24 Kasım 2019 Pazar

MUTLULUĞUN ÖNÜNDE DURAN DÜŞMAN


MUTLULUĞUN ÖNÜNDE DURAN DÜŞMAN.
Mutluluğun önünde duran düşmanı kişi kendinden başkası yaratmaz.

Göründüğün gibi olamayan kimliğin ile her şeyin içinde en güzelini yaratabilirsin. İçindeki cevherin bilincinde olup yapabileceklerinle kendini cezalandıranlardanmısın?

Hayatı hayallerinde drama hale dönüştürerek hikayesine uyarlayan bayanın On parmağında on marifeti olsa bile, içinde: var olana inançları ile bağımlılıklarından takıntı yapan kimliği ile olan hayatı, kendine sunulanların dışında yapılmasını onaylamadıkları ile tutup biriktirdiği yaşam oyununu dramaya dönüştürmüştü.
Her şeyde hiçlik psikolojisi istem dışı mutsuz eder. Neden değiştiremiyorsun? Geçmise takılıp bugüne gelirken, getirdiklerinin anıların ile acısının hücrelerinde kodlanırken ne zaman ve nasıl o anıları tetikleyeceğini bilmeden günün ve zamanın ödülünü her an çevreden alırsın.

Bunun için insanların yaşantındaki yeri önemsiz gibi gelmiş olsa bile, her olan olmayanın hayrına oluşu, olanlara bağımlı kalman, bırakabilmende en zor sınavın olurken artık kendini değiştirmen gerekir.

Bunu istemen, inanman ve olumsuz inançlarına inat değiş tokuş yapman gerekir…
Memnuniyetsizlik ile mutsuzluk oyunu içinde drama oyununda sahne alman ve sürekli benzer olaylarla yüzleşirken farkına varıncaya dek değiştiremezsin.
Insanlar sana seni yansıtırken görmek istemediklerin önünde tuzaktır. Mutluluğunu engelleyen sebeplerin olurken takılıp kaldıklarınla ilerleyemediğinden özgürleştirmen gerekir. Affet bırak gitsin.
“Ama”larınla kendinde var olanları alıp kabul ederken başkaların dediklerine aşırı takıntıların ve Ani değişen ruh halin ile kendi önüne blokajlarını koyarak olacak olanı engelliyorsun. Sürekli olumsuz yargın eleştirin ile diktatör olmak, olabilecek olanın da önünde engellerin olur.
Neden istediklerini elde edemediğinin bilincinde misin?
Sebeplerinle yaşamaya bağımlı bıraktığın için kendine haksızlık ediyorsun.
Hiç bir şeyden memnuniyet getiremiyorsan ve her şeyin en doğrusunu yaptığını sandığın halde içinden çıkamayıp kendini geri çekerek ilerlemeyi engellersin. Bıraktığı yerden az öteye geçebilmen için önce kendini severken, değer vereceğin kendinden başkasının olmamasıdır. Önce ben demelisin...
-Önce kendini kabullenmelisin. Onaylamalısın. Kim olduğunu ve ne olmak istediğinden emin olmalısın... Sana seni anımsatanlara karşı savaş açman yerine üzerine giderek ötesindeki hediyelerini, sana olan katkısını alıp kabullenmen gerekir.
Böylece, etrafında hediye olarak sunulan ve hiç bir şeyin nedensiz, boşuna olmadığını bildikçe farklı açını kazanırsın.
Özgüvenini nerede kaybettiğini bilip onun üstesinden gelememiş olman marifet edğildir.
Her şeyden en zor şartların habercisi de olsan bırakamadığın müddetçe önünde devamlı set çekilmiş duracak olsa bile onu bırakarak ve özgürleştirerek değiştime şansını kullan.

Geçmişden gelenlerle bugün güzel, iyi şeyler dahi olsa bunu farketmen o an için çevrendeki kişilerin duygularını tetiklemesi ile uyanışlara girersin.
Bakıp görmediğin, görüpte algılayamamış olduklarının değişme ihtimali zayıftır.
Hak etmediklerinle yaşamında olan o kadar çok ki!
Mesela:Her şeye rağmen güçlü olmanı gerektiren nedenlerini farketmelisin. Gerekirse keşfederek, kendinde bunun muhasebesini yaparak. Elindeki imkansızlıklara rağmen, içsel sıkıntı, içsel takıntılar, evham, istenilmeme duygusu, reddedilme endişeleri vs…
Nasıl bir hisse takılıp kalınmışsan, duygularına olan bağımlılıklarından kendini arındırabilmek gerekir.
Başkaların ne yaptığına takılma. Içsel sorgulamalarının arasında kıskançlık en kötü olandır. Farkında olmadan o duygunun arasında sıkıntını dile getirebilir veya getirmezsin.. Oysa, mükemmelliyetcilik eminim etrafınızda çoktur. Bu kimliğe sahip kimyanı yoran kişilerin senin yaşamındaki katkısı önemlidir. Eğer farkedipte ona doğru yönelemiyorsan adım adım ilerlemeni sağlayacak formülün de olur hayatta.
Göremediğin veya görmek istemediklerin ile kendine yaptığın haksızlığınla çatışarak ama’larını sıraya koyarsın. O gün belkide bugün şimdik şu anındadır.
Gereksiz tavırlar, olman gereken yerden seni alıkoyacaktır.
Nedenleri önüne koyarak ilerleyemediğin gibi bunu ne zaman farkedersin?
Hangi yaşamından başlayarak seni sana anlatan hikayelerininde bir katkısı olduğunu anlarsın ve O’ gün değişimlerinin bilincinde kendini kazanmaya başlarsın.
Sevgi enerjin en önemli araçtır. Olanı sev!
Maalesef, kadar da ben seviyorum desen bundan eminmisin?
Gerçekten kalpten bunu dilemen, alıp onaylayabilmen “hissel, duygusal” yakınlaşarak kendini görebildiğin yerden farklı pencerenle bakıp gözlemlemeye başlarsın.
Illa başkaları için mi yaşamak zorundasın?
Kendini göremeyip başkaların hayatına bağımlı olman, seni kendine getirmez. Her yönden her şekilde veya koşullarda çeki düzen vermen gerektiğini farketmenizdir.

Sen kimse olamazken başkaları da sen olamaz.
Kimliklerin arasında alma verme düellolarında başlattığın misillemelerinin kodlanılşı ile sebepleri “incir çekirdeğini doldurmayacak değersizlik çatışmalarından kendini olacak olanlardan mahrrum edersin.

Düşüncelerindeki sen ile, sözlerindeki tercihin istediğin gibi olmadımı etrafındaki kimliklerinle çatışmaya başlarsınız. (Tüm yaşamımızın bize hediyelerini alıp kabullendikmi çevremizdeki yansımaların veya duygumuzu tetikleyen olumlu olumsuz her bir nedenin hediyelerinden negatif empoze etmeyelim…)

NUMEROLOG:Müjde Şener

24.11.2019
65//11/2

HABERAL KIBRISLI GAZETESİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KENDİN OLMA SANATI

KENDİNİ OLMA SANATI: SANA VERİLEN EN GÜZEL HEDİYE Bir sabah uyandığında aynada kendine bakıp "Ben kimim?" diye sordun mu hiç? Y...