ÇEKİNCENİZ
GEÇMİŞİNİZLE YÜZLEŞMEK İSE ÖNÜNÜZDEN ÇEKİLSİN…
Yansıyan her şey
geçmişimiz ile alakalıdır. Genellikle gelenin geçmişimizden
arta kalan yarım kalmış yüzleşmemize engel olan dirençler,
kalıplar, yada küçük sebeplerin nedene dönüşüp eski ile yeni
arasında köprü oluşumunda tetiklenerek frekansların çatışmaları
sonucu bizi yüzleşmemizden alıkoyar olmasıdır.
Her gün olaylar
karşısında kendimize çeki düzen vermeye çalışırız ve hep
birileri bize akıl hocalığı yapmaya çalışır olur. Değişen
hayata farklı bakışlarımız neticesinde uyandırmaya
çalıştığımız, eski gizli kalmış duygularımızdır. Sanki
daha dün gibi deşifre edilen geçmiş ile bugün arasında giden
gelen hikayelerimizin başlıca kahramanı olduğumuzu anımsatacak
nedenlerdir ve gelişirken büyür, olgunlaşır, yaşantımızın
bir parçası olur. Oysa, kendimizi görebileceğimiz bir başka
nedenlerle, farklı açıdan olaylara bakabilmeyi öğreten
yansımalar ve ardında gelişen daha başka sebepler meydana
gelecek, yeniliklere hazırlıklı olmalıyız.
Olaylar, hiçte
sandığımız kadar masum gelişmeyede bilir. Mesela: Etraflıca
gelişip çeşitli bariyerlere ev sahipliği yaparken bir taşla on
kuş vurmayı bize anlatan nedenleri gözlemlemeye başlarız.
Cevaplar: Her
birimizin kendi içindeki takıntılardan kurtulurken özgürleştirerek
ve kendimizi istemediklerimizden feragat etmektir.
Hikayelerimiz
böylece her şeyden en güzeli için sadece kendimize, duygularımıza
dokunarak başka başka bakmayı öğretir.
Her gün yeni bir
güne uyanırken başka bir gözle bakarız bir önceki günümüze.
Hiç kimsemiz göründüğümüz gibi değiliz elbette. Başka başka
kimliklerin de arasında kendimize gülen bir kalp bırakıp
ilerlemeye çalışırız. Oysa, kendimize yönelipte “ben kimim ve
nereye doğru ilerliyorum” diye düşünürken tüm bunları neden
yaptığımızı dahi sorgularız değil mi.
Zamanla bazı
karışıklıklardan kendimizi çekip çıkartırken etrafımızdaki
her nedenlerin gerçek yüzlerini gösteren tabloda kendimizi
görmemize yardımcı olan, bir çok nedenleri yoklamaya başlarız.
Hep daha iyisi için bir adım ileriye giderken bir önceki günden
daha iyisi için mücadelede kalmak durumundayız. Ve, öyle oldumu
bir önceki daima derslerimiz olarak kalacak ve güzel anı olarak
yerinde olmasını sağlayacağız. Güzel anılar biriktirmenin
önemi zaman içinde daha çok kendini göstererek sevildiğimizi
hissettirecek ve bize güçlü bir yaşama sebepleri katkısı ile
destekleyici olmaya başlayacak.
Zamanı
yoklattıracak, her birimizin hayat hikayesi bir birine ulanarak tam
anlamı ile kendini belli etmeye başlar. Hangi rotasyonda seni
nereye yönlendirdiğini ve hangi yaşam yolları içinde seni nereye
taşıdığını anlatan hikayeleri gözden geçirmelsiniz.
Hayallerimize
bizleri sürükleyecek düşlerimizdir.
Küçük ama büyük
nedenleri gözlemlemek, olanlarla kendimizi sınarken “neden”
diye değil de “nasıl” kendimizi bu değerin içerisinden
yüceltebiliriz olmalıdır.
Saklı kalan
duygularımızın her birinden açığa çıkması demek deşifre
edilipte gün yüzü görmesini sağlayan bir neden, sebep oluşudur.
Ve, durduk yere saklı kalan duyguların açığa çıkması imkansız
olur. Doğru zamanı geldimi tetiklenmeler neticesinde hep bir neden
bahanesi olur.
Düşüncelerinizde
saklı kalan hayallerinizin önüne engel koyduğunuzu düşünsenize
emin olmadan adım atmak istemezsiniz. Sizi endişelere sürükleyen
kaybetme korkusu, yapamama gibi engelleyici duygu, düşünce ve
tavırlarınız ile nereden nereye ve nasıllarınızla
hikayelerinizi bir bir yoklamaya başlayınız.
Geçmişinde “olmaz,
ben bilmem yapamam” dediklerinizin bugün gündeminizde yüzleşmek
olması emin olunuz ki doğru olanın ta kendisidir. Hiç bir şeyden
çekinmeden yüzleşirken özgüven ve değerinizin önüne korku
koymayınız.
Çekince hiç
olmasın ve sadece hayallerinizde olmasını dilediklerinizi
gerçekleşmesi açısından temkinli olma zamanı. Sakla zamanı
onunda doğru zamanı şimdi ise gerçek kendin ile şimdiki
benliğinin farkındalığında olduğun an geleceğinize en güzel
an olarak aşılamaya başlarsınız. Bundan daha başka neler
mümkünse kolaylıkla olmasını dilerken niyetinizde o yönde
olsun.
NUMEROLOG: Müjde Şener
26.1.2020
49/13/4
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder