EN BÜYÜK GÜÇ
İÇİNDE TUTUP TAŞIDIKLARINLASIN
Ben geleceğimi
yaratıyorum. Hikayemi yeniden yazmaya karar verdiğim gün izlediğim
yolumun bana ait olup olmadığını sorguladım. Kimseden bir
beklentiye girmeden, kim olursam olayım kendim olmanın bana
sağladığı hikayemle tam anlamı ile sahip olduklarımı
gözlemledm.
Benim ondan, bundan,
şundan, senden neyim eksiktir?
Hikayeni
düşüncelerinde yaşatırken dünyanı görebildiğin yere kadar
taşıdığını sende şimdik anlamışsındır.
Nedenlerimiz yada
niçinlerimizden şikayetci olmak, kimsenin yanında duramamamız ve
her insanın hayatında kendi başına kendini tanımlayarak farklı
açısından düşüncelerini deşifre edebilmesi gerektiğini
öğrendim öğrenmesine.
Bazı nedenleride
beraberimizde taşıyoruz, bunu değiştirmenin ne kadar zor olduğunu
ve nasıl değiştirileceğini, içinde bulunduğumuz yaşam
konumumuz ve görmediğimiz her yönden yansıyan enerjilerle
silkeleniriz.
Hiçlikten hepliği
öğrenirken. Varlıkla birlikte yokluğun bilincinde olup kimlerin
nasıl yaşam sürüp nelerin içinden gelip geçtiğini daha iyi
anlarız. Kimseden bir beklentiye girmeden kendi ayaklarımız
üzerinde durmak, takım yıldızını anımsatan birlik beraberliği
temilen silkeleniriz. Öğrendikçe değişen bakış açılarımızla
farklı anlamları Anlamak ve görmek gibidir hayat...
Kaliteli hayat her
birimizin arzu ettiği yaşamdır. Maalesef şartların bizleri hangi
yönde ilerleteceğini tam olarak bilemeyiz ama, bunu bir şekilde
öğreneceğiz…
Her birimizin
beklentileri farklı olsa bile, çevremizin kendi eksenimizle
paralel, tercihlerimiz doğrultusundadır ve ona göre
hareketlerimizi yönlendiririz.
Sürekli
düşüncelerimizin, istek ve tercihlerimizle bir bütün hareket
etmesinden ve farkında olmadan edilen sözlerimizin,
cümlelerimizinde ardındaki geçmişin birikimleriyle bir şekilde
mücadeleci ruha sahip oluşumuzdan dersler çıkartırız.
Günün sonunda,
“her olan olmayan”ın keyfinden gelişini farketmiş olursun
belkide ama, hiç bir şeyin gelişi kendi gelen olmaz, tam tersine
düşüncelerimizden ve çekim gücümüzün mıknatıs kadar güçlü
çekimi ile olur.
Zamanı ayaklarının
altına sererek ilerlemek isteklerinle yolunu bulmak istersen eğer,
istemekten asla vazgeçmemelisin.
Sabır, en önemli
araçtır ve amaçlarına kolaylıkla ulaşabilemenin formülleri ile
donanımlarına sahip oldun mu isteklerinin cevabını kolaylıkla
bulmaya başlarsın.
Silkelen ve kim
olduğunu, ne olduğun veya nerede bulunduğunu anlamaya çalış. Ne
olmak istediğini, nasıl bir hayat yaşamak ve tercih ettiğine
odaklan. Istemediklerine değil de istediklerine odaklı kalabilmenin
odağında olabilmen için ise, hiç bir şeyden vazgeçme. Gelip
geçen zihnin, algının kontrolünü eline almak zorundasın. Her
şeyden ne kadar çok şeyler üretebilen zihin yapısına sahip
olduğunu anımsa...
Klişeleşmiş
düşüncelerine olan alışkanlıkların, günün sonunda
bağımlılığa dönüşürken gündeminden bir türlü
kurtullamazsın. Oysa, bu bizlerin tercihimiz hiç değildir. “Olmaz,
ben yapamam, bilmem” gibi endişe verici düşüncelerini, sözlerin
veya cümlelerinden kendini ayıklaman zaman istemez. Sadece şimdik
şu anı doğru verimli kullandıkmı etrafmızı saran negatif olan
insanlardan ve ilişkilerimizden kendimizi ayrıştırmaya farkında
olmadan başlarız.
Sürekli değişim
halinde sadece ben değilim sen de değilsin. Bizim gibi
düşünenlerle bir yola çıkarken, bizim gibi düşünmeyip kendi
tercihleri ile farklı düşüncelere sahip olan kişilerin kendi
eksenlerinden sadece kendilerine ait olanlarla bir yaşam yolu
içerisinde oluşlarından sen nasıl hayatını değerlendirdiğine
odaklı kalmaya çalış.
Sistemli, düzenli
olup her bir nedeni bir birinden ayırt edebilen, kişisel senden
ayrı senin gibi değerlendirebilen fiziksel, zihinsel hücrelerininde
var oluş sebeplerini senden başkası bilemez.
Her birimizin
hayatlarının alabora olmuş şekilde “boz, yap” oyununu andıran
kendimizle baş başa çıkıp cevaplarını almaya odaklı
kalabiliriz mesela: Ben ne yaparsam mutlu olurum? Hayalimde olmasını
istediklerim gerçek mi? Ona engel olan en küçük bir nedene ev
sahipliği yapıyorsam yaşamımızdaki yerine engel koymuş
olurmuyum?
Elbette zamanla bazı
nedenlerin ardındaki kilidi çözebiliriz ama, sözlerimizi çekip
çevirdikçe anlamlı kılan kendimizden başkasının olmamasını
keşfedelim.
Kendinde
endişelerini içinde tutup bırakamadığın halde anlayamaman
kendinle çıkacağın gezintinde belli olur.
Mesela: küçük bir
meditasyon işe yarar. Kısa bir yolculukta sana yol arkadaşlığı
yapan kişi ile kısa bir sohbet yada beklenilmeyen bir nedenle
karşılaşmalarından elde edeceğin bazı ipuçlarınla
silkelenirken bulabilirsinde kendini.
Sürekli temkinli
olman, düşüncelerindeki endişeli, yapıcı olan hal, tavır,
davranışlarınla olup karşılaştığın kişilerin benzer
olmasına şaşırmamalısın. Hiç bir şey nedensiz değildir ve
her birimizin hayatında olup bitenden kendimiz sorumluyuz.
Beklenmedik hal
tavır, davranışlarımızın gücü ile, bir birimizi kendimize
getirir. Sağlıklı bir kimse için en zor dünya, şimdinin
içerisinden çekip çıkartırken kendini yalnızlık veya sessizlik
çığlıklarının içerde atıyor olması ilk o an sıkıcıdır.
Ama günün sonunda iyikim dersin. Içsel olan bir çok kendine
gelmeyen hücrelerinde ve birikimlerinde çıkan düello savaşında.
Şimdinin dansı arasındaki farkın farkındalığıylasın.
Her geçmişten
gelenin bugünkü nedenlerini anımsarken kendine gelmeye başlarsın.
Hiç bir şeyin gerçek nedeni dahi sana ait olmayanlardır. Dünya
okulumuzda var olan, aşılanmış tüm kodların ve hücrelerimize
işlenişinden şimdik, şu anda farklı ve başka olana sebebiyet
verebilir olmamızdır. Zamanı yakalamak, dilediklerinle, istek,
arzu ve taleplerinle her gün daha güçlü olursun. Şimdik
hayalinde olmasını dilediklerine ev sahipliği yaparak tek düze
yaşamdan kendini çekip çıkartman gerekir. Hayatını hayallerinde
hikayeni yaratarak yaşamaya başlıyor olmayı kabullendiğinden
yaratıyorsun.
NUMEROLOG:Müjde Şener
4.10.2019
44/17/8
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder