HÜÇRELERİNE
İŞLEYEN BAĞIMLILIKLARIN.
Geçmişten gelen
anılara olan bağımlılıklar veya korkular, hislerin arasında
duygularımıza esir olabiliriz. Her bir nedenin hüçrelerimize
işleyişi, dokuma gibi örümcek ağını anımsatan bir birine
geçmiş ve birbirinden ayırt edilmeyen kontrol dışı kalan,
savunma mekanizmamıza zarar veren nedenlerin nerden geldiğine bir
bak.
Değişmesi gereken
bırakamadıklarımızdır. Bırakamadıklarımız ise alışkanlıklar,
bağımlılıklarımıza dönüşürken yaşarız. Yaşarken dahi
farkında olmadan o girdap içerisinde sürekli benzer benzer
nedenleri hayatımıza mıknatıs gibi çekeriz.
Ben değişmeyi
seçiyorum. Hücrelerime aşılanan, kodlanan ve bugün bağımlılığa
dönüşen her şeyi bırakmaya gönüllüyüm. “Hiç bir şey bana
ait değildir” diye düşlerimizden gelip geçen ve geçmişe olan
bağımlılığımızın vizyonumuzdaki yerinin toz zerreciklerin
uçuşu gibi hissederek izlersin.
Sahip olduklarına
yönelirken beni kendime duygularımda hissettiklerimle savunmama
neden olan ve etkilendiğim an zamana aşılanmış kodlarım olarak
değerli kılabiliriz.
Oysa, sevgiyle
sahip olduğum her şeyin özgürlüğünden keyif alabilmenin nasıl
bir his olduğunu bildikçe “iyikim” diye düşünmeye başlarsın.
Kıskançlığın
yerine yapıcı olan duygularını yerleştirdikçe, kaybolmuş
hücrelerindeki sana ait olmayan bağımlılıklarını terk
ettiğini, yerine iç huzur dolduğunu hissedersin.
Her şeyin olması
gereken yere gittiğini ve ordada mutlu olduğunu bilerek katkıların
yerlerinin değişimini gözlemlersiniz.
Alışkanlıklarının
bağımlılığa dönüşmesi, kalp kırıklığına neden olur.
Sancılı geçen
zamana, kendine yön veremeyen tutarsız davranışlarına ve
incinmiş olan hücrelerinin sinyallerini hissederek fiziksel
hastalığa dönüşen negatif olanlara bağımlılık yaparsın.
Buna neden olan tüm geçmişin birikimleri ile hücrelerine aşılanan
kodların tetiklemesinden uyanışlar elde edersin.
En tehlikelisi ise:
sindirim sistemimize hücüm eden düşman olarak düşündüklerimizin
bilincinde olabilmektir.
Sancılı geçen bir
ömür düşlemek istemeyiz. Ama, her bir olumsuzlukların dahi
geçmişe ait bir nedeni varken bırakamadığımız küçük de olsa
sebebi alışkanlığa dönüşür.
Bağımlılığımız
olurken bir nedenle onu anımsamaya başlarız. Gerçeklerin
düşüncelerimizin dışında gelişi ile değişmeye başlarız.
Fakat en değişmez olan içinde olduğun durumdur ve bırakamadığın
her ne ise şimdik sadece şimdinde kalmanın ne demek olduğunu
anlamak gerekir.
Zamanla kendini
keşfettikçe ve dünyanın sana getirisini gözlemleyip izlerken hiç
bir neden durduk yere gelişmez. Sahipsiz bir insanın sahipenilme
arzusu gibi, bir mekanın, bir eşyanın, değerine göre
sahiplenilmesi normaldir. Hak edilenin yerini bulması için, her
boşluğu doldurmaya çalışılan biri veya birileri olacak. Doğru
kimlikler, kişilerin olması ile yeniden hayat bulması önemlidir.
Sana ait olana sahip
çıkmazsan, sahip çıkacak birileri mutlaka olacaktır. Değer
vermez, sevgini göstermezsen, izin vermesende, “bu benimdir”
diye düşünsende ve ona adım atmazsan elinden çıkacaktır.
“Nerede
hareketlilik orada bereket” diye düşünebilirsin. Sana
yapılmasını istediklerine odaklanırken var olanı alıp
kabullenmen ve sahip çıkman gerekir ki değişimini sağlarken
sevgin ile enerjini deşifre etmeden kolaylıkla farkındalıklı
olabilesin.
Zamanı yakalamak,
olayların bir de diğer yüzünden her şeyin içerisinden kendini
yoklaman gerektikçe silkelenmene nedenler olabilir. Yaşamın her
çerçevesinde, seni içine çekip sonrada yoklanılması
gerekenlerin gün yüzüne çıkışında, değiştirilmesi, önemli
roller üstlenilirken farklı açısıyla hayata bakıp görmek,
gödüklerinden dersler almak gerekir. Kim olursak olalım insan
olmak önemlidir. Geleceğimizi düşünerek attığımız her
adımlarımızda şimdik şu anda kimin için değil kendimiz için
neler yaptığımızı bilerek dolu dolu yaşamak gerektiğidir.
Hissettikçe gerçeğe
dönüşen ve harekete geçen duygularınla her bir parçaların bir
birini kovalamacaları ile silkelenişinde tanıklık edersin.
Kimseden bir beklentiye girmeden kimler için hayatına nasıl yön
verdiğin veya nereye doğru gideceğine imkansızlıklar
çerçevesindeki yansımlaarınla silkelenirsin. Ancak hislerinle
hareketlerince emek verdiğin kendine mutluluk aşılaman önemli
olur.
NUMEROLOG.
Müjde Şener
21.9.2019
60/15/6
HANERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder