5 Temmuz 2019 Cuma

EVRENSEL YAŞAM ENERJİLERİMİZLE DENGEDE KALMAK



EVRENSEL YAŞAM ENERJİLERİMİZLE DENGEDE KALMAK

Evrende var olan her şey bir enerjidir, titreşimdir, frekanstır…
“Kim olursan ol kendin ol!” diye düşünmeme neden olan inançlarıma, duygusal yaklaşmayıp, kendim olmayı bir nebzede olsa başarmamla, yansıttığım enerjisel bağlantılarımın harekete geçip dilediklerimin, istediklerimin, taleplerimin gerçekleşmesini sağlamayı başardım.
Bunu farkettikçe, herkes için nasıl olmam gerektiğini ortadan kaldıran inançlarımı, tabularımı terkederken. “Ruhsal, fiziksel, zihinsel” olarak hayatıma şekil vermeye koyulmuştum.

HER BİRİNİN BİR BİRİYLE BAĞLANTILI OLUŞU İŞLEVSELLİĞİNİ AKTİF KILARAK OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ OLMASINI ENGELLEYEN FREKANSLARDAN ARINDIRABİLMEYİ ÖĞRENİYORUZ.
Kiliti kırarak içeriye girmeyi başardığımı anladıkça, içerden dışarıya çıkıp kaybolmak yerine, daha derinlerde kendime kapattığım kapılarımı açmaya niyet ederek farkındalık kazanıyordum.
Tüm bu geçiş süreçleri her birimizi olgunlaştıracak düzeyde gelişerek, yansıttıklarımızın daha güçlü yankısı ( titreşimi, frekansı) ile fiziksel ve ruhsal değil sadece. Var olan her şeyimizle olumlu, olumsuz etkilenmiş olması. Olması gereken doğru frekansa gelinceye dek, sürekli değişimleri yaşayıp deneyimledikçe kendimiz olma yolculuğumuza yöneliriz.
(Sana ait olmayana ev sahipliği yaparken zamanla alışkanlık olmaya, günden güne bağımlı olduğunu hissederken bırakman daha çok güçlenir.)

Bir yandan “tamam” deyipte, ardından olumsuzluklarla “mutsuz” olmak istemeyiz. Evrende var olan enerjiyi yönlendirebilme yetimizi kullanabilirken buna engel olan kalıplarla yaşamayı seçtiğimizden ne gelirse başımız ondan dolayı geliyor.
Herşey kendi enerjisiyle ekseninde dönüp duran vorteksi düşünün.
Ayni frekanstakileri çekme, itme eylemleri ile ya daha güçlü olup daha iyisine odaklanacağız, yada daha geniş açısıyla gücümüze güç ilave edeceğiz. Bunlara engel olan her şeyi gözden geçirerek her birimizin farklı dünyalara sahip oluşu, saplantılı, bağımlı olduklarımızdan kendimizi soyutlarken somut olan frekanslarla nasıl başa çıkabileceğimizin fatualarını kendimize keseriz. Elde bir şey yok, sadece var sayımlarla algı, anlamlarımızla hareket edip hiç bir şeye çok şeyler anlam yüklemeyi düşündükmü? Bunca zaman her şeyde bir şeyler arayıp durduk ama nafile. Dönüp durduğumuz ayni enerji içinde sadece neden veya niçin deyip te anlamları tekrar tekrar dile getirmiştik. Oysa hiç bir şeyde hepliği yoklamak varken yokluktan bolluğu yaratarak birlik içerisinde neyin nasıl değişim ve dönüşümüne ortak fikirlerimizle olumlu sonuçlar getirebileceğimizi bir de bu yönden bakıp görmeyi denemek gereklidir.
Zamanı kendi halinde bırakamayız. Somut elimizdeki verilere cevap aradıkça altındaki nedenleri yok etmenin fomülü: ters yüz çevirmektir. Senin doğrun benim yanlışım olabilir bu sana ait bir düzenek tablosudur. Benim doğrum ise bana beni anlatırken istemediklerimle yaşamayı seçmilşsem ve bunun formülünü bilemiyorsam ters yüz edip bir de istemediğim yönden bakmayı günün sonunda seçimlerim arasında yer alabileceğini denemeden anlayamayız.
Ben denedim ve değişimime hem fikir olan frekansımla tam olmanın verdiği huzur, içsel dünyam ve kendimle tam ve bütünleştim.

Elbette çevrenin rollerinin de bizlere katkıları vardır. Ama, her birimizin kendimize ait yaşam çarkı içerisindeki sistemi çalışır kılmak, buna “çakralar” da diyebiliriz. Fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal var ettiğimiz her senaryo, oyunculuğumuzla çekim gücümüzü bertaraf eden ve icabında imkansızlığı üzerimize aşılayan kodlarla ne kadar olumlu ve mutlu olabiliriz dememe lüzüm yok.
Evrenin bilgi bileşeni ile sürekli bir etkileşim içindeyiz.

Yürümeye niyet ettiğimiz yaşam yollarında, sürekli yeniliklere doğru yol alıyoruz. Evrende var olan her şeyin titreşimlerle birlikte hareket etmesi demek. Evrensel bağlantılarla işlevselliğimizin gücü ile temas halinde olan hücrelerimizin kimyası ile birlik, beraberlik içerisinde yürütülen yaşama uyarlanıyoruz demektir.

Zamana bölünmüş olan her birimlerin sıfır da dahil olmak üzere, birden itibaren ardından ulanarak birlik ile bütünlüğün sembolü hale gelmiş rakamlar bize sonsuzluğun aralarından akışla birlikte zamanda yolculuk yaptırıyorlar.

Her şeyden hiçliğin önemini değindikçe, ardımızdaki negatifliklerimize şifa olabilecek kaynağı tama anlamıyla farketmeye ve çözmeye doğru yol alabileceğimizin bilinci ile olduğumuza güvenerek yol alabileceğiz. Hislerin dilinden deşifre edilmeyi bekleyen daha başka köprülerden geçmek yerine bırakmaya, zgürleştirmeye doğru yol alabileceğiz.

Değişimimizin her bir fırsatının doğru değerlendirilişinden ne aldık, algıladık ve öğrendik…

NUMEROLOG:
Müjde Sener

6.7.2019
43/16/7

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...