UZAKLAŞIRKEN
KENDİNDEN UZAKLAŞAMADIĞINI FARKEDERSİN.
Olaylardan
uzaklaştığını sandıkça, kendinden uzaklaşmadığını
farkedersin. Oysa, var olan, ona hayat verdiğin her biri minik
zerreciktir o’da alıp kabul ettiklerinle.
Kişisel kilitlerin
önü, ardı, solu, sağının farklı oluşu ile daha iyi bakıp
kendine en uygun olan ne ise yaratımlarınla izin verdiğin
kadarıylasın.
Onda olup bende
olmayan nedir? diye düşündükçe “ben onun yerinde olmalıydım
neden ben değilim de o dur” demek değişmeyen düşüncelerden
sözlere kadar başka, daha başka algıyı yakaladın mı, bu kez
bırakmak istemezsin.
Bir birini takip
eden izlerle her birinin ardındaki nedenleri deşifre edebilmek
zaman ister gibi görünebilir. Ancak, kendine bir adım atabildiğin
an, benzer duyguların sana ait olmayanlarla ev sahipliği
yaptıklarına takılıp kalırsın.
Her bir söz, bir
düşünce ile deşifre ettiğin hayat değerinin gün yüzüne
çıkarttığın derslerinle kendine gelmeye başlarsın.
Insanlar ve
ilişkilerde her zaman bir adım önde durmak gereklidir. Ama nasıl?
Kişisel
doğrularınla bir yerden sonra amaçları irdelemeye koyulabilirsin.
Kimse için değişmediğine göre, kendin için ne kadar özveride
bulunmuş olsan bile etkisi bir süre sonra ortaya çıkar.
Zamanla değişmesi
gereken ve beklentiye girmeden nasıl olman gerektiğini,
deneyimlediklerinle daha net görmeye başlarsın.
Sağlıklız bir
zihin, durağan olmayan düşüncelerle takıntılı olduklarından
kendini çekip çıkartamazsın. Saplantılı kaldığın
alışkanlıklarınla bağımlı olman nasıl bir his?
İlişkilerin güvene
dayalı olup, olmamasının ardına bakabilmek de önemlidir. Kimse
için değil, kendini bir adım öteledikçe iki adım geriye
yönelmeye başlarsın. Sanki daha dün gibi anımsamak
istemediklerinin gün yüzüne çıkışında silkelendikçe, farklı
bir ok ile yönlendirilmeye başlarsın.
Insanların kendinde
göremediklerini, başkalarında bakıp görmeye yönelişinden
deşifre ettiği saklı olan hislerdir.
Tamamlanmış
olmayan eksik, yarım kalan duygularındır. Sindiremediklerin ise,
hangi açıdan bakp neyi nasıl algılamaya başladıklarınıdır.
Zamanı kör düğüm
eden ve içerisinde seni tutup yönlendirmeye kalkışan,
alışkanlıklarınla bağımlılık yapttıklarınlasın.
Kimsenin göründüğü
gibi değilde. Yüzünde hep bir maske varken, “bugün bana hangi
yüzüm yansıyor” diye sormaya başla.
Çeşitli ve farklı,
başka olan ilişkilerin sendeki yeri nedir?
Kim olursan kendin
olabilirsin?
Atalarından sana
aşılanmış “tabular, kalıplar” değil sadece. Buna ilaveten
çevrenin yansımaları ile kendine çeki düzen vermeye başlarsın.
Hepimizin yarattığı
enerjilerle kendimizi gösteririz. Duygu, düşüncelerle, hislerle
ve seçimlerde kendine çeki düzen vermek gerekir.
Hayattan
beklentileri ile seçimlerini kontrol altında tutmalı.
Bugün yaşadıkların
ile deşifre edilmesi gereken geçmiş. Atalardan sana gelendir.
Yansırken duygularını acıtacak olanın üzerini örtmek, hiç
olmamış his ile farklı kimlik taşımana nedenler olur.
Tepkili oldukların,
sürekli yüzüne yansıyan geçmişinin hikayesidir.
Kabul
edemediklerinle, isyankar oluşundur, “hiçlik ile seni sıkıntıya
sokabilir.”
Gerçeklerin
yönlendirilişi ile sahip olduğun hayat derslerinden kendine çeki
düzen vermelisin. İstemediklerin ile yaşamak zorunda değilsin.
Yaşamak zorunda olduğun his, taşıdığın duygu ve ardındaki
nedenleri tek tek irdeleyebilmen gerekli oluşudur.
Hislerin deşifre
edilişi ile duyguları duygusallıklarınla arındırmayı seç!
Rahatsız olduğun
halde yüzüne tokat gibi gelmeye devam ediyorsa, ardındaki:
kaybetme endişelerinle, sindiremediklerin ve bırakamadığın
hayatın izleridir. Hayatı erteleme, üşenme, vazgeçme ve sabır
göstermelisin.
Saklı olan
hislerinin şimdiki formtı: zamana uyarlanmış olumlu, mutlu,
pozitif, dengede kalmanın sahibi dahi olmayı başardığını
sansan bile.
Bir yerden sonra
enerjinin çalındığını farkedersin.
Böyle bir durumda,
Kontrol altında seni tutan hislerinle, zihninden: istemediklerini
çekip çıkartmak gerekir. Istediğin gibi bir dünya yaratmak
elindedir. Böyle bir dünya var mı?
Her şeyin
içerisinde, bütünsel, birliktelikten güç doğuşunun, yaşamınla
olmasını dilediklerinle hayallerde yıkamak, durulamak gerek.
Gerçekleşmesini
dilediğin, arzu ettiğin, taleplerinden kendini çekip çıkartarak
kalpten yaşam yolunda ihtiyacın olup bırakamadıklarınla şimdi
de olmak istersin. Ama nasıl diye düşünmeden hayallerine açılan
kapından içerye özgürce salınarak girmeyi istemelisin.
Kendini görebildiğin
her yerde, her şeyden azar azar tatmak istemezmisin?
Insanlar ve
ilişkilerinde kimliklerin çatışmaları sonucu birlik içerisinde
eksik yarım kalmış bir şeylerden meydana gelen duygu boşalmaları
yaşanır.
Sindirim sistemi
içten gelen öfke patlamasına gerek var mı? Akan gözyaşlarını
tutamadıkça yanaklarını yakan ateş gibi içini ısıtarak
deşifre etmene yarar.
Sanki hiç olmamış
gibi davranıp taşıdıklarından uzaklaşırken kendinden
uzaklaşamadığını görürsün. Böylece değişmesi gerekenlerin
bilincinde, farkındalığında olup kendini görebiliğin her
istediklerinle daha iyi, güvende tutup takılırsın. Yaşama
sebeplerine ipuçları ile yansıyarak durağan olmayıp silkelenmene
etken olanlara teşekkür et.
NUMEROLOG:
Müjde Şener
17.9.2019
56/11/2
YENİ BAKIŞ GAZETESİ
İlişkiler her birimizin en zor dersleridir ancak, farkındalığınla kendini kazandığın an içsel dünyanda tek başına da kalsan kendin için bir .çok zor dediklerini başarman için farklı açıdan olaylara bakmayı öğrenirsin. böylece etkisizleştirdiğin yaşamının anahtarının senin için doğru yada yanlış gibi gelenlerden dersini almaya başlarsın.
zahmet edip etiketini değiştirmediğin zaman ayni kalırsın...ama o sen değildir sen de o değilsin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder