BİRLİK İÇİNDE
BİR’İZ.
Yaşamın hangi
aşamalarından hayatı hayallerimizde yaratarak yaşarken, kimse
için değil de kendimiz için ne kadar iyi olursak o denli yaşama
sıkı sıkıya sarılırız.
Hayat başlama ve
bitme döngülerinden tekerrür eder. Ve her birimizin bir birimizle
alma verme enerjisinin kimyamızla özdeşleşmesini, kim olduğumuzun
yansımalarıyla yankısının titreşimleriyle birlik içerisinde
oluruz.
Varlığımızın ne
olduğunu, kim olduğunu bilirsek, bilinmezliğin içerisinden
kolaylıkla çıkış yolu bulmya başlarız. Her şeyde “hiç”liği
tanımlamak imkansız gibi gelebilir. “Olmaz” diye
düşündüklerinin imkanını yoklamaya başladıkmı, bizi
kendimizle yoklamaya yönlendiren imkanların karşına çıkmasına
da şaşırmamalıyız.
Her şey’de bir
neden aramak yerine “şer” aramalıyız. seçimlerimizde
teşekkür ve minnet duygumuzu ifade ederek olumlu telkinlerle
hücrelrimizi arındırmaya başlarız. Bunu yapabilirken değişimi
başlatarak basamakları kolaylıkla çıkmanın verdiği yüce
bilgeliğin izini sürmeye başlarız.
- Bir adım kendine
yönelerek farkındalık yakaladın mı bir adım yükselişe geçer
ve evrensel algı, hislerinle farklı açısını keşfederek
ilerlersin.
- Her bir değişimle
bir uyanış yakalamak eminim ki en büyük zaferdir. Kendimizi
kelimelerin dilinden yoksun kılmak, olmazlığın içerisindeki
büyünün, tılsımın gücü ile tamamlayıcı oldukmu birlik
içinde “bir” oluruz..
Bizler ışık
varlıklarıyız.
Her birimizin
dünyada var oluş nedenimiz farklı gibi görünsede aynidir.
Özdeşleşmiş kalıplarımızla, tabuların inançların yaşama
yön vererek bizleri kendimizden yoksun kılarak hayatı hangi
formatta kulandığımızı anlatan hikayelerimizle şimdi, şu anda
bize iyi gelen en iyisini farkedinceye dek sürekli değişimin
parçalarını toplama, biriktirme eylemlerimizle kullanıyoruz.
Fiziksel, zihinsel,
ruhsal birlik içerisinde yürümemiz gereken, yaşam yollarımızla
kendimizi kabullenirken etrafımızdaki kişilerin dilinden, yoksun
kalmadan ne demek istenildiğine odaklanırız.
Kontrolümüzün
dışında hiç bir şeye sahip değiliz ve her birimizin olmaz
dediği, zorlayıcı dünyasını kabullendikçe kolay formülünü
keşfetmeye başlarız.
Doğru olan
zamandır. Düşünceler, zihnimizi kurcalıyorken buna birileri öncü
olur. Birileri bize güç verebilir, birileri illa değişimin
rehberliğini yaparken kim olduğu ne bildiğinin önemi olmaksızın
nedenleri ile bir birini kovaladığını farkederiz.
Katkısının
bilincinde olduğumuz konularla olumlu telkinlerimizi dile getirecek
frekansımıza uygun titreşimler yayarak kırılması gereken
kalıplarımıza dokunarak “bak bu da varmış, şunu da
deneyimlersen bu olur” gibi hislerimizi bize kazandırır.
GİYSİLERİMİZ
KOSTÜMLERİMİZDİR. BİZLERİ KAMUFLE EDEREK KORUMA İÇ GÜDÜSÜ
İLE DIŞ ETKENLERDEN KORUR. Bulunduğumuz ortama göre modülatımızı
belirleriz. Kimse için değil kendimiz için olduk mu veya olmaya
başladık mı çevreye saygımız olsa bile kendmiz olmayı daha çok
benimseyeceğiz.
Kimliklerimizin
önemi nedir? Kimin için kendimizden ne kadar feragat ettiğimiz mi
önemlidir yoksa kendimize ne kadar katkımızın oluşu mu?
Tüm bu inanç
kalıplarından soyutlandık mı her şeyin ışık enerji boyutu ile
nötür, saydam, sevgi enerjsi ile olduğu an kendimize geliriz.
Rahat, huzurlu mutlu olmak olaylara takılmadan yaşamanın hazzını
keşfediyoruz.
Zamanı kazanmak
istediğine göre etraflıca olaylara takılıp irdelemek yerine
akışta kolaylıkla sevgi enerjinle sadece sana hizmet edenleri
yoluna koymak gereklidir.
İçsel dünyamıza
giden yolu keşfederken, açılan her kapının ardından
yükselişimizin farkındalığında yolculuğumuzu kabullenmeye
başlarız.
Ruhsal, duygusal
beslendiğimizde en çok neye ihtiyacımız olursa onu alıp
kabulleniriz. Eskiyi bırakmazsak yenisi gelmez... Yenilerine yer
açmazsak eskilerle yaşamak ve sınırlarıyla olmaya başlarız.
Evrensel yaşam
enerjilerimizi alıp kabullendikçe etkisizleşmiş kalıpların
yerlerine iyileştirici gücümüzün paralel yaşanmışlıklarla
deşifre edilmeyi bekleyen inanç kalıpları ortaya çıkmaya
başlarız.
Sonsuz ve akışta
nasıl yol alacağımızı bize anlatan farklı hikayelere kulak
asarız ve bugün sen bana, yarın ben sana… der zamanın her
yönüne yönlendirdiğimiz kimliklerle farklı farkındalıkları
keşfederiz.
Birlikte yol almak,
kesişen yollarımızla tamamlayıcı olmaya gayret etmek demek,
etraflıca hikayelerimizi yoklamaya bizi çeker.
Dünya okulu en
büyük okulumuzdur. İçsel rehberliğimizle nasıl birlik içinde
olmak gerektiğini her fırsatta yansımalarla anlamamızı
kolaylaştırırken nereye nasıl bakıp ne algıladığımızı
anlatıyorlarken anlamak, algılamak ve hilayelerin dilinden
kendimize çeki düzen vermeyi öğreniyoruz.
Var olana sahip
çıkarken başkaların birikimlerinden yararlanmak demek, etkisinden
çıkamadığımız kalıplarla donanımlı olmamızı sağlayan
kendimizle “Bu bedene sahip olmamızın başka nedenide varken,
hayatın aynalığı ile kabullenmiş olmayı öğreten yansımaların
hediyelerine yönelerek “beni sen yaparken, seni de ben olmaya
yönlendirecek dna larımızın, genetik kodlarımızın mutasyona
uğramasını gözlemlemeye başlarız”.
Değişmez hiç bir
şey yoktur. Her şeyin bir birine bağlantılı oluşundan yola
çıkarken hücrelerimizin dilinden anlamaya başladık mı bizim
için değişmezlin değişimini kabulenmek ve her olanın olmazsa
olmazlığının diğer parçalarını bir araya getirerek
yürüteceğimiz yaşama ışık tutarak ben kimim neyim ve ne
olursam mutlu olurum inançlarını kendimizde hazmederiz.
Sana seni anlatan
hikayelerde teşekkür et ve yoluna değişimlerinle devam et.
NUMEROLOG:MUJDE ŞENER
8.7.2019
45/18/9
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder