22 Kasım 2019 Cuma

KOLAYLIK VE NEŞENLE YANSIYANLARIN KATKISINI ALIP KABULLEN...


KOLAYLIK VE NEŞENLE YANSIYANLARIN KATKISINI ALIP KABULLEN...

Hayat bazen öyle acımasız sınav içine koyar ki seni ne hissettiğin veya nasıl bir yol bulacağını anlaman, sağlık bir ilişkinin içinde kalabilmeni kolaylaştıracak birşey bulamadıkça çevrende sana en yakın olan kişiye saldırganlaştırsın kendini.

“Kolay değil yaşadıklarım” dersin. Hiç kolay olmayan seçimlerinle kendini kendi içinde hapsederken gerçek dünyana yansıyan her şeyin bir ilizyondan farksız olduğunu anlaman için başka ne mümkündür?
Kendine çeki düzen verebilmen için karşındaki kişinin kim olduğuna bakma. Buna engel olan dirençlerinden kurtulduğun zaman akışta kendin için yeni bir bilinç kazanman daha kolaydır. Kimin hayatımızda bize nasıl katkısı olacağını anlamak imkansızdır. Mümkün olamayan dirençlerin, inançların, kalıpların ve tabularının artık seni kontrol etmesine müsade etmemeli olduğuna kendini inandırmaktır.
“ Sen yetişkinsin, kendi ayaklarının üzerinde durabiliyorsun. Sen yaparsın. Sen başarırsın” gibi telkinlere hepimizin de arada sırada duymaya ihtiyacı var. Bunu bize hatırlatanlar: bazen bizden küçük bir çocukda olacak ve kimliklerin sadece bir rehber olduğunu düşünerek “sen küçüksün, ben senden büyüğüm” kalıbuını unut!.
Alıp kabullendiğim bu inançla hayatı çok seviyor ve herkesi kendime eşit tutabiliyorum. En zor olan insan olmaktır. Kimseyi yargılamadanü, eleştirmeden, sınıflandırmadan bunu kazanmak gerekir.
Değişiminle değişen bilinçaltındaki kodlarına “dur” demek gerekir. Isyankar olup taşıdığın genlerin ile sınırlandırdığın bu yaşamın içinde yok olmak yerine, kim olduğunu anlamaya çalış.
Mesela: ben kimim? Bu soru klişeleşmiş de olsa artık yeter dediğin o noktadan sonra kendini kendinde aramaya başlarsın.
Bana, “sen çok konuşuyorsun derler:)” oysa geçmişimi bırakarak kendimi özgürleştirdikçe hak ettiğim özgürlüğüm ile gerçekten hayatın bana sağladığı katkıların içinde yoluma çıkan her bir nedenin gerçek yüzünü içsel duygusal bağlantılarımla deşifre ederek bugüne geldim. Akıştayım, gelen ile gidenin arasındaki yolumu rehberliğim sayesinde ilişkilerimde başarılıyım.
Ben değiştiysem sende değişebilirken endişelerinden arındırmalısın kendini.
Kilit altında geçmişinle zan altında kalarak savunabilecek birini bulamadığın zaman sağa sola sahiplenirken çıkıp avazının çıktığı kadar o kişiye kendini ifade edercesine bağırabilirsin. “Sen sus ben konuşacağım, sende beni dinleyeceksin” diyen ifadeler isyankarlığınızdır.
Aç ağzını ve konuş artık susma ama birde kendine çeki düzen verdinmi etrafındaki ilişkilerini zehirlemeden akışı yakalamaya başlarsınız. Bu en doğal hakkındır peki ya karşındaki kişi seni dinlemeye mecbur değilse? ve senden kendini çekip uzaklaştırırsa ne yapacaksın?

Bunalım üzerine inşa ettiğin hayatın sürekli çatırdarken sığıncak başka bir liman aramaya başlayabilirsin. Her şey gelişirken değişmeyen kendine çeki düzen vermenin zamanı geldi. Amalar! Amaçlarından seni alıkoyarak zorlar. “Bu benim istediğim yaşam değildir.” Kimsede böyle bir yaşama hayır derken reddedilen yaşamınla itici gücünden eser kalmaması için nasıl bir yol haritasına ihtiyacın olabilir?
- Kimyanı eşeledikçe içindeki duygularına sahip çıkma. “Ya öyle olursa bunu yaşarsam” diye düşünme…
Kimliklerin sana yansıttığı her bir söz, cümleler sendeki duygularını tetiklerken kendini nasıl hissedersen hisset.

“Sen bana ait değilsin. Her nereden geldiysen giderken lütfen kapıyı kapat ve bir daha gelme sana ihtiyacım yok” dersin. Bu cümlelerini bir defa demekle değil. Içsel duygusal tüm gelmiş geçmişinin de içinden gitmesini dilerken aklına geldikçe tekrarla...
Senden bana benden san giden gelen tüm birikimlerimin sevgi ile gitmesini diliyor, istiyor ve teşekkür ederim. Sen bana ait değilsin. Bende sana ait değilim. Şimdik şu andan sonra senin bana benim sana ihtiyacımız yoktur. Giderken kapılarını arkandan kapatarak sevgin ve ışığınla olmanı seçiyorum. Böylede oldu.

Hayat anlamsız ise bunu kendi içsel duygularında ne zaman yarattığını sorgulama zamanın gelmiştir. Kimsemiz hayatını olmadık sıkıntıya koymak istemez.
- Derin geçişlerin acıttığı kadarının ne kadarına sahipsin? Işte o kadarını taşıyorken seni içinde tutan istemediklerin ile yaşamak zorunda bırakıyorsun kendini.
Karanlıktan aydınlığa her geçişlerinde seni içinde tutacak alışkanlıklarının bağımlılığına dönüşmesi nedeni ile her nerede o ışığı görsen daha başka sarılırsın kendine. Bu ilişki olabilir, iş olabilir, açlık olabilir, arkadaş olabilir vb…. Bir çok karmik sebeplerinde olsa buna ihtiyaç olmadan nasıl yaşanılır bunu kendinde ara.
- Kimi hayatında direnç göstererek ısrarla tutuyorsun?
- Hayatta ne istedin de sana gelmedi?
Gelmiş geçmişine olan kızgınlığını sana yansıtırken kimseyi yargılamadan, eleştirmeden sadece kendine söylemiş olduklarınla deşifre edebileceğin her bir zorlu hayat kavgalarından ancak arınabilirsiniz.

Sahip oldukların ile geçmişinin yükümlülüklerinden nasıl kurtulabilirsin biliyormusun?
- Hayatı tiye alarak.
- Kimsenin yükünü üzerinde taşımamaya karar verdiğin zaman yansıyan herkesin tetiklediği duygularına ve acıttıkca kontrolünü kaybetmeden sadece teşekkür ederek geçmişinden kendinden özür dileyerek, sevgini ifade ederek başarabilirsiniz.
- Her yansıyanın ardında başkalarına ithamda bulunmayın. Bil ki bu sana gelen özel bir hediyendir…

Tüm yaşamını hayatınla değerlendirdikçe sana neşeli ihtişamlı ve kolaylıkla gelişini farkederken hediyelerin olduğunu anımsa böylece yansıyanların gerçektende senin için olduğunu anlarsın. Kolaylıkla ve neşenle değişimine katkıları olsun.

NUMEROLOG:Müjde Şener

24.11.2019
65/11/2

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...