HİÇ BİR ŞEYİN
GERÇEK SAHİBİ OLAMAZSIN BU HAYATINDA.
Hislerinle hareket
edebildiğince, olayların derinlerindeki düşüncelerini harekete
geçirmeye başlarsın.
Yaşlı bir teyze
bir gün hisleri ile hareket edip, attığı adımlarıyla verdiği
kararının doğru olduğuna inanarak bundan hiç kimseye birşey
bahsetmeden beklemeye koyulur ve istediği dilediğinin gerçek oluşunun farkındalığı ile yarattığını anlartır.
Yaşlı olsam bile
kimsenin derinlerinden gelen yaşamının mazilerinden bir ders
çıkartamamıştır halen diye düşünüyorum diyor.
Geçmişimin
izlerinin gün yüzüne taşımış olsam bile, her zaman ben, “genç
ve güzelim” diyerek olumlu telkinlerimle aynaya bakıp bunu
dilerken ve her baktığım zamanlarda, her gün aynada kendimi gün geçtikçe
daha güzel görüyordum.
Kendimi sevdikçe ve beğendikçe çevremdeki kişilerin sürekli övgüleri ile değerli, önemli olduğumu hissettiriyorlardı bana.
Kendimi sevdikçe ve beğendikçe çevremdeki kişilerin sürekli övgüleri ile değerli, önemli olduğumu hissettiriyorlardı bana.
Çevreme gülücükler
dağıtabilmeyi başarıyordum. Geleceğime aşıladığım mirasım
ile toza karışmış geçmişimi deşifre etmeyi seven
biri olmaya başladım.
Anılarım gözlerimin önünden geçerken gözlerim o anılarımda donup kalıyordu...
Hiç bir şeyin gerçek sahibi olamazsınız ve bu hayatınızda , gelecek yansıdıkça geçmişinde kalan anılarının üzerine ne çok benzer olaylar aşılansada eskisi gibi kalmaz.
Anılarım gözlerimin önünden geçerken gözlerim o anılarımda donup kalıyordu...
Hiç bir şeyin gerçek sahibi olamazsınız ve bu hayatınızda , gelecek yansıdıkça geçmişinde kalan anılarının üzerine ne çok benzer olaylar aşılansada eskisi gibi kalmaz.
Hep yenisine
mücadele edersin.
Hep daha iyisini ararsın ama hani nerede eskiler, hani nerede değer ve sevgi, hani nerede birikimlerindeki güzellikler demeye başlarsınız. Günden güne çoğaldıkça “eskilerin pabucu dama atılıyor bak ve gör”.
Hep daha iyisini ararsın ama hani nerede eskiler, hani nerede değer ve sevgi, hani nerede birikimlerindeki güzellikler demeye başlarsınız. Günden güne çoğaldıkça “eskilerin pabucu dama atılıyor bak ve gör”.
Olayların
derinlerde oluşu ile geçmişinizi bugün yaşamanıza rağmen
karmaşık duygulara sebebiyet verdiğinin bilincinde olamıyoruz
maalesef.
Öyle bir arayışta
iken, içindeki dünyana sarılıp, aydınlatmak ister ve sürekli
diline dooladığı “Yaradanın gücü adına sana sığınırım”
dersin ve “bana öyle bir el uzat ki, beni tutsun ve tüm
sıkıntılarımdan çekip çıkartsın” deriz.
Hayat yaşamama
zorluk çıkartıyordu, oysa o farklı formüllerle hayatta kalmanın
formüllerini aradım durdum.
Karanlıktan kendimi
çekip çıkartarak “sanatcı” kelimesinin ağır gelişi ile
ağır geldiğinden el emeği ile yaparak ürettiklerimi imkanlar
çerçevesinde satmak isterdim ve başardım. Azimli, kararlı,
kendimden emin inanarak sabırla olmam sayesinde idi.
Bir yerden kazanmak
isterken, bir yerden yapmak, almak istediklerimin liştesini
çıkartmıştım bile. Daha alacak, yapacak o kadar çok şeylerim
vardı ki, bu hayatımda bitmeyen yaşama sevgimle değişenlerle
değiştirdiğim alışkanlıklarıma yenilerini ilave etmeye
başladım.
“Henüz
doyamadım”.
Bir gün bir yerden
bana bir el uzanır ve tuttuğu gibi olmam gereken yere çeker beni.
Tüm uğraşlarıma rağmen ısrarla halen geçmişimi deşifre edip
te hayatın nasıl bir şey olması gerektiğini anlamaya ve
anlatmaya karar verir. Oysa, hiç bir şeyin nedensiz olmadığının
bilincindeyim. Her bir nedenin geçmişimin bir yerinden bana miras
olarak gelişinin hesaplaşmalarından nasıl yararlanması
gerektiğini öğrenecektim bundan. Gelecek geçmişimin
parçalarından ibarettir. Geçmişimin her bir zerresi ile
değişmeyene takılıp ilerledikçe izlerin bendeki yerini
farkettirmiştim bile. Saklı kalan duygularımın gün ışığına
tekerrür edişi ile zamana, yaşamın zerrelerini aşılayarak
kişisel olan, olması gereken ve denge ile uyumun parçalarından
uyanışlara geçmem gerektiğini algılıyorum.
Kiltlerin geçmişten
gelen sözlerim, yeminlerim olduğunu bir an şimşek hızı gibi
içimde hiseetmiştim. Anlamsız gibi gelebilir belki, senden başka
birinin daha içinde olduğunu hissederek irkilmek biraz tuhaf
olmazmı? Sonuçta işlenilmeye mecbur kalıplarımızla irkiliyoruz
hepimiz de.
Zamanın her bir
zerresinden nasibimizi alarak uykuya dalıp dalıp uyanıyoruz. Tek
düze yaşamın sırrını çözmek için uğraşmayın. Gizemli olan
fiziksel, zihinsel, ruhsal, duygusal, algı, anlamların la
taıdıklarını, hislerinle duyularınla her neye sahip olduğunu
aklının oyunlarından ne yorumları ile zihnini kirleterek
yansıtarak yaşadığını anlamaya çalış. Her şeyden hiç bir
şeymiş gibi düşüncelerimizle kirlettiğimiz zihin algı
anlamların deşifre edilişine ortak fikir vererek artık zamanı
yoklamayı bırakmalısın.
Yaşlı teyzenin
hayatında söylemeye çalıştıklarını bugün benim de kendimde
anlamsız kıldığım ve deşifre ettikçe uykuda olan
benliklerimizin güzelliklerinden yararlanamadığımızı
görebiliriz.
NUMEROLOG:
Müjde Şener
25.9.2019
64/10/1
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder