SAKLA, ZAMANI ONUN
DA GELİR…
Klişeleşmiş tüm
yaşamımızda hapsedilerek ithamda bulunduklarımızın eski ile
yeniyle karşılaşmaları anlık duygusal itişip kakışmalarımızla
sonuçlanmaya meyilli olurlarken benden sana senden bana giden gelen
tüm verileri iptal ediyorum…
Sakla zamanı gelir
dediklerine aldırış etmeden hiç bir şeyden kendimi soyutlamamaya
alışkanlık edindiğim zamanlarımı anımsadığım o an, şimdinin
bendeki etkisi: olumlu olumsuz duygularıma izin verdiklerim için
deşifre edilmeyi bekleyen ama, benden fazla kendimi çekip çevirmeme
izin veremeyen duygumda var olanların gündemimden çekilmeleri için
yapacaklarım, benden başkasını ilgilendirmezdi.
Sakla zamanı onun
da gelir…
Güzel yaşama hayat
veren içindeki kimyandır. Seni kendinle sınayacak olan da yine
kendinsin. Saklı kalan duygularındaki gizeminin keşfi ile
yüreğindeki sevgiye “dur” demeden akışta duğaran olanlara
ışık olman için Iyi niyet, kalbinin güzellikleri ve gelen güzel
olanları farkedebilmen için başka neler mümkün. Her şeyden
olumlu yaklaşımlar elde edebilme sanatını kullanabilmeyi seç!
Istemediklerinle izlediğin yaşam yollarında önündeki
engellerinden başkası değildir.
Seni kendinle
kaybettirip kendinle yeniden kazandıracak olan hücrelerindeki
verilerinle sahiplendiğin başkaların duygularıylasın. Şimdinin
verdiği ise, güzel duygularına hikayelerini de ekledin mi bugün
kendin için ne yaptın? Kimleri mutlu ettin? Kimlerle nasıl bir
yaşama merhaba demek için hazırsın? Ve daha başka kimin için
değişmeyi göze alıyorsun? Hislerin ile hareletlerindeki yaşam
döngülerini yoklamaya başladığın an, hikayelerini yeniden
yazmaya başlarsın. Bu benden sana giden gelen hikayelerin her
birinden başlama ve bitme süreçleri içerisindeki dünyanı nasıl
kontrol etmen gerektiği deneyimer ve tecrübelerinlesin.
Kişisel düşünceler
arasındaki bir birini besleyen duygulardır. Seni kendi içinde
hapsedilmiş hislerinden kökünden temizlemen için aracı
olurlarken, kimliğini ifşa edebileceğin o an, o duygunla sınanmana
neden olur.
Her şeyden bir ders
alıp veririz. Her yönden hayatın bize verdiği hediyeleri bizlerde
bir şekilde kullanarak iade ederiz. Benden sana, senden bana giden
gelen güzel düşüncelerimizle hediyelediğimiz her bir dokunuş,
küçük bir söz ile sadece içimizdeki zehirli sarmaşıkların
dikenlerini batırmak için değil de iyi niyetle algılamaya
koyulurken, kendimize çeki düzen veririz.
Ben kim olursam
olayım kendim olmaya niyetliyim. Geçmişte yaşamış olduğum her
şeyin gün gelir devran döner ters yüz olmuş şekilde hayatımızla
bir şekilde sınav verdikçe almaya, aldıkça vermeye başlarız.
Kelimeler bazen
kıyafetsiz kalır. Inançlarımızın ardı, önündekilerin de
yoklanışlarından bir birine paralel artı ve eksilerimizle uykuda
olan bilinç algı ve anlamlarımıza “dur” demeye başlarız.
“Bu kişi bende hangi duygumu tetikledi” diye düşünebiliriz.
Ama en zor olanın kolay değişmesi gerektiğinden algı,
anlamlarımızı terkedebilirken inadına tutmanın anlamı yok.
Mutluluğumuzun
önünde durağan bir şey bırakmamalıyız. Hareketli
döngülerimizle sadece olmak istediğimiz yerde durmanın verdiği
iç huzur özümüzdeki kimliğimize bizi götürecek. Neşe ve çoşku
hayat felsefemiz olsun. Örneğin kimyamıza uygun olan
ilişkilerimizle mutlu olanlarla birlik içerisinde kalmayı seçerken
seçilmesi gerekenlerle geleceğimize yatırım yapmaya başlarız.
Her şeyden bir çok
dersler alırken bırakmaya gönüllü olduğumuz şimdinin bize
verdiği endişelerdir. Gerek geçmişin geleceğe olan
yatıırımlarından toplarız gerekirse gelecekte beklenmtilerimizin
bizlere vereceği yansımalardan dersler alarak yolumuzu bulmaya
başlarız.
Her şeyin her yönü
ile şekillendirdiklerimiz bir birimize olan sevgi, saygı, değerin
daha çok birikimleri ile birlik içinde yürümemize araçtır.
NUMEROLOG:Müjde Şener
15.10.2019
55/10/1
YENİ BAKIŞ GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder