BAŞARI EMEK İSTER
Hayat: kendi içinde
kendini bulmaya yarayan okul oldu. Kimsenin kendinden çok başkaların
ne yaptığı değilde, ne olmak istediklerimizle silkelenişimizden
çıktığığımız hayat yolunda başarıya doğru imza atılmasını
diler ve istersek, kilidi önce içerden kırmamız gerekir.
Saklı kalmış
gizemli cevherlerimizin kendi içimizde bir birini takip etmesi ve
izlemesinden silkeleniyoruz. Farkında olmadan birilerin deşifre
edişi ile olgunlaşma süreçlerimizide sınav ederler. Böylece,
hiç bir şekilde “ben tamamım artık” deme lüksümüz
hayatımız, yaşadıklarımız arasında değiştiremediğimiz duygu
ve inançlarımız oldukça deşifre edilerek kendimizi
gösterebiliriz.
Küçük bir değerle
değişen dengelerin bozulmasından şikayetci isek O’ zaman,
dengelerin dişlerinin yerli yerine oturması gerekir. Bizim kendi
içimizdeki cevherlerin gün ışığına çıkışı ile kendi yaşam
yolumuzu keşfediyorken. Aramadıkça bulamadığımız gibi,
silkelendikçe duygularımıza tokat gibi gelen duygu, düşüncelerin,
algı ve anlamlarımızın hisse dönüşüp’te ardından
değiştiremediğimiz sürece sözlere dökülmesi bizleri hiç bir
amaca taşıyamaz.
ÖNEMLİ OLAN BUNA
NEDEN OLAN, ARDINDA TAŞIDIKLARINDIR...
Kim olduğun, ne
olmayı hedeflediğin hayallerine açılacak kapıları önce
farkedersin ve ardından zorlayarak değil farkındalığınızla
başarabilirsiniz.
Mücadeleyi bırakıp
önce bir sakin olunmalı. Nerede kim sana hangi duygunu tetikledi
diye…
kimlerle nasıl bir
yaşam yolundasın…
zamanı deşifre
ederek zorlayıp ilerledinmi etkisi zorlu olur ve itici gücünle
kendini diskalifiye ederek ayna olana karşı savaş açmış olarak
bulursun kendini.
Zamanı yakalamak,
içindeki yoklanılması gerekenlerin gün ışığında oluşu ile
bulunduğun her yer sana hediyendir.
Kim olursan ol!
Önce ben demek dahi seni kendine getirecek. Kimliklerini ifşa
ettikçe ardındaki nedenlerin sana ait olanlardır diye düşünsen
dahi değildir. Toplayıp biriktirdiklerin ile çarparak bölerek
zaman içinde kaybettiğini yeniden taşımakla sorumlusunuz.
“Geçmişten gelen
tüm bariyerlerimizi indirelim, derin bir nefes alıp verelim ve tüm
yaradlışımızdan bugüne kadar hangi yaşam zaman veya mekanlardan
her nerede kimler tarafından yönlendirilmişsek, duygu,
düşüncelerimizin, hisse dönüşmesinden muzdarip olmuşsak,
incinmiş yönlerimiz varsa bugüne taşımış olduğumuz ve
önümüzde bariyer olmuş, engel olan her şeyi Yıkıp Yaratımını
İptal ediyorum. Bu ben değilim, bu düşünceler bana ait değildir,
bu zihin ben değilim, bu sözler, bu alg, bu his bana ait
değildir...” diyerek telkinlerde bulunalım.
Önce ben demeyi
öğreneceksin
1- Hedefim nedir?
2- Hayalim nedir?
3- Hangi amacıma
hizmet ediyorum?
4- Kim benimle?
Diyeceksin.
Ve kendi içinde
kendini keşfederken adım adım BİZ olacaksın
1- Hedefimiz ne
olacak?
2- Hayallerimiz
nedir?
3- Hangi
amaçlarımıza hizmet edebiliriz hep birlikte?
4- Kimler bizimle
olacak? Diyerek, küçük bir artcı depreme karşı dim dik ayakta
durmaya başlarken daha güçlü olmaya doğru ilerleyeceğiz.
Böylece savunma
mekanizmamız kendi içimizde güçlü olurken hayatımızda
hayallerimize doğru hep birlikte ilerleyeceğiz.
Herşeyin Temelini
oluşturan bir neden dahi olsa bu temelin sana uygun olup oılmamasına
senden başkası karar veremez. Ama üzerine inşaatını kurman
kendi sorumluluğunda olur. Temeli sağlam lan bir inşaatı
istemediklerinden dolayı yıkmak değilde yapıcı olunmalıdır.
Kimlerin benimle
olacağını ve bizimle yürüyecek olanlarla sağlam temeller
üzerine kuracağımız alt yapımızı ayakta tutmak önemlidir.
Kim olursa olsun tek
bir bireyin biz diyebilmesi için önce gerçek: tutarlı
davranışları olan ve kendinden emin, kimliğinin ifşa
edilişinden muzdarip olmayarak dirençli olursa mutlu, sağlıklı,
güçlü ve tamamlayıcı olurken başarı o zaman kapıdan içeriye
girer.
Kimse kendi üzerine
hiç bir şey almadan birlik içerisinde konuşabilmelidir.
Küçük bir
dokunuşla yapıcı olabilmeli.
Yıkıcı olan duygu
ve düşünceleriniz ile direnençlerin bu kadar gücün içerisinde
durması imkansız olur. Tıpkı bir virüs gibi… hastalık insanın
vücudunda gezindikçe bağışıklık sistemi düşük olursa
yayılır ve herkeside bulaştırır...
Kendi içimizde
iyileştirici, yapıcı, şifacı olarak iyi ve güzel olaylara
bakabilirsek hepimizin hayatında inişler ve çıkışlar olduğu
zaman durmamız gereken yerde durur, gözlemler, kendimizi dinler ve
ona göre hareket ederiz. Sebep her ne olursa olsun. Katkı verdikçe
alınır. ( bu katkıyı PARA olarak düşünmeyin sadece)
Benden sana senden
bana giden gelen tüm olumsuz dirençlerin kırılması gereklidir.
Sözlerimizdeki incinmelerimize teşekkür ederek yola devam etmek
gerçektede diler ve isterseniz. Size dur diyenlere inat ilerlemeye
devam eder kendizindeki dirençlerin kırılmasına katkı sağlamış
olursunuz.
Dilemediklerimizin
ve istemediklerimizin sahipleri değiliz.
Herşeyin en
güzelini hak eden şanslı bireyleriz. Muhalefet olmadan. Herkesin
yaşam yolunun açık ve aydınlık olması için eğer bir yola
çıkılıyorsa bu yolda kimsenin altında veya üstünde olunmaması
için varız. Denge ve uyumu sağlayacak birazda kendinsin. Ben sen
değilim sende ben değilsin ama biz birlikteyken biz olmaya devam
edeceğiz.
BAŞARI EMEK İSTER,
SABIR GEREKTİRİR, SEVGİ İSTER VE O SENDE VARDIR.
EN ÖNEMLİSİDE
SEVGİ VE IŞIĞINLA TAŞIYACAĞIN VARLIĞINLASIN…
NUMEROLOG:Müjde Şener
9.10.2019
49/13/4
YENİ BAKIŞ GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder