NEŞELİ VE
ÇOŞKULU OLMAK NEDEN ZORDUR?
Biraz neşeki ve
çoşkulu olmanın verdiği hayat oyunları arasında kendimizi
gülmeye, kahkaha atabilmeye odaklarız. Kendimizden çok
kelimelerimize tutsak kaldıkmı endişeler başlar. Bana ait olmayan
kelimelerimi ve sözlerimi bırakmaya gönüllüyüm. Her yönden
yaşamımıza endişe üreterek savunmalarımıza etken olan
ilişkilerimiz arasındaki boğuşmaların kimin için nedenlerini
aramıyoruz. Hislerimizden gelip geçen ve duygularımıza kadar bizi
zolayarak amaçsızlıkların kontrolünü eline alan bir yaşam
çizgisi yaratılmışsa bu bize ait olmayanlardır. Biz derken
kendine okuduğun bu satırların olumlamaya dönüşmesini izle. Bu
bana ait değildir gibi...
Neşemi nerede
kaybettim? Hangi yaşamımda kimlerin oyununa maruz kalmıştım? Tüm
yaşamımda beni kendine bağlayan alışkanlıklarımın
bağımlılığıma dönüşmesinden, kaybettiğim neşemi almayı
seçiyorum. Kendimden özür dşlerim, kendimden af diliyorum ve
kendimi seviyorum.
Gülmeyi unuttuğumuz
bu yaşamda bize gülümsemenin ayıp olduğunu anlatan dünya
olduğuna göre bunu kırmanın zamanı gelmedi mi?
Eskilerin üzerine
kurduğumuz yaşama sebeplerimizin değişmesi gereklidir. Zaman her
şeyden önce ki hayatlarımızın üzerinde sağlam ve dim dik
durmaya çalışırken ilerleyebilmemiz, yükselişe geçebilir
olabilmemize direnme gücü verir.
Toplumun kendi
ekseninde kendi yarattıklaı ile birlikte ve kendine özel tabuları,
inançları ile yaşarken sen o kimliğe sahip değilken imrenirsin.
Izlemek istediğin yol onunki ise dirençlerini kıracaksın ve
kalıplarndan kurtulacaksın, başka çaren yok. Böylece, eski ile
şimdinin kimin hayatının üzerine kurulmuş yaşamının biinci
içerisinde kendininkini yoklamaya başlarsın.
Sana ait olmayan ama
seninmiş gibi davranışlarınla silkelendiğin de etkisi illa
acıtan duygularınla sinyaller verip verip te kendini yoklamaya
başlarsın. Zamanını doğru kullanman verimli değerlendirebilmen
gerçekten zaman isteyen bir şeydir.
Kimsenin
değişemeyeceğine göre kendini kobay gibi hissetmediğin
zamanlarını yakala. Bu duygularında seni zorlayarak düşüncelerinde
arayışlara takılıp takılıp ilerlemen yorucu olur.
Gelecekte
geçmişimizi aramaya başladık mı akışta kalabilmenin yolu, her
yansıyandan derslerimizi kolaylık ve neşe ile alabilmemizdir.
Sürekli bize bir şeyleri anımsata dursun, her şeyin en
değerlisine sahip olmanın verdiği hazzı algılayabilmemiz için
olduğuna inanarak farklı açıların olabileceğini anımsayalım.
Iyiki bugünümüzün farkındayım.
Mutluluk ve
mutsuzluk arasında giden gelen olmanın verebileceği tepkili
yaklaşımlarınızda, savunma mekanizmalarınızın içerisindeki
düellolarınızın kime göre ve nedenlerini gözden
geçirebilirsiniz.
Birileri tarafından
gözetildiğinizi hissettikçe içinizden o kişiye karşı amaçsız
bir mücadele başlatırsınız. Mesela nedenleri ile kendindekini
aradıkça amaçsızlığını ortadan kaldırırsın ve o kişiyi
olduğu gibi kabullenerek davranışınla sözlerindeki tutarlı
tutarsızlıklarını veya mühalefet davranışlarındaki enerjini
aşağıya çekişlerinde nötür kalabimeyi başarırsın.
Istediği her
yaptığına takıntılı bir şekilde muhalefet olmak mı?
Sanki sen kendine
muhtaçmışsın hissiyatı mı oluşturuyor?
Kendinden
başkalarına muhalefet yaklaşırken ayna olduğunun bilincinde
olamadıkça ayni nakaratları yeniden tekrar tekrar yapmasından
istenilmeyen olur. Ama, kimseye zararı olmayıp kendini kendi
içindeki dünyasında terapi yaparcasına davranışları olursa
mutlu ve neşeyi kaybettiği zaman geri getirebileceğimizi keşfetme
şansı daima her birimizdede vardır. Bizim istediğimiz geri
getirmek ise bunu hayatımızdaki mutsuz isanlardan değil, mutlu
olan insanlarla daha sık birlikte olabilmenin keyfini çıkartmalıyız.
(Mutsuzluk ile
kaybedilen zamanın geri gelme şansı her zaman vardır sadece
izlenilen yaşam yollarınızdan kendinizi olumsuz inançlardan
soyutlayaraktır)
Kimsenin bir birine
benzer hal tabır sergilenmeyeceğine göre bu kimliğe sahip kişi
veya kişilerin dünyası, duygularındaki endişeleridir.
Kaybetme korkusundan
başlayarak, amaçsız giderken çevrendeki dünyandan alma verme
enerjisinin kimyana hizmet ederek veya edemeyerek savunmalarına
etken olacak.
Sağlam temeller
üzerine inşa edilen her bir nedenlerin ardını yoklanıldı mı
içinden çıkılmaz olmak yerine daima en değerli anın sana
kattığı zenginlik ile farkında olmaya başlarsın.
Sürekli değişen
her gün, zamanın bizşlere hediyelendirdiği mevsimler gibi gelip
geçendir. Hislerimizdeki duyguların namelerini yoklamaya başladık
mı eski kalıpların yerine iyileştirici olan ve iyimser
yaklaşımlarımızla hediyelenerek renkli yaşamı yakaladıkmı
birde çoşlu ve sevinci de beraberinde taşımaya başlarız.
Kimliklerimizin
deşifre edilişinden sıkıntı duymayalım. Hissedilen her duygu
aslında birikmiş olan ve incinmiş olanların yarattığı
kalplarımızdır. Ben kendimiisevg dolu ve neşeli hissetmek için
çok uğraşıyorum gibi sözlerimizin arasındaki düşünceleri de
yoklamaya başlayarak durağan olmayan, akışta gelip geçen
istediklerini yakalamak elindedir. Şanslıyız, sevgi doluyuz ve her
birimizin iyilik Meleği duyguları içimizde saklıdır. İsterken
izlenilen yaşam yollarımızdan derslerimizi alıp günaydın
diyerek teşekkür edip bırakalım. Ardını, önünü irdeleme.
Neden diye sorgulama, anlamadım diye savunmaya girme ve zamanın
gelişinden güzel açınla bak. Beklentiler acıttıkca aıyan
duygularınla yüzündeki tebbesümün düşer.
Hani nerede mutluluk
ve neşe?
Ben mutlu olmayı
seçiyorum, önümde mutluluğuma giden engellerin kalkması için
değişmeyi seçiyorum.
NUMEROLOG:Müjde Şener
12.10.2019
52/25/7
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder