir kişi derken bu bin kişide olabilir. Her gün bir çok kişilerle temas halindeyiz ve, tek bir birey olarak hareket edemeyiz. Globalleşmiş toplum olarak hareket etmeye başladığımız zaman birlik içerisinde ne yapacağımızın bilincinde olmalıyız. Yaklaştıkca neyle karşılaşacağımızı yaşayanların aktarımlarını ciddiye alıp nasıl tedbirler almış olduğumuzu gözlemleriz.
“Sana iyi geleceğine inandıkların ile savunmaya girersin. Seni kendi ekseninde tutarken ilerlemeni de engellersin belkide ama, sudan çıkmış balık gibi davranma bozukluklarına neden olan toplumun yankısıylasın.
Zihinlerinizdeki tedirginlik, ruhsal olarak sizi geçmişinizi anımsattığı kıtlık bilincinizdir. Sizi önce marketlere, eczanelere yönlendirdikce aklınızda olan geçmiş şavaş korkunuzu, ölüm korkusunu, boğulma korkusunu, aç kalma korkunuzu, yutkunamama endişeleri, vs… tetikler.
Ev hapsine korunmaya yönlendirir. Aman birine bir şey olmasın derken önce bana bir şey olmasını dert etmeye başlamalısın. Sen iyi olursan seninle birlikte çevrende iyi olacak...”

Her ne kadar önlemler almış olsak bile almayanların kurbanı olabiliyoruz.
Kulaktan kulağa yayılan duyumların hızından daha hızlı olan bulaşıcı rahatsızlıklar zincirleme bir birine temas ederken kendini belli eder. Hayat boyu farklı yönlerden gelip giden duyumların etkisi altında kalabiliyoruz. Bu enerjisel vorteks ise kimi zaman olumlu kimi zaman olumsuz duyumlardır. Tıpkı bir radyo alıcı verici frekansları gibi… dahası var tabiki.
Kötü haber çabukyayılır misalı bir insanı rezil de vezir de eden insanlar olduğunu kabul ediyoruz. Haberin iyiside kötüsüde kişisel etkisini şiddetini duygularınızdakidir.
Böylece kimse için değil önce kendimizi garantinaya almak şart olduğu bir dönemdeyiz. Önlemler kişisel olunmaya başlandığı zaman ev garantinası en doğrusudur. Orası bizim mahremimizdir. Eve misafir kabul etmeyip mümkün oldukca kendimizi başkalarından koruyarak önlemler alınması uygun olacak. Evimizi sürekli havalandırdıkca fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal çöküntülkerede izin vermemeye çalışacağız. Başarabildiğimiz kadar derken emin olun ki kendimizi iyi hissettirinceye kadar öyle olmasına gayret etmeliyiz.

NUMEROLOG: Müjde Şener

13.3.2020
38/11/2

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...