7 Temmuz 2019 Pazar

BİRLİK İÇİNDE BİR'İZ


BİRLİK İÇİNDE BİR’İZ.


Yaşamın hangi aşamalarından hayatı hayallerimizde yaratarak yaşarken, kimse için değil de kendimiz için ne kadar iyi olursak o denli yaşama sıkı sıkıya sarılırız.
Hayat başlama ve bitme döngülerinden tekerrür eder. Ve her birimizin bir birimizle alma verme enerjisinin kimyamızla özdeşleşmesini, kim olduğumuzun yansımalarıyla yankısının titreşimleriyle birlik içerisinde oluruz.

Varlığımızın ne olduğunu, kim olduğunu bilirsek, bilinmezliğin içerisinden kolaylıkla çıkış yolu bulmya başlarız. Her şeyde “hiç”liği tanımlamak imkansız gibi gelebilir. “Olmaz” diye düşündüklerinin imkanını yoklamaya başladıkmı, bizi kendimizle yoklamaya yönlendiren imkanların karşına çıkmasına da şaşırmamalıyız.
Her şey’de bir neden aramak yerine “şer” aramalıyız. seçimlerimizde teşekkür ve minnet duygumuzu ifade ederek olumlu telkinlerle hücrelrimizi arındırmaya başlarız. Bunu yapabilirken değişimi başlatarak basamakları kolaylıkla çıkmanın verdiği yüce bilgeliğin izini sürmeye başlarız.
- Bir adım kendine yönelerek farkındalık yakaladın mı bir adım yükselişe geçer ve evrensel algı, hislerinle farklı açısını keşfederek ilerlersin.
- Her bir değişimle bir uyanış yakalamak eminim ki en büyük zaferdir. Kendimizi kelimelerin dilinden yoksun kılmak, olmazlığın içerisindeki büyünün, tılsımın gücü ile tamamlayıcı oldukmu birlik içinde “bir” oluruz..

Bizler ışık varlıklarıyız.
Her birimizin dünyada var oluş nedenimiz farklı gibi görünsede aynidir. Özdeşleşmiş kalıplarımızla, tabuların inançların yaşama yön vererek bizleri kendimizden yoksun kılarak hayatı hangi formatta kulandığımızı anlatan hikayelerimizle şimdi, şu anda bize iyi gelen en iyisini farkedinceye dek sürekli değişimin parçalarını toplama, biriktirme eylemlerimizle kullanıyoruz.

Fiziksel, zihinsel, ruhsal birlik içerisinde yürümemiz gereken, yaşam yollarımızla kendimizi kabullenirken etrafımızdaki kişilerin dilinden, yoksun kalmadan ne demek istenildiğine odaklanırız.
Kontrolümüzün dışında hiç bir şeye sahip değiliz ve her birimizin olmaz dediği, zorlayıcı dünyasını kabullendikçe kolay formülünü keşfetmeye başlarız.

Doğru olan zamandır. Düşünceler, zihnimizi kurcalıyorken buna birileri öncü olur. Birileri bize güç verebilir, birileri illa değişimin rehberliğini yaparken kim olduğu ne bildiğinin önemi olmaksızın nedenleri ile bir birini kovaladığını farkederiz.
Katkısının bilincinde olduğumuz konularla olumlu telkinlerimizi dile getirecek frekansımıza uygun titreşimler yayarak kırılması gereken kalıplarımıza dokunarak “bak bu da varmış, şunu da deneyimlersen bu olur” gibi hislerimizi bize kazandırır.

GİYSİLERİMİZ KOSTÜMLERİMİZDİR. BİZLERİ KAMUFLE EDEREK KORUMA İÇ GÜDÜSÜ İLE DIŞ ETKENLERDEN KORUR. Bulunduğumuz ortama göre modülatımızı belirleriz. Kimse için değil kendimiz için olduk mu veya olmaya başladık mı çevreye saygımız olsa bile kendmiz olmayı daha çok benimseyeceğiz.
Kimliklerimizin önemi nedir? Kimin için kendimizden ne kadar feragat ettiğimiz mi önemlidir yoksa kendimize ne kadar katkımızın oluşu mu?
Tüm bu inanç kalıplarından soyutlandık mı her şeyin ışık enerji boyutu ile nötür, saydam, sevgi enerjsi ile olduğu an kendimize geliriz. Rahat, huzurlu mutlu olmak olaylara takılmadan yaşamanın hazzını keşfediyoruz.
Zamanı kazanmak istediğine göre etraflıca olaylara takılıp irdelemek yerine akışta kolaylıkla sevgi enerjinle sadece sana hizmet edenleri yoluna koymak gereklidir.
İçsel dünyamıza giden yolu keşfederken, açılan her kapının ardından yükselişimizin farkındalığında yolculuğumuzu kabullenmeye başlarız.
Ruhsal, duygusal beslendiğimizde en çok neye ihtiyacımız olursa onu alıp kabulleniriz. Eskiyi bırakmazsak yenisi gelmez... Yenilerine yer açmazsak eskilerle yaşamak ve sınırlarıyla olmaya başlarız.

Evrensel yaşam enerjilerimizi alıp kabullendikçe etkisizleşmiş kalıpların yerlerine iyileştirici gücümüzün paralel yaşanmışlıklarla deşifre edilmeyi bekleyen inanç kalıpları ortaya çıkmaya başlarız.
Sonsuz ve akışta nasıl yol alacağımızı bize anlatan farklı hikayelere kulak asarız ve bugün sen bana, yarın ben sana… der zamanın her yönüne yönlendirdiğimiz kimliklerle farklı farkındalıkları keşfederiz.
Birlikte yol almak, kesişen yollarımızla tamamlayıcı olmaya gayret etmek demek, etraflıca hikayelerimizi yoklamaya bizi çeker.
Dünya okulu en büyük okulumuzdur. İçsel rehberliğimizle nasıl birlik içinde olmak gerektiğini her fırsatta yansımalarla anlamamızı kolaylaştırırken nereye nasıl bakıp ne algıladığımızı anlatıyorlarken anlamak, algılamak ve hilayelerin dilinden kendimize çeki düzen vermeyi öğreniyoruz.

Var olana sahip çıkarken başkaların birikimlerinden yararlanmak demek, etkisinden çıkamadığımız kalıplarla donanımlı olmamızı sağlayan kendimizle “Bu bedene sahip olmamızın başka nedenide varken, hayatın aynalığı ile kabullenmiş olmayı öğreten yansımaların hediyelerine yönelerek “beni sen yaparken, seni de ben olmaya yönlendirecek dna larımızın, genetik kodlarımızın mutasyona uğramasını gözlemlemeye başlarız”.

Değişmez hiç bir şey yoktur. Her şeyin bir birine bağlantılı oluşundan yola çıkarken hücrelerimizin dilinden anlamaya başladık mı bizim için değişmezlin değişimini kabulenmek ve her olanın olmazsa olmazlığının diğer parçalarını bir araya getirerek yürüteceğimiz yaşama ışık tutarak ben kimim neyim ve ne olursam mutlu olurum inançlarını kendimizde hazmederiz.

Sana seni anlatan hikayelerde teşekkür et ve yoluna değişimlerinle devam et.


NUMEROLOG:MUJDE ŞENER

8.7.2019
45/18/9

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...