11 Ekim 2019 Cuma

NEŞELİ VE ÇOŞKULU OLMAK NEDEN ZORDUR?


 NEŞELİ VE ÇOŞKULU OLMAK NEDEN ZORDUR?

Biraz neşeki ve çoşkulu olmanın verdiği hayat oyunları arasında kendimizi gülmeye, kahkaha atabilmeye odaklarız. Kendimizden çok kelimelerimize tutsak kaldıkmı endişeler başlar. Bana ait olmayan kelimelerimi ve sözlerimi bırakmaya gönüllüyüm. Her yönden yaşamımıza endişe üreterek savunmalarımıza etken olan ilişkilerimiz arasındaki boğuşmaların kimin için nedenlerini aramıyoruz. Hislerimizden gelip geçen ve duygularımıza kadar bizi zolayarak amaçsızlıkların kontrolünü eline alan bir yaşam çizgisi yaratılmışsa bu bize ait olmayanlardır. Biz derken kendine okuduğun bu satırların olumlamaya dönüşmesini izle. Bu bana ait değildir gibi...

Neşemi nerede kaybettim? Hangi yaşamımda kimlerin oyununa maruz kalmıştım? Tüm yaşamımda beni kendine bağlayan alışkanlıklarımın bağımlılığıma dönüşmesinden, kaybettiğim neşemi almayı seçiyorum. Kendimden özür dşlerim, kendimden af diliyorum ve kendimi seviyorum.
Gülmeyi unuttuğumuz bu yaşamda bize gülümsemenin ayıp olduğunu anlatan dünya olduğuna göre bunu kırmanın zamanı gelmedi mi?
Eskilerin üzerine kurduğumuz yaşama sebeplerimizin değişmesi gereklidir. Zaman her şeyden önce ki hayatlarımızın üzerinde sağlam ve dim dik durmaya çalışırken ilerleyebilmemiz, yükselişe geçebilir olabilmemize direnme gücü verir.
Toplumun kendi ekseninde kendi yarattıklaı ile birlikte ve kendine özel tabuları, inançları ile yaşarken sen o kimliğe sahip değilken imrenirsin. Izlemek istediğin yol onunki ise dirençlerini kıracaksın ve kalıplarndan kurtulacaksın, başka çaren yok. Böylece, eski ile şimdinin kimin hayatının üzerine kurulmuş yaşamının biinci içerisinde kendininkini yoklamaya başlarsın.

Sana ait olmayan ama seninmiş gibi davranışlarınla silkelendiğin de etkisi illa acıtan duygularınla sinyaller verip verip te kendini yoklamaya başlarsın. Zamanını doğru kullanman verimli değerlendirebilmen gerçekten zaman isteyen bir şeydir.
Kimsenin değişemeyeceğine göre kendini kobay gibi hissetmediğin zamanlarını yakala. Bu duygularında seni zorlayarak düşüncelerinde arayışlara takılıp takılıp ilerlemen yorucu olur.

Gelecekte geçmişimizi aramaya başladık mı akışta kalabilmenin yolu, her yansıyandan derslerimizi kolaylık ve neşe ile alabilmemizdir. Sürekli bize bir şeyleri anımsata dursun, her şeyin en değerlisine sahip olmanın verdiği hazzı algılayabilmemiz için olduğuna inanarak farklı açıların olabileceğini anımsayalım. Iyiki bugünümüzün farkındayım.

Mutluluk ve mutsuzluk arasında giden gelen olmanın verebileceği tepkili yaklaşımlarınızda, savunma mekanizmalarınızın içerisindeki düellolarınızın kime göre ve nedenlerini gözden geçirebilirsiniz.
Birileri tarafından gözetildiğinizi hissettikçe içinizden o kişiye karşı amaçsız bir mücadele başlatırsınız. Mesela nedenleri ile kendindekini aradıkça amaçsızlığını ortadan kaldırırsın ve o kişiyi olduğu gibi kabullenerek davranışınla sözlerindeki tutarlı tutarsızlıklarını veya mühalefet davranışlarındaki enerjini aşağıya çekişlerinde nötür kalabimeyi başarırsın.
Istediği her yaptığına takıntılı bir şekilde muhalefet olmak mı?
Sanki sen kendine muhtaçmışsın hissiyatı mı oluşturuyor?
Kendinden başkalarına muhalefet yaklaşırken ayna olduğunun bilincinde olamadıkça ayni nakaratları yeniden tekrar tekrar yapmasından istenilmeyen olur. Ama, kimseye zararı olmayıp kendini kendi içindeki dünyasında terapi yaparcasına davranışları olursa mutlu ve neşeyi kaybettiği zaman geri getirebileceğimizi keşfetme şansı daima her birimizdede vardır. Bizim istediğimiz geri getirmek ise bunu hayatımızdaki mutsuz isanlardan değil, mutlu olan insanlarla daha sık birlikte olabilmenin keyfini çıkartmalıyız.

(Mutsuzluk ile kaybedilen zamanın geri gelme şansı her zaman vardır sadece izlenilen yaşam yollarınızdan kendinizi olumsuz inançlardan soyutlayaraktır)

Kimsenin bir birine benzer hal tabır sergilenmeyeceğine göre bu kimliğe sahip kişi veya kişilerin dünyası, duygularındaki endişeleridir.
Kaybetme korkusundan başlayarak, amaçsız giderken çevrendeki dünyandan alma verme enerjisinin kimyana hizmet ederek veya edemeyerek savunmalarına etken olacak.
Sağlam temeller üzerine inşa edilen her bir nedenlerin ardını yoklanıldı mı içinden çıkılmaz olmak yerine daima en değerli anın sana kattığı zenginlik ile farkında olmaya başlarsın.

Sürekli değişen her gün, zamanın bizşlere hediyelendirdiği mevsimler gibi gelip geçendir. Hislerimizdeki duyguların namelerini yoklamaya başladık mı eski kalıpların yerine iyileştirici olan ve iyimser yaklaşımlarımızla hediyelenerek renkli yaşamı yakaladıkmı birde çoşlu ve sevinci de beraberinde taşımaya başlarız.

Kimliklerimizin deşifre edilişinden sıkıntı duymayalım. Hissedilen her duygu aslında birikmiş olan ve incinmiş olanların yarattığı kalplarımızdır. Ben kendimiisevg dolu ve neşeli hissetmek için çok uğraşıyorum gibi sözlerimizin arasındaki düşünceleri de yoklamaya başlayarak durağan olmayan, akışta gelip geçen istediklerini yakalamak elindedir. Şanslıyız, sevgi doluyuz ve her birimizin iyilik Meleği duyguları içimizde saklıdır. İsterken izlenilen yaşam yollarımızdan derslerimizi alıp günaydın diyerek teşekkür edip bırakalım. Ardını, önünü irdeleme. Neden diye sorgulama, anlamadım diye savunmaya girme ve zamanın gelişinden güzel açınla bak. Beklentiler acıttıkca aıyan duygularınla yüzündeki tebbesümün düşer.
Hani nerede mutluluk ve neşe?

Ben mutlu olmayı seçiyorum, önümde mutluluğuma giden engellerin kalkması için değişmeyi seçiyorum.

NUMEROLOG:Müjde Şener

12.10.2019
52/25/7

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...