11 Mart 2020 Çarşamba

GEÇMİŞ VEDE BİTMİŞ EVLİLİK ARKADAŞ OLUNUR MU?


GEÇMİŞ VEDE BİTMİŞ EVLİLİKTEN ARKADAŞ OLUNUR MU?

Evliliklerin bitmesi, ilişkilerin yürümemesininin sebebi nedir? O kadar çok nedenler vardır ki kimse önüne ardına bakmadan saplanıp kaldıkları nedenler ile işine geldiği gibi davranır ve, olumsuz girdaptan nasıl kurtulabilirimin derdine düşer.
Geçmişten kurtulamadıkca hayatınızı özgürce, dilediğiniz gibi yaşama şansınıda yitireceksiniz belkide. Gerçek hikayelerinizin ardına saklanmış olmak, ilerleyemeyecek kadar dirençleriniz ile oluşturduğnuz köprüden sadece tercihlerinizle geçme şansı kullanan olmayı mı seçtiniz?
O zaman yalnız kalan ve, toplumla sevginin olmadığı alışkanlıklar içerisinde bencilce davranış bozuklukları beraberinde geldimi, kendini yaşayamıyorsun demektir...
Eski alışkanlıklarını bırakamadıkca hiç bir yenilğe açılamazsın. Istediğin kadar alt alta koyup toplayın, evire çevire “öyledir, böyleydi” der durursun.
Gitmesi gerektiği gibi ilerleyemeyen hayat derslerin ise sürekli karşına çıkacaktır. Zamanı geldimi gelmiş olması gerektiği gibi gidiyorsada yansıyan benzer olaylar karşısında daima kökeninde arayamadığın düğümlerinin cevaplarına ulaşılması zorlaşmış olarak gelecek.
Kimseden bir beklenti içerisinde olmadan, olaylar arasında kendine yön veren olursun. Her yön sizi ayni kapının karşısına istenmesede çıkartacaktır.

“Olan olmayan hayrımadır” dersiniz. Nasıl izin vermişseniz, yaşamış olduklarınızla sınanıp duracak ve ayni döngüden ne zaman özgürleşmeyi seçersiniz o zaman nerede dur diyeceğinize vereceğiniz kararla değişebilirsiniz. O ise, kendi tercihlerinizle olur.
Değişmez veya değiştiremediğiniz her şey dozajında ve dengi dengine oldumu en güzel hali ile size yansımaya başlar.

Ilişkilerin hakkını gerçekten verebilmelisiniz. Hak derken evlilikte “iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta” verilen anlaşma, sözleşmelerinizin gerçekten yerine gelip gelmemesidir. Bitmiş gibi duran ancak bitemeyen bir evlilikten doğan güneşin dengeleri bozmuş olması her ikili arasında değişkendir.
Kaçan kovalanır. Gerçekten kaçan kovalanıyor mu?
Olmadığından daha çok…
Birlik içerisinde bütünlük ile başlayan ve ayrılık ile sonuçlanan bir çok evlilik sonrası ilişkiler “arkadaşlık” ile son bulur mu sizce? Her şey veya hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Gelen gider giden gelir ve bu çarkı bu şekilde döndürdükçe ilişkilerin gel git zaman içerisinde kişiselliğe dönüşmesi ile son bulur.
Kısacası “ben” demeye başlarsın ve “sen de sen” kalmaya…

Derslerimiz bizleri geliştirdikce bilinçaltımızdaki kırıntılar gün yüzüne çıkarken silkelenişlerimizin son olması, farklı vede başka bir kişiliğe yönelerek kimliğimizin elimizden uçup gitmemesi, sevgi, değer, saygının yok olmamasını koruyarak sadece ben demeye başlarız. Kabullenilmesi gereken kendimizi ne kadar çok önemsediğimizdir. Kimseye “seni seviyorum” demeden kendimize bunu söylemeyi seçeriz.
Sağlıklı bir ilişki mi istiyorsun? önce anlaşmanızın ne olduğunu anımsamalısınız. Kiminle bu yola çıkıyorsanız o yolu onunla tamamlamak durumunda olacaksınız. Eğer biten bir ilişkinizde sözleşmenizi kendi içinizde bitirememişseniz bu ilişki biter mi?
Sizin için bitmeyenin adını değiştirirsiniz ve sadece “benim çok iyi arkadaşım” dersiniz. O zamanda başka bir ilişki içerisinde olamazsınız sadece kendinizi kandıran senaryolarla avutmaya çalıştığınız boşluklarınızın dolması için kullandığınız araç olurken, yapılanın ilişkinizde kendinizi avutmaktır.

Olması gereken kendinize gelip bu ilişkinin neresinde kaldığınızı kendinize sormaktır. Biten bir evlilikte arkadaşınızla egonuzu beslemek mi yoksa kendinize yeni bir ilişki başlatmak mı?

Arkadaşım derken hiç kimse ile ayni kefene koyamadığınız, sığdıramadığınız, taşıyamamış olsanızda sizi besleyen gücün içerisinde savunmalarınızla haklılık politikanızı kullanmak, kendinizi kandırmak değil mi?

Alışkanlıklarınız bağımlılık yapar, geçmişten gelen, biterken bitmeyecek diye düşündüğünüz bir olayın gözlemlediğiniz zaman onun ardını yoklamayı seçmezmisiniz?
Hayır diyorsanız bir deneyin… her bir şeyin ardındaki nedenler sizin korku nedenlerinizdir ve, sizi yordukca kontrolcü olursnuz…

Bırakmanızı engelleyen nedenlere siper alırsınız…
Hayattan keyif, zevk almamaya başlarsınız...
Zamanı doğru, verimli kullanamazsınız belkide ama, her nedenler aklınıza düşerken küçük de olsa kendinizi ona anımsattıracak hediyeler almak isteyeceksiniz.
Duygusal çöküntülere girdiğiniz zamanlarda evden dışarıya çıkmak istemeyecek vede tıpkı bir çocuk gibi avutulmayı beklerken küçük bir söz, bir cümlenin sizi yoklamasını bekleyerek zaman geçireceksiniz.
“Yok hayır” demiş olsanız bile sizi oyalayacak, geçmiş anılarınızla avutacaksınız kendinizi.
Mesela. geçmiş anılar: Fotoğraflar, objeler, küçük de olsa mesajlar vs… gibi. Hiç birşey eskisi gibi olmasa bile bir işaretin belirmesi demek, size bir ömür gibi gelecek.
Ya sonrasında “neredesin, kiminlesin ve ne yapıyorsun”a düşüp sadece kendi zevklerinle kendini oyalayıp duracaksın.
Yaşama sebeplerinizi yoklayıp nerede ve kimlerle nasıl bir hayata yelken açıyorsanız o zamanı geriden getirip gerçekleştirebileceğiniz bir uyanış ile tamamlayıcı olmaya bakın.
Sen uzaklaştıkca onu daha çok yakınlaştırırsın ve yakınındakileri uzağa taşıyorsun farkında olmadan.
Gerçek aşk veya ilişki yada sevgi adı her ne ise, veya ona arkadaş dersin. Seçimlerinizi tek taraftan yana kullanmak zorundasın. Ya sen varsın yada sen olacaksın veya ben seçimlerimi kendimden yana kullanıyorum diyeceksin. Böylece herkesi kendinden azad edip özgürleştirerek kimlikler arasında zevki sefadan çok ızdırap çekmezsin.



NUMEROLOG: MÜJDE ŞENER

12.3.2020
37/19/10/1

HABERAL KIBRISLI GAZTESİ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...