Sorun Nedir?
Hangi açıdan
yaşamında veya ekseninde dönüp duran, seni rahatsız eden
konular varsa emin ol ki, her birinin geçmiş bir yerlerden üzerine
alıp taşıdıklarındır.
Geçmişi
irdelemeden ilerlemek isteriz. Eminim her birimizinde eksik yönleri
vardır. Konumumuz ne olursa olsun. Her bir nedenin ardında
etkilendikçe hüzünlendiğimiz ve ardından hiç değişmeyen döngü
içinde onu alıp kabul ederek farkında olmadan sözlerine teslim
olursun.
Teslimiyet:
hayatının hangi açısından yaşamını yargılayıp tesiri
altında kaldığın çeşit bin türlü kaynağa bilmeden sözleşme
yaptığınız kendinizle mücadeleye girersiniz.
Kimsemiz geçmiş
ile şimdinin nekadar etkili olduğunu bilmeden yaşarız ve ben
“anda”yım şimdiyi yaşıyorum dersin.
“An”da kalmak
demek: her şeyden derslerini alıp kendini yaşamınla soyutladığın,
her olaya karşı hiç bir etki, tepki hissetmemektir.
Başkaların ne
düşündüğünü, neden çekip gittiğini, küstüğü,
incindiğinde ki tepkili oluşundan her hangi bir duygun
tetiklenmiyorsa, bırak o an istediğini yapsın. Kimseyi
değiştiremezsin sadece kendinden başka.
Neden olan ardındaki
kaynağa teslim olmak ve tepkili olup savunmaya geçtiğin o an!
Karşısındaki kişiye yıkıcı ve kırıcı olacaktır.
Zamanın
telafisinden yararlanmak gerekir ve bu süreç biraz uzaklaşmaktır.
Gelip geçen her süreçte iyileştirici, yapıcı olacağınız anı
gelenle sorgulamak ve, duygu düşüncelerinde hislerinde hissederek
kendini yoklamalısın.
Kim olursa olsun!
kendin olman ve gerçekten de olmak istersen hayallerindeki hedefini
gerçekleştirmeye başlarsın…
Kendinden fazla
başkalarına değer verdikçe, her şeye hazırlıklı olmalısın
çünkü, sözlerinin arasında sıkışıp kalablirsin.
Ne ekersen onu
biçersin, ne istersen onu elde edebilen kimliğinin içerisinde tek
düze yaşama sıkı sıkıya sarılıp hayatının yasaları ile
değilsin sadece, atalarından sana miras kalan alışkanlıklarınla
bağımlılığa dönüştürdüğün kalıpların, inançlarınlasın.
Sen “Kimse”
değilsin. Özgür bir bireysin. Böylece, çevrenden sana yansıyan
ve seni zorlu tetiklemelerle inciten duygularınla sınamaya başlar.
İçsel dünyana
hizmet ettiğinin bilincinde olsaydın nasıl bir hayatın içerisinde
kalmak isterdin?
Görsel, işitsel,
hissel hatta duygusal takılıp, olaylara takıntılı yaklaşmak
sende ne katabilir?
Elimizde birden
fazla farklı açılarımızla algılarımızın hediyeleri vardır
ve her birinin yansımaları ile farklı döngü ile karşılaşırız.
Başkalarını mutlu
edebilmek için elinden geleni değil kendini mutlu edebilmen için
elinden geldiğince olaylarda kendini yoklamalısın.
Ben nerede
mutluluğumu kaybettim?
Kendimden daha fazla
değer vermemi gerektiren alışkanlıklarım veya bağımlılıklarım
nedendir?
Herşeyde kendimizi
yoklamaya başlarken soruda kalıp cevabı kendi gelen ise gelir.
Mutlu olmayı
öğrendiğin zaman kendine mutlu insanlar çekmeye başlarsın.
Dışardan bakan
gözler ne söylerse söylesin. Istemesende söyleyeceklerse bırak
söylesinler. Iyiki konuşuyorlar diyebilir misin?
Deşifre edilen
duygularının bir kenarındaki his değişiminide farkedersin.
Hislerinin dejenere
edilmesindeki rollerinin kimyası: itici güç ile savunma ihtiyacı
hissedilen küçük bir dokunuşla bin uyanışlara sebep olursun.
Kimyanı kimliğinle ifşa etmeye açık olmak hatta zamanla
değişimini gözlemlediğin an mucizelerinin içerisinde daha iyi
kendini yoklamaya başlarsın. Zamanın içerisindeki iyileştirici
olan yönlerin senin yaşama sebein olur.
Önemli
kriterlerinden yada çevrende dolanan hiç birşey olaylara sorun
olarak bakmamayı, problemi sorun hale dönüştürmemeye niyet
edipte, ona göre dünyanıza bakmaya niyet ederek hayatınızı
deşifre edip değiştirebilirsiniz.
Hatalar bizler
içindir.
Deşifre edilen
duygularmıza çeki düzen verebilmek, hayatı anlamlı hale
dönüştürebilmemiz içindir... Kimse kimsenin hayatında katkısız
değildir. “Ben sana bunu yaptım, şunu yaptım diyerek sözlerin
arasında gidip geldikçe boğulabilirsinde. Saklı kalmış zamana
dur demeden hareket edip, yaşamında sana hizmet edenlerle
ayrıştırarak ilerlersin.
Anlamak istediğin
gibi algılar ve anlamlar türedikçe içerisinden kendini çekip
çıkartabilmen zaman alabilir.
Kabul ettikçe bunu
yapmaya başladınmı etrafındaki insanlar veya ilişkilerinde
kimliğini deşifre etmek, ifşa edeblmen ise gerçek olur.
Zamanı bölerek
ilerlediğinin farkındamısın. Önceleri toplar, biriktirirsin ve
ardından zamanlara bölerek kimden neler alıp yaşamına ilave
ettiğini bilerek ilerlersin. Saklı kalmış ve ifşa edilmeyi
bekleyen geçmişindeni inançlarınlasın ve sürekli ayni çarkın
içerisinde ayni döngü içerisinde gidip gelen sorunlarınla gün
gelir alışkanlığına dönüşür.
Sorun yoktur.
Sorunları kendi içimizde topar ve biriktirdikçe ardındaki
nedenlerinizin var olan kalıplarının, inançlarının ,
tabularının üzerine mıknatıs gibi çektiğin benzer nedenlerinle
oluşundur.
NUMEROLOG:Müjde Şener
9.10.2019
49/13/4
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder