HER NEDENDEN KENDİNİ
YOKLA.
HER SEBEPLERİNDEN
KENDİNİ AZAD ET…
Gelecek kaygısımı
yaşıyorsun?
Hayallere giden
yollardan değilde kapılıp kaldığınız, saplantılarınızı
size anımsattııkca ilerleyemediğinizi farkedebiliyormusunuz?
Aslında, bizi kendi içimizde yoklayan duygularımızın aracılığı
ile itilip kakıldığımızı anımsatıyor bize birşeyler.
Olayların ardına
bakıp içerlenmiş dünyamızda neler yoktu ki. “Bırak artık,
geçti gitti vede bitti” diyen duygularınıza yer verememiş
olmanız izlediğiniz yollardan sizi alıp dışarı atacaktır.
Anı yaşayamadıktan
sonra gelecek kaygınız günden güne zihninizde kaosa dönüşmeye
başlayacak elbette. Bugün, şimdiyi vede zamanın gelişine göre
yaşamak durumunda kalıyorsunuz.
Sebep ne? Her şey
dengi dengine olurken önüne ardına bakıpta giden ve gelenin
değişimini sağlamak gerekirmiş meğer.
Dirençlerinizden
kendinizi feragat ederken negatif olan hiç bir şeyin size zarardan
başka bir şey olmadığını biliyorsanız onu bırakmanıza engel
olan başka ne olabilir?
Biraz düşünülmüş
olsa, sebepler ve nedenler ortadadır. Yansıyan her olayın arasında
onun da cevabı vardır. Kimsenin kendini kendinde arayacağı yoksa,
buna neden olan direnlerimizle mğcadeleye gireriz.
Her şey bir
enerjidir… evren ile dünyamız arasındaki yaşantılarımızın
hikayemize dönüşür olması, duyguların veya düşüncelerinde
bir birini yoklar oluşundan kendimize çeki düzen vermemiz gerekir.
Anlamsız gibi
durağan olmuş, kestiremediklerimizin önümüzde durması: bize
engel olmuş tüm yaşanmışlıkların Enerji hattı üzerine
kurulmuş yaşam çizgilerimizin bizi nereye götürdüğünü yada
sürüklediğini kestirmek istemeyiz. Çünkü, aklımızın
alamayacağı rotasyonlara yönlendirilişimizde, yaşam çizgimizden
çıkabiliyorken endişeye, paniğe kapılabiliriz.
Oysa bilinçli
olmak, olayların içerisindeki yansımalara karşı dirençli olduk
mu, dim dik durmaya başlayınca kendimizin ne istediğini bilerek
ihtiyaçlarımızı alıp istemediklerimizi bırakabilimek gerekir.
Bu iradeli
yaklaşımlarımızda kendi istediklerimizin ne olduğunu daha net
kavrar, alıp kabullendiğimiz bilinçaltımızda nelere
takıldıklarımız sorgulanır. Çünkü, gereksizmiş gibi durmaya
başlarlarken nerden nereye hangi yollardan geçtikce vede nasıl
olgunlaştığımızı bir biz biliriz.
Gelmek, gitmek
gezmek, görmek, keşfetmek, hissetmek, duyularımızı yaşamak
nasıl bizi bu kadar şanslı kılıyorken algıladıklarımız
bilinçaltımıza kodlanır olmasını önemsemeyiz bile. Oysa küçük
nedenlerin devasa oluşu ile, yaşama sıkı sıkıya sarılıpta
izlediğimiz yol bizim mi? Gerçek mi? Tercihlerimiz mi? Öyle dahi
olsa bilinçli olduk mu ne zaman bırakmamız gerekeceğini
kestirebilmek önemidir. O gün ve zaman ne zamandır? Illa beklemek
mi zorundayız? Hayır.
Hayalleimize giden
yolların bilincinde olduk mu istediklerimizi hayatımıza dahil
ederek istemediklerimize açtığımız savaşta: sabırlı olmayı,
pes etmemeyi, onun bizde tetiklemiş olduğu duyguların altını
yoklamak ve her derinlerden yüzeye çıkan izleri değerlendirerek,
gelenin neden gelişini, gidenin bıraktığı izleri, taşımış
olduklarımızın katkısını algılamamız gerekir.
Bu böyle olunca,
etrafınızda olup biten her bir nedenleri de önemsemeye başlar ve
her birinin hayatımızın bir yerlerinden gelişi ile gidebileceğini
algılamaya başlarız.
Sağlıklı
bireylerin “öz” değeri ile kimlikleri arasındaki duyarlı
duyarsız oluşunun kimler tarafından nasıl desteklendiğini
görmemiz ne kadar çok işimize yarar bilmeden, tepkili ve savunmalı
bir şekilde hareket etmeye başlarız.
Zamanı yakalamak
olanlarla olmayanların arasındaki dirençlerimizden kendimize güç,
güven, güzellik dahil edipte imkansızlıkların ardına
saklanmamaya başladıkmı cesaret, özgüven, sahiplenme ve dengi
dengimize olan ilişkilerimiz ile birlik içinde olmaya başlarız.
Zamanı yokladıkmı etrafımızdaki ilişkilerimizin yansıttıkları
frekansları seninki ile tam ve bütün olur. Hangi arada derede
aklındn duygu ve düşüncelerinizden neler gelip geçtiğini
ayrıştırabilmeniz için pürüzlerle karşılaşmış olsanız
dahi, onu kendinize sorarsınız.
Daha derinlerde
nedenlerinize takılmadan, sebeplerinizi irdelemeyip saklı kalmış
duygularınızdan kendinizi azad edersiniz.
Benim senden, senin
benden alma verme enerjimizle tam ve bütünüz. Dengi dengimize her
şeyin doğru, dürüst yaşam desteklerimizle birlik içerisinde
olmayı seçiyoruz.
(Herşeyin bir
kayıt sistemi vardır. Ve, dengi dengimize aradıkca yansımasını
hissederek bulmaya başlarız.)
NUMEROLOG: Müjde Şener
25.1.2020
48/12/3
HABERAL KIBRISLI GAZETESİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder