SESSİZLİĞİNİZİ
BOZUN
Her yıl yeni
umutlardır size güç verecek hislerinizle hayallerinizdir ve bu
yeni yılın da size getireceklerini alıp kabullenmeniz gerekiyorki
karşılığını verebilesiniz.
Bugün kendinize ne
yaptığınızı önce bir sorunuz ki sonrasında, ardından
yaptıklarınızın karşılığında ne istediğinizi anlamaya
başlayabilesiniz.
Hiç bir şeyin
gereksiz, nedensiz olmaması ihtimalleri yüksektir. “Acıma
acınacak kişi sen olursun!” derlerdi geçmişimizdeki anılarımız
ve öylede olurdu.
Kelimelerinize
takılıp boğazınız mı ağrıyor? Sadece nane limon çayı içipte
geçer mi sizce? Yoksa ifadelerinizden kendinizi alıkoyarken
düşüncelerinizdeki kimliğinizin deşifre edici tarafından
dolayımıdır sizce? daha neler... hava soğuk’ta ondandır.
Sizcede öyle mi?
Bence hayır
değildir elbette. “Fiziksel, zihinsel ruhsal duygusal hislerinizle
hareket edip durdukca kelimelerinizin boğazımızda takıntılı
olması ihtiyacınıza göre değerlendiremediğiniz yaşamınızla
ilişkilidir”. Kontrolü başkasına bırakırsanız “kimse sizi
istenilmeyen yere taşımaz” diyemezsiniz. Çünkü, bu o kadar
kolay bir şeydir ki, siz kendinizi kontrol ederken altında taşımış
olduğunuz kayıtlara takılıp ilerleyemiyorsunuz da ondandır.
Yaşamın anahtarı
algılarınızın kendisidir.
Hiç birinin bir
birinden değişmediğini gözlemleyemeyiz. Her birinin bir biri
ardındakini yoklamaya girince ihtiyacınız olan kendinizden başkası
hiç değildir.
İmkansız bu!
Kesinlikle olmaz,
hade denede göreyim yoksa inanmam diyebilirsiniz. “Sen yoluna ben
yoluma” dersiniz. Tıpk ben! kendimi anımsadım bir anda. Evelki
ruh halimdi bu sözler. Kelimelerime tutsak kalmıştım, anlamsız
nereye gideceğini bilmeyen giden gelen gemideki mürettebat gibi.
Kaptanı olmayan
gemide kendi imkanları ile ilerleyerek dalgalarla mücadeledeydim ve
zaman zaman durağan denizde dingin sularda sessizilikte ve
karanlıkta kendi içimizde susmuş, dinlentiye dalıp kimliğimizi
yoklayarak “beni bana biri anlatsada sessizliğim bozulsa” diye
düşünmedim elbette. Kimliğimin derinlerinde kime ne yaptığımı
anlamaya çalışırken kimin için nasıl olumsuz yargıda buunmuşum
demedim sadece. Kendime ettiğim tüm yeminlerimden dolayı kendimi
affediyorum lütfen beni bağışla beni koru ve beni azad et tanrım
diye yalvardığımı anımsıyordum.
Küçük bir kız
gelip yanağıma küçücük ellerini koyup sıcak, içten samimi
sevgi enerjisi ile konuşmadan gözlerime baktı ve benim yanımdasın,
bende senin dediğinde gözlerimi anne kucağında açtım. Tıpkı
dingin sucan çıkıp özgürleşmiş bir kuş kadar özgürdüm. Ta
ki anlamsız giden gemiden çıkıpta kendime sığınacak bir liman
bulayım. bu kezde sudan çıkmış balık gibiydim. Duygusal,
hassas, alıngan, her şeye ağlayıp içerleyen ve kelimelerin
boğazımda düğümlenişinden çıkan sonuç: “elimi bırakma”
oldu.
Terkedilme korkusu
oluştu, yalnızlık, karanlık, değişim korkularım oldu….
Hislerimdeki ben ve bizim kendimizdeki güven eksikliğimizin
değişmesi gereken yöntem ise ta derinlerde bir yerlerde bizi
bekliyor…
Her yıl olduğu
gibi yeni umutlar ve hayallerdir duygularımızı süsleyen tıpkı
yeni yıl ağacı gibi. Düşüncelerimizdeki inançlarımızla
kendimize gelme zamanı geldi. Kimse için hayatı hayallerimizden
çekip çıkartamayız ve her yönden yaşama zaman tanımak zorunda
kalıyoruz. Seçimlerimizde kendimizden çok başkaların hayatını
nasıl değerli kılıp sonrasında incindiğimizi kabullenmeniz
zordur ama, hiç bir şeyden çok şeyler türeterek yarattıkca
inançlarınız sizi o yöne sevketmeye başlar.
Yeni seneye girmeden
evel kendinize çeki düzen vermek gerekir. Elbette değer verdiğiniz
bir kimsenin sizin enerjinizle, frekanslarınızla veya
titreşimlerinizin ayarları ile oynamaya başladıkça
silkelenirsiniz. Durmanız gerekirse durduracağınız sadece o
değil.
1- ona karşı olan
alışkanlıklarınız, bağımlılıklarınız, değerlerinizin
gözden geçirilmesi gereken ve daha bir çok etrafınızda dönüp
duran duygularınızla oynayan içinize sindirememiş olduklarınızda
vardır. Önemli olan nerede ne zaman durmanız gereken varsa,
kendinize çeki düzen vermenin ve anlamlaştırmış olduklarınızın
diğer ucundan hayatın hayallerinizden gelip gideceği, giderken
geçeceğiniz yollar özden gelip gidenlerdir.
Zamanı tekrar
yeniden baştan başlatırken dünyanın ters yönden size nasıl
bakabileceğini deneyimlemediğinizden ancak hayal gücünüzü
kullanarak yaratırsınız. Bu hayallerinizin içerisinde korku
olmasın, endişe olmasın, yaşama sebepleriniz olursa en değerli
yaratımınızla geleceğinizi yaratmaya başlarsınız…
Güzel düşlerinizin
hayallerinizden gelip geçmesine izin veriniz.
NUMEROLOG:Müjde Şener
29.12.2019
71/17/8
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder