KÜÇÜK DEĞERLERİ
BÜYÜT
Küçük değerlerin
önemini vurgulayan hayat okulunda, her birimize düşen görevler
vardır. Kiminin her şeyden önce kendini silkeledikçe farklı
bakıp görmek istediklerine yönelirken, bazen de tam ters yüz
olmuş zihinsel itilimlerin deşifre edilişlerinden yola çıkıpta,
ne denildiğini anlamaya çalışanlarla donanımlı bir hayat
süreriz.
İyikiler, damlaya
damlaya göl olur…
Kısacık
hayatımızda, içsel dünyamızla ve tamamlanma süreçlerinden
duygularımızın engelleri ile donanımlarımızı deşifre ettikçe,
açılmaya başlarız. “Ne ekersek onun hasılatını toplamak”
gibidir her bir nefes alışlarımız. Böylece, nerede, ne zaman,
hangi zamanlardan ve nasıl değişim içinde olmak gerektiğini ise
gelende gideni yoklamaya başladıkça, gidende geleni aramaya
koyuluruz. Böylece, arayışla birlikte farkına varmaya koyuluruz.
Benden başkaların
yaşamı, değeri ve öneminin ne kadarı önemli ise, hislerimizin
çalıntı olmuş duygularımıza hediyesi de o denli kendi gelen
olmaya başlar.
İlkler daima
zorlukların yansımaları ile donanımlıdır. O’ ise,
zihnimizdeki blokajlardan dolayı. her süreci aşarak açtığımız
kapıların daha derinlerine doğru, kademe kademe ilerlememize etken
olan hislerimizle hareketlerimizi yönlendirmeye başlarız.
“Tüm bunlar kimin
içindir” diye düşünmeden, sadece kendimize yönelebilmek ise,
rüzgar gibi esen meltemin içinde sürekli değişimlerle sağa sola
savrularak olgunlaşmaya başlarız. Esintisinin yönüne göre
şekillenmiş duguların, kimi zaman taşlaşmış olan inançların
aşınmasına neden oluruz.
“Kimin içindir”
diye düşünmeye devam ederseniz kimse için olmadığını
anlamanız ve gerçek anlamda zamanın kendisini kontrol eden
yapılarınızla yeniden uykuda olan benlikleriniz ile devreye
girecek, yeni bir kimlik, kişiliğinizin arasındaki kendinize çeki
düzen vermeye başlarsınız.
Ben kendim olmayı
seçiyorum.
Ben sevginin
kendisiyim.
Bana
hediyelendirilmiş her atılan kulaçların ardından başlayarak
kimliğin derinlerindeki hüzünleri iptal ediyorum deriz. Hangi
arada gidip geldiğimizin ne çok önemi varmış.
Kilidi kıracak
veiçeriye girecek o güce ihtiyaç duyarız. Hareketlerimize göre
yönlendirilip hayat yaşam deneyimlerimizden farklı başka kapılar
açmaya yönelerek uzantıların derinlerinden yükselişlere kadar
geçermişiz. Kim ne derse desin hayatı anlamak, olayların
derinlerinden başlayabilmek istersek yüzeyden başlayıp uzantıları
takip etmeliyiz. Bir anda derinlere uzanan yaşam yollarımıza doğru
yol almak, bilinçaltımızda hüzün ve hüsranı beraberinde
yüklemeye başlar kodlarız.
Değer her birimizin
kendi içindeki inançları ile birlik içinde yürür…
Sağlıklı bir
kimsenin çıktığı yaşam yollarında takip ettiği izlerin
ardındaki imkansızlıkları ile ötesindeki donanımlarının
farkında olamaz ve sadece nereye gidiyorum derken izlerin içinde
yok ettiği duygusal bağlarının takipcisi olması gerekir.
Küçük değerleri
büyüten hayallerimizdir. Imkansızmış gibi gelip ilerlememize
engel yaratarak olayları görmemezlikten gelen duygusal
bağlantılarımızın kredisini irdelemeye başlarız. Her şeyin
hiç bir şeymiş gibi deeğerlendirilmemesinden yola çıkıyoruz.
Her bir nedene
bağlı olan geçmişin ta kendisidir. Bir iyilik yaparsın ve
ardından uzanan farklı bir el ile deşifre edilmeyi bekleyen
davranış, tutum ile değişime geçersin. Zamanı yoklamak, yaşamı
irdelemek, hayallerine takılmadan düşlemek apayrı bir beceridir.
Kim olursa olsun her
birimizin kendi dünyasında kendine ait olan ve bırakamadığı
farklı bir düşünce, düzen ile birlikte değerleri oluşur.
Zamanla bırakmayacağı hayatına yön veremediğini farkettiği an
değiştirmeye kadar giden inançlarının bilincinde olur ve
ardından farkındalık yakaladığı o ana kadar silkelendiğini
bile anlamazsın.
Her yönden yaşama
ıık tutarak uyum sağlayabilenlerle çıktığımız yaşam
yollarımız her birimize güzellikler ve güven aşılamaya
başlarız.
11.9.2019
50/14/5
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder