EN BÜYÜK SANATSI
SENSİN...
Ben “bu dünyaya
ait değilim” derken, bu dünya bana ait değildir demeye
başlarsın. Zamanla gittiğin her yerde kendini aradıkça “ben
buraya ait değilim” dersin ve daha iyi bir yaşama sürüklendiğin
hayallerinle tercih ettiklerinle kalırsın. Sürekli boz yap oyununu
andıran yaşama sürüklendiğimiz gibi buna neden olan kendimiziz.
Kimse kollarından tutupta “sen bunu yap” dese bile kendi
iradenle istediklerini dile getirebilme özgüvenle yaptıklarındır
yanına kalan. Seçimler kendi yaratıp yaşadıklarındır.
En zor elde
ettiğimiz “özgüven” hayat kurtarandır.
Başkaların
yaşamına müdahale etmesinden ziyade kendi düşüncelerinde,
hayalini kurguladıklarınla yaşamını renklendirmeyi başarırsın.
Eindeki gücün farkındalığını bilirsen var ettiklerinin nereden
veya nasıl gelişi ardından aldığın derslerinle sanatını
ortaya koyarsın.
Renkli bir dünya:
yaşamın içerisinde dans edercesine ahenkli, uyumlu olmak: denge ve
uyumlu geçişlerle sürükleyici yaşamı, bize en iyi gelecek olanı
elde etmek isteriz ve bunu başarırız da.
Illa zorluklarla
başa çıkma telaşımız olacak. Illa daha iyi bir güne uyanmak
isteriz. Her yön her birimize ışık, rehber oldukça yaşama geniş
açılardan bakıp gördüklerimizle değerlendirdiğimiz yansımalar,
her birimize farklı açılarla hizmet etmeye başlar.
Kimi zaman duygulara
dokunduruşur, kimi zaman ise hayallerimize renk katar. Katkısı
olmazsa olmaz elbette.
“Ben buraya ait
değilim” dediğin zaman istediğin yaşam yoluna gidebileceğin
rotanı zihninde çizmeye başlarsın. O yaşam rotan gidebileğin
yere kadar seni farklı kulvarlardan geçmek zorunda bırakır. Her
bir neden duygunda var olanı temsil eder.
Işınlanamayacağımıza göre sadece hayallerimizde ışık hızı
kadar hızlı olumlu sonuçlara sahip olabiliriz. Dilediklerimize
sahip olabilmek için biraz meşakatli yollardan geçeceğiz. Önemli
olan hedeflediğimiz yaşam rotamıza kolaylıkla ulaşabilmektir.
Bu süreçlerde
karşına seni kışkırtacak daha başka seçenekler de çıkacak,
yolunu değilştirmen için farklı değerlendirmeler söz konusuda
olacak. Oysa her birinin seçimlerinle kendini deneyimlemen, sana
daha başka neler katacağını bilmeden ilerleriz.
Ilk kez ne
yaptığımın farlında olmadan iç güdüsel olarak kendimden emin
bir şekilde hedefimi koyarak belirledim.
“Ben buraya ait
değilim” derken “gideceğim yol şudur” diyorken kafamdaki
rotamı belirlemiştim. Bu sürçlerimde karşıma bir çok
deneyimlemem gereken farklı teklifler çıkar. Ama, kendime koyduğum
hedefimden hiç bir zaman vazgeçmedim. Hayalimde olmasını
dilediğim, belkide geçmişimden geriye kalan güzel anılarımdı.
Deniz ve dağ
manzarası olacak bir yaşam hayal ettim. Ruhumu besleyen taleplerime
yanıt veren Içsel dünyamı seviyorum. Çünkü bana beni anlatan
hikayelerimle olgunlaşmamı sağlıyordu. Tek düze yaşam bana göre
değildi. Her yönden yaşamımı renkli kılabileceğim hayat
karşıma çıktıkca değerlendirmeye başladım. Içimi ruhumu
rahatlatan ne olursa kabulümdü. Zaman içerisinde illa birileri
bize güven verecek ama, o güveni yaratacak kişilerin kimliğimle
bir birimizi tamamlaması ne kadar süre alacak bilemeyiz. Böylece
alma ve verme enerjilerimiz. Çekim gücümüz. Taleplerimiz her
zaman işe yarar.
Dilediğim istediğim
ve yarattığım yaşam rolamla hedeflediğim parkurumu tamamladım.
Kendimi dağ ve deniz manzaralı güzel bir evde buldum. Bu
mümkünmüydü. Evet mümkün oldu işte. Benim içsel dünyamın
yansıttığı frekansa teşekkür ederim. Önce kendime sonra
vizyonuma ve ardından öz bilincime. Çekim gücü her birimizin
yaşamında anahtar görevi yapar ancak bu zorlu süreçlerde kimyanı
tanımak çok önemli değil de nedir? Kendini almaya
kabullendirmelisin. Şartların her ne isterse olsun içinde
tatlılık, güzellik, sevgi, neşe ve mutluluk olsun.
Sanatcı ruhu her
birimizde vardır. O nu nasıl kullandığın önemlidir.
Renklendirdikçe zaman zaman karmakarışık bir hal alarak seni
yorarken yumuşatıncaya dek sürekli renklerle karmalaşırsın.
Sonuç istediğin gibi oluncaya dek sürekli kendini boz yap oyunu
gibi hissedersin. Isyankar olabilir, sabrını tüketebilirsin,
endişelenirsin, üzülürken bulursun kendini yeniden başlarsın
vb… kimseye değil kendine güvendikçe başkaları ne diyecek diye
değil de kendini nerede nasıl rahat hissedersen o ol..
Zamanla seni kendi
içindeki beklentilerinle yürürken görebilirsin. O zaman her
yönden yansımalara daha çok dikkat edersin. Böylece en iyisini
hayallerinde canlandurarak yaratıcı olursun. Sanatcılığını
kullandıkça en büyük zenginliği yaratmaya başlarsın.
NUMEROLOG
Müjde Şener.
8.6.201944/17/8
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder