DEĞİŞİMİN DE FATURASI VARDIR ÖDENMESİ GEREKEN

DEĞİŞİMİN DE FATURASI VARDIR ÖDENMESİ GEREKEN.

Değişimin faturası vardır dejenere edilerek uyanışların farkındalığı ile bilinçli olmaya.

En zor olan zihin terbiyesidir. Günün sonunda en eğlenceli hale gelebilecek olanla geleceği yaratmanın ne kadar keyifli olabileceğinin hesaplaşmaları ile yüzleşirken, bakıpta göremediklerimizin yanıbaşımızda olması, hayatımızın en değerli hazineleri ile yaşamımızda var olduğumuzun güzellikleri ile olmanın mutluluğuyla olacağız.

Her insanın hayatı, yaşantısı farklıdır. Her insanın kendince yarattığı senaryosunda “ben kimim?” demez. “Ne olacağım” da diyemez. Sadece O’ an kendini kabuğundan çekip çıkaracak olanlarla bir yola girersin ve günün sonunda istemediklerinle oldunmu karanlığa yönlendirirsin kendini.

Kimin için değil kendin için yaşamayı seç!..

Kendini karanlıkta değil de aydınlıkta olmayı seç!

“Ben ışığın kendisiyim ve ben kendimle sağlıklı tam ve bütünüm.” diyerek olmasını dilemediğine odaklan.

Klişeleşmiş alışkanlıklar, bağımlılıklar, bırakılamayan dost diye düşündüğünün seni sinsice kendine bağımlı etmesinden ne kadar hoşnutsun?

Sadece sana özel bir yaşamı yaşarken önünde engel olan “sağlıklı yaşamına engel oldun mu fiziksel olarak kendini kabullenmen daha da zorlaşır…

Hayat bir efsanedir.

Seni kendi içindeki cevheri bulup çözebilmen için varken farkındalığınla hediyelendirecek o gücü görmene yardım eder.

Hayatına yön verebilecek o güç illa içindeki görsel, işitsel, hissel duyularında gizlidir. Deşifre edilmeyi bekleyen onca geçmişi bir kalemle yazabilmişsen bir silgi ile silebileceğini de bil. Kolaylıkla değişiminin faturasını eline alabilirsin.

Zamanı kendi değerinle ölç!

Sen kendini kendinde ara!

Beklentilerini görebildiğin ana kadar değişimin içerisindesin. Böylece dışardan sana yansıyan her şey dersindir.

Kiminle nerede ne zaman her ne yaşarsan yaşa. Benim senden, senin benden bir birimizden alacağımız derslerimizin kolaylıkla gelip geçmesini niyet ediyorum.

Ben neşeyle keyifle eğlenerek zamanımı yaşıyorum…

ZAMAN GEÇİYOR OLSA BİLE, SEN GEÇMİŞİN YÜKLERİNİ SIRTLANIYORSAN O ZAMANIN SENİN İÇİN NE KADAR ANLAMI OLABİLİR?

Sürekli değişim içerisinde değişmeyenlerle kendimizi kabul edebilmeye çalışısır. Zamanı yokladıkça kendimizi kelimelerin dilinden çözmek için hep bir zihin kavgasına tutuşuruz. “Kimsem yok, ben yalnızım” dersin. Ardından “kendimi alıp kabulleniyorum” diye düşünürsün yada kendini karambole getirerek geçmişteki düşüncelerin ile şimdikinin arasında sıkışmış hissedersin. Hangi zamanlarda kime veya kimlere nasıl bir söz, duygu veya düşüncelere kapılıp farkında olmadan geçiştirdiğin zamanı halının altına süpürerek, şimdi şu anda tümden köklü bir temizlik yapmaya çalıştığını biliyormusun?

Izlemediğin bir yol vardı ki, eminim her birimizde en küçük derin inançlarla silkelendikmi karışık duygusal inançları tekrar tekrar yüklerimizden söküp atacağız.

Zamanı kendim ertelemişken şimdi şu anda yeniden gündemime getiriyorum. Kimsem yok değil ben ve benimle birlikte varlığım, farkındalığımla birlikte bütünümün parçaları vardır.

Kimyanı tanımaya başladın mı çevreni daha iyi tanımaya başlarsın.

Senin hikayen sana ait bir yaşamı temsil ediyor. Bilimselliği ortada çünkü yaşanmış bitmiş bir olayda derslerini alarak bugüne geldin mi? Sana en küçük bir dokunuş hangi duygunu tetikliyor? Seni iyileştirecek ruhsal kimliğine ihtiyacın varken üzerine yüklediğin geçmişten bir silkelenişte kurtulabilmenin yolları, formülünün ne olmasını isterdin?

Sihirli değnek mi? Aynen öyle ki, benim içinde en doğru olan kendimi kabullendiğim “an” en basit ve kolay bir şekilde iyileştirecek olanı alıp kabullenmemdi.

Çocuksu bir dünya yaratalım kendimize.

1- Kendini olmak istediğin ve eksik yarım kalmış geçmişinde tamamlarken gör. Kim olmak istersin ve nasıl bir yaşamın içerisinde kendini hayal ediyorsun?

2- zamanı durdurmak istersen nerede dururdun?

Kimseden değil de “her şeyi ben bilirim ben yaparım” diyerek kendini kaç kere olmak istemediğin formata soktuğunu anımsa….

3- Kelimelerinin dilinden anlayan sensin. Seni kendinden alıp götüren farklı yaşamlara taşıyan hikayelerine tuz biber ekelediğin dönemlerde ne veya neler yaşadığını sorgula…

4- sanki daha dünmüş gibi hissettiğin o an nedir?

5- sabrını taşıranlarla ettiğin kavganı ve ettiğin sözlerini anımsatan olaylar nelerdir.

6- kim olursan ol kendin olma yolculuğunda sana verilen en büyük hediyen nelerdir?

7- bağışlayamadığın, affetmeni engelleyen kimliklerin arasında duygu düşünce, algı veya hislerindeki boğuşmaların nelerdir.

8- zamana karşı direnerek seni olmak istediklerinden alıkoyan yaşamını zehirleyen sarmaşıklardan nasıl dünya yarattın kendine?

9- beklentilerin nelerdir? Seni hayal kırıklığına uğratan, incinmene neden olan ?

10- dünya yansa en çok elini ayağını çekeceğin olaylar ne olurdu?

“Zamanı kendime hediye ediyorum.”

Numerolog:
Müjde Şener

9.6.2019
45/18/9

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ