7 Ekim 2019 Pazartesi

İLİŞKİLERDE DENGİ DENGİNE OLDUĞUN ZAMAN TAM VE BÜTÜN OLOUR


İLİŞKİLERDE DENGİ DENGİNE OLURSA TAM VE BÜTÜN OLUR...

Senden başka senin gibi düşünenlerle çıktığın yaşam yolculuğunda her nereye baksan kendinden birilerinin oluşu ile deşifre edilmeye başlarsın. Zamanı hayatının her dönemlerine çarparak, bölmeye, çıkartmaya yada toplarken ki hikayelerinin bir araya gelişinden ne kadar çok olumlu olumsuz nedenlerini beraberinde tutmaya çalışman, gereksiz ya da nedensiz gibi gelebilir. Ama, hikayenin başlama ve bitme döngüsünde kimse için kendini heba etmeyeceksin dediğim zamanlarda, önceliğin kendinin olmasındandır. Bu bedenin bir sahibi vardır ve kontrolünü kendinden başkasına vermeyeceksin mesela... Kimse için kendinden fazla emek harcamayacaksın gibi... yada kendini kendinden daha fazla severken haksızlık ettiğin yine kendinin oluşu ilesin. Yüzleşmelerinde sana sürekli kendini anımsattıracak her olaydan ders almaya başlarsın elbette.

“Fiziksel, zihinsel ve ruhsal” olan hücrelerinin açlığının ne kadarının bilincindesin... Seni kendi hayat hikayenle sınarken olan olmayanların bilincinde kalmanın verdiği hayat derslerinle yoklanmaya ve daima açık olmaya başlarsın. Her yönden seni kendine getirmeye yetecek kadar verilerinle hangi açıdan bakarken dahi sebepsiz olmaması ile, deşifre edilmeyi bekleyenlerin yüklerinden tek tek arınmaya koyulursun. Şimdi ile beraber nasıl bu hayat yolunda ilerlerken kimlerden ne kadar yük almışsan bırakamadıklarını bırakmaya gönüllü olmak istersen elbette. Ilerlemeni engelleyen korkularınla olduğun andan başlayarak, kelimelerin dilinde tutsak oldun mu iletişimini kesen ilişkilerinde, “ben her nerede ne olmak istersem o kimliğe girerim” diye de düşünmeye seni zorlayan ikili ilişkilerimiz en zor derstir.

Dünya okulumuz, yaşarken bize çok güzel işlemeleri ile sanatı andıran hikayelerin bilinci ile olmamıza etken olur. Her yönü yaşamayı nasip eden bu dünya okulu zamanı nasıl bakıp gördüklerimizle, değerlendirdiklerimizle sınarken, şimdinin içerisinde açılarımızı geniş tutarak daha iyisine sahip olabilmemiz içindir.

Zamanı yoklamak ve yoklanılmak gereklidir. Çünkü, sebepsizmiş gibi gelen ve değerimizi ölçenlerle içerden kapalı olan kapılarımızın kilitlerini açabilmemiz için ise, hislerimizden farklı zamanları yoklamaya devam ederiz.
Yaşama sebeplerimizi bir araya getirerek olabilecek her şeyden farklı hikayeler türetmeye koyuluruz. Zaten her gün kendimize yeni, boş bir sayfa açarak “dilek, istek ve taleplerimizi ortaya koyarız”. Zamanla deşifre edilmeyi bekleyenlerden tekrar tekrar yüzleşmelerimizle silkelenebiliriz. Ama, herkes için değil kendimiz için atacağımız adımlarda bu dünyada ki görevimizi kendimiz belirleriz.

Bu dünyada, “hizmet etmek için mi varım, yoksa almak için mi?” Sürekli dilimize dolanarak tekrar eden bu cümlelerimizin arasında sabırla sınanmaya koyuluruz. Herkese bir şeyler yapmak ve vermek isteyebiliriz belkide. Oysa, farkında olmadan zamanla dengi dengimize olan ilişkilerle birlik içerisinde olmaya başlarız. Kendime gelmemi sağlayan hayat derslerimde toplama biriktirme ve çıkartma işlemlerini andıran hiç bir şeyden kendimi yoklayamamış olmam, benim için zaman kaybı idi. Aslında her yönden hayatın gelişi ile gidişinden bir şeylerin akışı ile tamamlayıcı olmamız mümkünken bunu endişelerimizle engel yaratarak önümüzü tıkamak oldu.
Kimliklerin deşifre edilip olmaması ile yollarımızın açılmadığını anladığımız zaman ters giden bir şeylerin deşifre edilmeyi beklemesinden nasıl bir ders almak gerekir. Bunu kendinde aradıkça sana özel değerlendirmelerini keşfetmeye başlarsın. Zamanı yoklaman hediyelendirdiklerinden deneyimlerini ve derslerini almaya çalışarak kendini yoklarsın. Her birimizin hayat hikayelerinin farklı oluşu bundandır. Başka anne ve babaların evlatlarıyız elbette. Yaşam kalitemiz, kültürlerimiz, inançlarımız, kalıplarımızın her birinin bir biriyle eşleşebilmesi ise zamanla bir birimizi besledikçe tam ve bütün olur. Alıp kabullenmek gibi…
Sağlıklı bir kimse için her yönden hayattan nasıl keyif alınması gerektiğini izlerimizden kendimizi çekip çıkaryarak empati yapmaya başlarken daha net gözlemleriz. Şimdinin hediyelerinden yansımalarımızı alırken, her gün yeni boş sayfalarımızı sadece dileklerimizi, taleplerimizle tamamlayıcı olduk mu bilinçli yaklaşmaya başlarız.

NUMEROLOG:
Müjde Şener

8.10.2019
48/12/3

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...