OLAN OLMAYANIN SEVGİ ENERJİSİNE DÖNÜŞMESİNE İZİN VER.
Olaylara, şahıslara, nesnelere odaklanarak bakman, dikkat dağınıklığını bertaraf ederek zamanı doğru kullanabilmeyi kim istemez.
Daha iyi, güzel ve kaliteli yaşama uyanmak istersin elbette. Durağan olmayan yaşamın hergün değişmesine izin verdikçe, farklı açılardan olaylara bakmaya başlayan ve kendi içindekilerle mücadele edip duran bir çok kişiden sadece birisin.
Sana seni anımsatan hiç bir şeye dikkatini vermez, ilgilenmediğin gibi ilgini çekmez ve bugünkü algılamalarınla hissettiğin, seni onore eden hayat lütuflarınla çok daha minnet duygunla dolu olduğunu farkedersin. Şükürlerin her gün daha çok çoğalarak seni geliştiriyorken hissedersin ve öylede olur.
Her yeni bir başlangıçla hayat derslerini anlamlı kılan isteklerinle olman, olana şükretmen ve daha başka nelerin olabileceğine odaklanırken “bugün sana verilen her şeye minnet duygunu ifade edebiliyor” olman güzel değil mi?
Isterken “evet” demesini öğrendiğinle. Istemediğine’de de “hayır” diye biliyorsun. Bir de olanı kabullendiğin zaman farklı deneyimlerin seni beklediğinden şikatyetci olmuyor. Hep daha iyisinin sana armağan olmasını istersen olur.
Zamanla hayatı algılayabilmen. Zamanında yaşadığını hatırlaman ve olayları ayıklaman “ zor bir işmiş” gibi gelebilir. Ayrıca hayatı hergün yeni baştan başlatan zamana, gün kavramını görmeyi seçmen de öyle...
Bazen önceden gittiğin yeri yeniden görmen seni uyandırmaya yetecek algınla harekete geçirmeye yetecek düzeye gelebilir olman. Daha dikkatli olmanı gerektiren onca güzellikler dururken sadece var olmak için orada bulunmanın ne kadar anlamı olabilir olması dikkatsiz ve durağan bir kişiliğe sahipkenki hayata olan ilgisizliğini keşfedersin.
İncir çekirdeğini doldurmayacak nitelikte sinir eden başka sebepleri taşıman, olana karşı duyarsızlaşmış şimdi diyebilirsin de “ne gerek var diye.
Ayni şeyi bugünkü aklınla düşüncelerinden geçirerek “keşke” demeye başladığında bile.
Önceden gittiğin yere sanki hiç gitmemişsin gibi anımsayamamış olman, açıkcası içindeki inançlarını kırıp tekrar baştan bu zamanı yaşamana neden olanlara karşı acımasızca çevrene bakmaya, algılamaya, anımsamaya çalışırsın.
İlk kez bulunduğun yeri bu denli benimsiyor ve her baktığın objektifle odaklanarak fokus yapıp bilinçaltına kaydetmeye çalıştığın, “Gelecek zamana güzel anılar biriktirerek tekrardan yaratabilmen içindir...”
Kendin için hayatı anlamlı kılan duyuların önemini daha iyi kavrayabilmen. Bu süreçler bir bir hayatın anlamını sana öğretirken zaman yetecek mi diye düşünmezsin.
Takılıp kaldığın bir şey oldumu engel olarak düşünebilirsin.
Nekadar sözler bu yazılanlara olumsuz cevap verecek olsa bile, gerçek olanla yüzleşmeni engelleyen inançlarını değiştirdikçe, anlamlar türetmeye, kodlamaya başlarsın.
Her yaşanılıp değerlendirilen ve göremediklerini anlamaya çalışmanı anlatanlara karşı direnç oluştururken farklı kimlik, kişilikteki kişilerin hayatındaki kayıtlarını görmeni sağlar.
Her birimiz bir birimizle olması gerektiği yerde ve zamanında farkedemediği bir neticeyi uyandırmak için bulunuyordur.
Kilidi çözmek, şifreleri içindeki duygularla kırmak gerektikçe iyi bir amaç, yol veya keşif ile onu tamamlarsın.
Bilinçli bir kimlik, kişilik ve karakter sensin. Hayatını renkli kılmak istersen, önce kendi içindeki kilidi kırmalısın. “Bunun için nasıl bir yol çizebilirim” diyorsan zamanı gerilerden başlatarak taramalısın. Ama bugün nereden başlaman gerektiğinin işaretlerini, kendini bilinçaltında temelinde yatan nedenleri uyandırmaya yetecek ve bilinçaltını yoklamanı gerektiğini anımsatacak ipuçlarınıda verecektir.
Tek düze bir yaşama takılıp ilerliyorsan, monoton hayattan sıkılmış ve nereye nasıl gideceğini, nasıl ilerleyebileceğini anımsatan birileri karşına çıkacaktır. Sabırlı olmayı öğretenlerle irdelenen inançlarına dur demek gerekir. Sinirlerin tavan olabilir, amaç da budur. Kırılması gereken inadınız, sinir sistemleriniz ve duyularda olup engel yaratan başka düşüncelere sahip olunan her neşeli, kahkahalı, bolluk içerisindeki refah yapına ne oldu?
Kim nerede yok ettiki bugün endişelerle sınırlandırdığın yaşamının önünü tıkamışsın. İşte hayat ve zamana takılıp ilerleyen inançlarına “artık yeter” demelisin ki değişmesi gereken herşey gitmesi gereken yerlere gitsin…
Sağlıklı olman, olanı olduğu gibi kabullenmek ve geleni istersen tutabileceğin gibi istemediklerini de bırakmaya gönüllü olmayı seçersin. Sadece sevginle ona sahip çıkarsın. Gelene hoşgeldin der yaşamına dahil edersin. Olumsuz inançlarını değiştirdiğin için ise gözüne sadece güzel olan tarafı görünmeye başlayacaktır. Olan olmayanın sevgi enerjisi üreten enerji sağlamasını başlatarak kullandıkça iyileştirici gücünü keşfettiğinden kendine minnet duygun çoğaldıkça her nefes alış verişlerinde çoğalarak şifasını içinde hissetmeye başlarsın.
“Sevgi”ile teşekkür ederim.
NUMEROLOG:
Müjde Şener
11.8.2019
49/13/4
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder