HER GÜN YENİ BİR
BEN VE YENİ BİR TREND…
Her güne farklı
bakıp değerlendirilen yaşamla dans edercesine ahenkli ve dengeli
ritim tutarız. Kimin için hayatın hayallerimizden gelip
geçişlerinden ve serin esen rüzgarla toplama, biriktirme ve
yansıtma özelliklerimizleyiz. Her gün iyi ve güzel şeyler
yaparsan birileri ayağına çelme takacak. Bugün için değişmesi
gereken içsel donanımlarında hapsedilen zırhlı yelek daima en
derin maziyle yüzleştirilmeyi bekler…
Her bir nedenin
gerçek sahibi sana ait olanlardır. Hangi zaman yaşamındandır
anımsamasakta gelecek geçmişin içindeki eksiklerin parçalarıyla
sana, bana bizleri hediyelendirmeye başlar.
Her gün insanların
farklı talepleri ile karşılaştıkça bir önceki veya sonra
gelenin tetiklediği duygularında yine kendini yoklarsın. “Ben
kime ne yaptım” yada “kim benim için nasıl bir iyilik
düşünüyor” diye düşünmeye başlarsın. İnsan olmak en
önemli hazinemizdir. Ancak maalesef bunu pek beceremeyenler arasında
bilenlerin sayısı az. Nasıl bir kişilik ve karakterlere sahibiz.
Isteriz ki etrafımızdaki kişilerin odağı olalım. Isteriz ki
çevreden gelen hissin duygularımıza iyi gelişine tanıklık
edelim. Isteriz ki daha iyi ve güzel yaşam içerisinde hayat
bulalım ancak nasıl? Kim olursan ol sana seni anlatan seni sınava
koyan hayat okulunda kimlerle nasıl bir yolda isen kendi varlığının
hakimiyetinde olabilmeyi becerebilmendir.
Evet ise evet demek
veya hayır ise hayırı alıp kabul etmek gibi…
Kimsenin hayatımıza
müdahale etmesini istemezken, çevrenin yarattığı olumsuz
değerlendirmelerin yaşamımızdaki yeridir. Bizi ne kadar çok
acıtıyorsa, almamız gereken mesajlar ta derinlerde duygumuzun bir
kenarında bir yerlerde tokat gibi yediğimiz darbelerdir.
Her zaman, her
şeyden önce ilişkilerin öneminin farkındalığı ile olalım.
Bazı durumlar söz konusu oldumu çevrenin baskın karakterlerinde
kim olduğumu, kendi içimde kendimle alıp kabullenmeye başladığımı
bana anımsatan olaylardır anılarım olur.
Hayattan yediğimiz
darbelerle yüzleşmek zaman ister. Ama her yönden her gün
yansıyanların ardından itişip kakışmalar sonrası nasıl
olgunlaştığımızı, içsel fırtınanın dinmesini beklediğimiz
zaman daha iyi anlarız.
Günün sonunda
“iyiki” derken. Farklı bakış açılarımızla çevremize bakan
gözlerimizde aradığımız bize ait olmayan frekanslardır.
“Bana ait olmayan
her kim yada ne olursa olsun, kendi eksenimden gitmesine izin
veriyorum” der. İstek, arzu ve taleplerimizle sadece
hedeflediğimiz amacımıza doğru yönlendirdiğimiz kendi
bedenimizle oluruz. “Fiziksel, düşüncesel, hayat, yaşam
seçimlerimizdeki değişmesi gerekenler gibi…”
Bu bedenin bir
direktörü vardır. Yönetenin kendisi isen başaramayacağın hiç
bir şey olmaz. Sana seni anlatan hayat yaşam deneyimlerinde dersin
olarak hayatına şekil verebilirsen kolay olur. Her birimizin
yarattığı kendi dünyasında kimliklerin gerçekte kimliğindeki
taşıdıkları ile sana nasıl katkı koyduğunu bilmendir.
Bir şeyler yapmaya
çalıştıkça çevrendekiler anlayıncaya dek daha iyi gösteren
yansımaları ile daha iyi olayları bakıp görür ve
değerlendirmeye başlarsın. “Dostun kim, düşmanın kimdir”
bilmezsin. Sadece olan olmayanlar arasında insanlar ve ilişkilerine
daha iyi bakıp değerlendirmeye koyuldukça farklı ve ilginç
bakış açılarınla olaylara ve insanlara bakmaya başlarsın. Her
ne yaparsak yapalım hayrımızadır. Insanlar ve ilişkilerimizde
kişisel olarak bakıl değerlendirmek gerekir.
Içimdekileri dile
getirmek söylemek suç mu?
Kendimizi aştıkça
yalan yanlış konuşabilirmisiniz?
Haksızlığa gelmek
istemezsiniz değil mi, çevrende dost dediğin kişinin ardından
konuşması veya açık kapı bıraktıkça silkelendiğin zaman
olaylara farklı bakıp gördüğün, gözlemlediğin veya irdelenmiş
tablonda sana kendini anlatan birden fazla farklı kimliklerle
deşifre edilmeye başlar ve ötesinde kimlerle nasıl bir yol
çizeceğine karar verebilirsin.
Izlenşlen yollarda
kişisel düşüncesel bağlantıların değerli ve önemli
gerçekleşmiş tablosunda ben iyi bir iş yaptım diyerek egosal
şişirmelerin ardında sadece gözlemleyen olmak ister.
Şimdinin
hakimiyetinde olmak istersen sarsıntılı bir geçişle kendine çeki
düzen vermeye başlarsın. Sahip olduklarınla saplantılı olmak,
bağımlılık yapmak ve deşifre edilecek ardındaki tablonun sana
katkısı veya geri dönüşümü muhteşemdir.
Sebep her ne isterse
olsun. Teşekkür edebileceğimiz o an içinde sadece iyi ve güzel
şeyler arayıp bulmalıyız.
Kimin için hayatı
hayallerimizde yazıp çizerken oyunumuzu oynuyoruz.
Sağlıklı bir
kimsenin derin geçişlerinden güzel bakıp değerlendirmeleri ile
sahip olsuklarının şansı olduğunu sanırken aslında en güzel
şansın sahibi olduk mu bakıp göremediğimiz, görüp de alglamaya
çalıştıklarımızla şimdi elde edilecek kazanç önemlidir.
Değişiminle değiştirdiğin her bir düşünce, algı, hislerinde
kendini aradıkça yoklamaya başlarsın. Başlarken daha iyisine
odaklı kalırsın. Odaklanmak derken içsel duygusal bağlantılarına
boyun bükememek demektir.
NUMEROLOG: MÜJDE ŞENER
12.9.2019
51/15/6
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder