12 Eylül 2019 Perşembe

BEN DEĞİŞTİKÇE ÇEVREM DE DEĞİŞİYOR


BEN DEĞİŞTİKÇE ÇEVREM DE DEĞİŞİYOR.

Yüzündeki maskenin ardındaki gerçeğin dışında, olman gerektiği şekilde hayata sıkı sıkıya sarılmaya çalışırsın. Kimsemiz göründüğü gibi değildir ve her birimizin hayatı hayallerimizin de ötesindeki yaşama layık olmak isterken, izlenilen yollarda sıkıntılı döngü arasında giden gelen bir hengame ile nasıl dengede kalabilirizin peşindeyiz.
Içimizi saran öz kimliğimiz, “duygusal, hassas, değer verip değer almayı arzu eden, küçük şeylere önem veren ve hayatı hayallerinde toz pembe bulutlar içerisinde görmek isteyen yansıtamadığımız duygumuzla sınanmaya başlarız”.

Her birimizde var olan ve bu duygulara ev sahipliği yapan öz inançlarımızın üzerine inşa ettiğimiz olumsuz, negatif olaylarda mutsuz olmamıza neden olan sebepsiz yansımalardan nasıl ters yüz ederek mutlu olabiliriz?
Her nedenin de ardından bizi sıkıştıracak kadar yaşam içerisinde sınırları zorlayan ve daraltarak olumsuz, mutsuz, mücadelelerimizle ilişkilerimizde bağlarını kopartıncaya dek birşeylerin ardından “artık yeter” dedirten noktaya geliriz.
Her inişin bir çıkışı vardır. Nedensiz sebepsiz olmadığı halde kendi içsel duygularımızda bizi incitecek olayların sahibi olmadığımızı anlamamıza yardımcı olacak, nedenleri görmemize etkendirler.
Bizleri mutsuz eden daha başka duygulara ev sahipliği yaptıkça sarıldığımız kendimizle uyanmaya başlarız. Kimseden değil de kendimizden bir şeyleri toparlamaya yönelerek değişiriz.
Kim olursak olalım değişmiş olanın dışında, değişmeyenlerlerinde arasında kendimizi yoklamaya başlarız. Yansıyan hiç bir şey ve tetiklenen duygumuzdaki acıyla değişmesine engel olan dirençlerin kırılması için o duyguyu yıkıp yaratımını iptal etmeliyiz.
Başkaları için yaşamadığımızı anladıkça algıladığımız her bir nedenin gerçek değeri ile değişmesi gereken seni değersiz kılan inançlarından çekip çıkartacaktır.

Her yönden her gün hayatla sınanıyoruz…
Hangi açıdan olaylara nasıl bakarsak bakalım. Bize kendimizi anlatan hayat hikayelerimizde, şimdik şu an yansıyanlar arasındaki farklı bakıp görmemiz gereken hikayelerin yansımaları ile silkeleniriz. Kabullenmek demek kendini değiştirmen gerektiği halde değişemiyorsan yüzleştiğin sıkıntı ile deşifre edile edile birşeylerin gün yüzüne çıkışından olgunlaşmaya başlarsın.
Hikayenin bir birine bağlantısı hayatın deşifre edilişlerinden kendini çekip çıkartarak kendin olmaya. Her yönden hayat yüzümüze tokat gibi gelen farklı dünya görüşleri arasında kendimiz olmanın peşindeyiz.
“Ben kimim ve bu kişinin hayatımdaki yeri nedir?” diye düşünmek zaman alır gibi görünsede öyle değildir. Birikimlerle zamanın içerisinde her geçen ve gelen gün daha iyisi ile görmek, farketmek kendinden verdikçe aldıkların arasındaki rollerinin bilinci ile bir şeyleri ters yüz ederek akıl, mantık ve şuurunu kendi içindeki duygularınla deşifre ettiğin düşüncelerin en büyük zenginliğin olur.

Her şeyden bir ders almaya çalışmayı bıraktık mı, hayat okulu dengeli, uyumlu olmamızı sağladığı andan itibaren yaşamın formülleri arasında nasıl durmak gerektiğini ve nerede kimlerle ayakta durmak gerektiğini ve şu anda hayatında sana ait olmayan onca birikimlerimizleyiz. Nereden nasıl bir yaşama dahil olduğumuzu anlatan hikayenin içerisindeyiz. Bunu kendinden başka kim bilebilir... Belkide, o günün sana yakın olmamasından yakınıyorsundur. Ancak, kelimelerinin dilinden duygu ve düşüncelerinin arasından kendini çekip çıkartarak huzurla dolu gelecek arayışındasındır.
Bedenen, fiziken ruhen sağlıklı tam ve bütün olmak hepimizin hayalidir. Farklı kimliklerin ardındaki yaşama takılıp ilerleyemediğimiz olur zaman zaman tabiki.
Geçmişin geleceğimize uzantılarında, şimdinin geleceğimize yatırımımız olarak görüpte değerlendirmek gerekir.

Sanki daha dün gibi anımsamaya başladığımız anıların aslında, geçmişin içerisindeki izlerimizin yansımalarıdır. Ta derinlerden başlayarak zincirleme bir birine ulandıkça peşini bırakmayan kaynak, seni kendi içinde tutup toparlamana yardım eden ve iç içe geçmiş yaşamınla yüzleştirinceye dek sürekli değişimlerle seçme şansınıda verir.

Her yönden hayata sarılıp yaşamaya çalıştıklarımız aslında bizim için gerçeklerin derinlerden yüzeye çıkışı ile silkelenmemize etken olanlarlayız.
Böylece bilinçli ve farkındalıklı olmak demek herşeyde hiç bir refleks göstermeden deşifre etmeden gerçek değerini anlayamazsın. Biraz tepkili olmak içindeki zehiri dışarıya attıkça silkeleniriz. Kimseye zarar vermeden sadece kendini kontrol altında tutarken kim haklı kim haksızı aramaz sadece kendin için en doğru olan yaşamına doğru yol almaya başladığın zamanı kovalamaya başlarsın.
Çevrende var olan hiç kimse için kendinden ödün vermemeyi öğrenirsin.
Sadece kendin olmaya başladığın zaman katkılara teşekkür ederek enerji bağını kesmek üzere içsel duygusal olan her bir parçanı görebildiğin kadar izlerin üzerinde sıkıntılı olana güle güle demeye başlamak gerekir.
Kimse için değişmediğimiz gibi değişimin en iyisinin hayrımıza olabileceğine inanmak gerekir.

Ben değiştikçe çevrem de değişiyor.

NUMEROLOG: MUJDE ŞENER

13.9.2019
52/16/7

YENİ BAKIŞ GAZETESİ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...