EN DEĞERLİ OLDUĞUN
AN, ZAMANIN İÇİNDE OLDUĞUN O’ ANDIR.
Hayatın tümü en
doğru kabul ettiklerimizle ilerlediğimiz zamanlarda bize benzeyen
benzer olanlarla kendimize çeki düzen vermeye başlarız. Toplum
yargıları ile eleştirilerine marız kalındımı sessiz kalmayı
seçeriz. Nedenlerimiz ise, kimsenin enerjisi içinde boğulmadan
özgür ve rahat ilerleyebilmek içindir...
Kendiyle kavga eden
bir kimse, baktığı, gördüğü herşeyin duygularına battığını
sanarak savunmaya ve çatışmaya girmesinden duyduğu rahatsızlık
sonucu ile takıntı, kuruntu içerisine girer.
Her ne yapılıra
yapılsın kimsenin dediklerine aldırış etmeden dere depe düm düz
içindeki duyguların ile savaşıp, kendini kendi içinde kurban
psikolojisine sokabilirsin...
Kimin için her
nelerin içinde “kimsem yok, ben yalnızım” diye düşüncelerinden
kendini kopartarak zamanı daraltan duygu ve düşüncelerinle hayat
felsefelerinde, kısır döngüsüne kendini sokmuş olsan bile.
Eninde sonunda hiç istemediklerinle karşılaşıp yüzleşmeden
iptal edemediği, güvensiz dünyaya merhaba demek zorunda kalırken
silkelenirsin.
Gerçekte, gerçek
olan hangisidir. Kendini kendi içinde kurban etmen mi? yoksa
başkaların dediklerine takılıp ilerleyecek kadar kendini görmeni
engelleyen kalıplarınla oluşun mu?
Hiç bir şeyden
bir ders çıkartamamış olman, hayatının hangi aşamalarından
evire çevirerek irdelenmeyi bekleyecek yansımaların yüzüne
çarpması sonucu, uykuda olan beklentilerine gülümserken
içimizdeki tüm topladıklarımızla nasıl bir gelecek
hazırladığımıza yönelelim.
Hayat bizlere bu
kadar acımasız gelmeseydi, kendi içimizdeki yaşam döngülerimizden
silkelendikçe “imdat” diyen içimizdeki feryatlardan kendimize
çeki düzen vermek zorunda kalmayacaktık. Hiç bir şeyin nedeni
nedensiz değildir. Böylece her var olanın ardındaki kaynağa
giden yolları tıkadıkça, ayni yaşam döngüsü içerisinde
yeniden yüzleşememe mücadelemizle kendimizi buluruz.
Kimseden bir şey
beklememeye başladığımız zaman herkesin kendi hayatının
kurbanı olduğunu anlarız. Bu kimsenin “sen, ben, veya o” olma
ihtimalinin olması demek değildir. Zira içimizdeki fırtınalı
gelip geçen zamanların birikimlerinden bugün dersimizi alırız.
Beklentilerimiz ie
mücadele etmediğimiz müddetçe ve farkına varamadığımız zaman
göremediklerimizle sadece içinde olduklarımızla yetinirken
buluruz kendimizi.
“Hayatın en
değerli olduğu zamanına denk geldiğini farkettiğin zaman başlar”
diye düşünmeye başladığında kendine farklı açıdan yeni bir
yaşam hediye etmiş olursun. Bu gördüğün duydukların,
işittiklerinle ne zaman kendin olmaya başlarsın o zaman içindeki
tüm duygularının değişimini başlatmış olursun.
Küçük ama büyük
olmuş her şeyin sebebi kendinden başkası değildir. Yılların
birikimlerini eşeleme şansını yakaladınmı çevrenden sana gelen
küçük dokundurmalarla değiştirmen gerekenleri farkedersin.
Bağımlı kaldıklarınla bırakamadıklarının senden
uzaklaştırılan değerin önemini anlarsın belkide şimdik.
En değerli
olduğumuz an zamanın şimdinin içindeki olduğumuz andır. Böylece
geçmişi bugüne taşırken geleceğimizi yeniden yapılandırma
şansımızın karşımızda oluşu, her an’ın değeri ile önemini
bizlere vurgulamış olacak.
Yansıyan şimdinin
vizyonun ile örtüşmemesi illa deşifre edilmeyen kalıplarınla
yaşamak zorunda olmadığını sana anımsattığını hisset.
Içindeki duygularınla saklı kalan duyguların arasındaki bağ.
Oluşturulan köprünün karşısında bekleyenin ne olmasını
dilersen sadece ona odaklı kalmayı seç! Böylece seçimlerinle
yarattıkların arasındakinin vizyonunda istediklerinin gerçek
olduğu geleceğinde sana yansıyanın ta kendisidir.
Gerçek, kendi
içinde hissettiklerinden başkası olamaz.
Sen, ne yaratırken
kimlerin o oyunun içerisinde rol üstleneceği ise, kimseyi
zorlamadan çekim gücünle bağlantılı oluşundan buna anlam
çıkartabilirsiniz.
Bugün kendin için
ne yaptın? Seni mutlu edecek kiminle nasıl bir yaşam yolu
çizdiğine kadar her şeyin sana ait parçalarını toplayıp
biriktirdiğin an zamanın birinden diğerine, diğerinden gelip
geçişine kadar irdeledikçe savunduğun, savundukça mücadeleye
girdiğin sadece kendinden başkası değildir. Roller klişeleşmiş
alışkanlıklarına bağlı kalmasın. Her insanın rolleri ile seni
sadece kendine getirebilecek olanlarla çıktığın yaşam yolunda
hislerin duygularına, duygularından sözlerin, yada cümlelerine
doru seni tartaklarken dahi anlam türettiğin olumsuz nedenleri
zihninden sildinmi farklı ve başka düşünmeye yönlendirilirsin…
NUMEROLOG.Müjde Şener
13.10.2019
53/17/8
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder