11 Eylül 2019 Çarşamba

HER GÜN YENİ BİR BEN VE YENİ BİR TREND...


HER GÜN YENİ BİR BEN VE YENİ BİR TREND…

Her güne farklı bakıp değerlendirilen yaşamla dans edercesine ahenkli ve dengeli ritim tutarız. Kimin için hayatın hayallerimizden gelip geçişlerinden ve serin esen rüzgarla toplama, biriktirme ve yansıtma özelliklerimizleyiz. Her gün iyi ve güzel şeyler yaparsan birileri ayağına çelme takacak. Bugün için değişmesi gereken içsel donanımlarında hapsedilen zırhlı yelek daima en derin maziyle yüzleştirilmeyi bekler…

Her bir nedenin gerçek sahibi sana ait olanlardır. Hangi zaman yaşamındandır anımsamasakta gelecek geçmişin içindeki eksiklerin parçalarıyla sana, bana bizleri hediyelendirmeye başlar.

Her gün insanların farklı talepleri ile karşılaştıkça bir önceki veya sonra gelenin tetiklediği duygularında yine kendini yoklarsın. “Ben kime ne yaptım” yada “kim benim için nasıl bir iyilik düşünüyor” diye düşünmeye başlarsın. İnsan olmak en önemli hazinemizdir. Ancak maalesef bunu pek beceremeyenler arasında bilenlerin sayısı az. Nasıl bir kişilik ve karakterlere sahibiz. Isteriz ki etrafımızdaki kişilerin odağı olalım. Isteriz ki çevreden gelen hissin duygularımıza iyi gelişine tanıklık edelim. Isteriz ki daha iyi ve güzel yaşam içerisinde hayat bulalım ancak nasıl? Kim olursan ol sana seni anlatan seni sınava koyan hayat okulunda kimlerle nasıl bir yolda isen kendi varlığının hakimiyetinde olabilmeyi becerebilmendir.
Evet ise evet demek veya hayır ise hayırı alıp kabul etmek gibi…

Kimsenin hayatımıza müdahale etmesini istemezken, çevrenin yarattığı olumsuz değerlendirmelerin yaşamımızdaki yeridir. Bizi ne kadar çok acıtıyorsa, almamız gereken mesajlar ta derinlerde duygumuzun bir kenarında bir yerlerde tokat gibi yediğimiz darbelerdir.
Her zaman, her şeyden önce ilişkilerin öneminin farkındalığı ile olalım. Bazı durumlar söz konusu oldumu çevrenin baskın karakterlerinde kim olduğumu, kendi içimde kendimle alıp kabullenmeye başladığımı bana anımsatan olaylardır anılarım olur.

Hayattan yediğimiz darbelerle yüzleşmek zaman ister. Ama her yönden her gün yansıyanların ardından itişip kakışmalar sonrası nasıl olgunlaştığımızı, içsel fırtınanın dinmesini beklediğimiz zaman daha iyi anlarız.
Günün sonunda “iyiki” derken. Farklı bakış açılarımızla çevremize bakan gözlerimizde aradığımız bize ait olmayan frekanslardır.
“Bana ait olmayan her kim yada ne olursa olsun, kendi eksenimden gitmesine izin veriyorum” der. İstek, arzu ve taleplerimizle sadece hedeflediğimiz amacımıza doğru yönlendirdiğimiz kendi bedenimizle oluruz. “Fiziksel, düşüncesel, hayat, yaşam seçimlerimizdeki değişmesi gerekenler gibi…”
Bu bedenin bir direktörü vardır. Yönetenin kendisi isen başaramayacağın hiç bir şey olmaz. Sana seni anlatan hayat yaşam deneyimlerinde dersin olarak hayatına şekil verebilirsen kolay olur. Her birimizin yarattığı kendi dünyasında kimliklerin gerçekte kimliğindeki taşıdıkları ile sana nasıl katkı koyduğunu bilmendir.
Bir şeyler yapmaya çalıştıkça çevrendekiler anlayıncaya dek daha iyi gösteren yansımaları ile daha iyi olayları bakıp görür ve değerlendirmeye başlarsın. “Dostun kim, düşmanın kimdir” bilmezsin. Sadece olan olmayanlar arasında insanlar ve ilişkilerine daha iyi bakıp değerlendirmeye koyuldukça farklı ve ilginç bakış açılarınla olaylara ve insanlara bakmaya başlarsın. Her ne yaparsak yapalım hayrımızadır. Insanlar ve ilişkilerimizde kişisel olarak bakıl değerlendirmek gerekir.

Içimdekileri dile getirmek söylemek suç mu?
Kendimizi aştıkça yalan yanlış konuşabilirmisiniz?
Haksızlığa gelmek istemezsiniz değil mi, çevrende dost dediğin kişinin ardından konuşması veya açık kapı bıraktıkça silkelendiğin zaman olaylara farklı bakıp gördüğün, gözlemlediğin veya irdelenmiş tablonda sana kendini anlatan birden fazla farklı kimliklerle deşifre edilmeye başlar ve ötesinde kimlerle nasıl bir yol çizeceğine karar verebilirsin.
Izlenşlen yollarda kişisel düşüncesel bağlantıların değerli ve önemli gerçekleşmiş tablosunda ben iyi bir iş yaptım diyerek egosal şişirmelerin ardında sadece gözlemleyen olmak ister.
Şimdinin hakimiyetinde olmak istersen sarsıntılı bir geçişle kendine çeki düzen vermeye başlarsın. Sahip olduklarınla saplantılı olmak, bağımlılık yapmak ve deşifre edilecek ardındaki tablonun sana katkısı veya geri dönüşümü muhteşemdir.
Sebep her ne isterse olsun. Teşekkür edebileceğimiz o an içinde sadece iyi ve güzel şeyler arayıp bulmalıyız.
Kimin için hayatı hayallerimizde yazıp çizerken oyunumuzu oynuyoruz.
Sağlıklı bir kimsenin derin geçişlerinden güzel bakıp değerlendirmeleri ile sahip olsuklarının şansı olduğunu sanırken aslında en güzel şansın sahibi olduk mu bakıp göremediğimiz, görüp de alglamaya çalıştıklarımızla şimdi elde edilecek kazanç önemlidir. Değişiminle değiştirdiğin her bir düşünce, algı, hislerinde kendini aradıkça yoklamaya başlarsın. Başlarken daha iyisine odaklı kalırsın. Odaklanmak derken içsel duygusal bağlantılarına boyun bükememek demektir.

NUMEROLOG: MÜJDE ŞENER

12.9.2019
51/15/6

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...